Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3791 E. 2021/7911 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında rızai taksim yapıldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, rızai taksimin varlığı ve geçerliliği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalı ile aralarında inanç sözleşmesi niteliğinde olan rızai taksim yapıldığı iddiasını ispatlayamamaları ve Yargıtay’ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uygun işlem yapılması gözetilerek, davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın eşi ... ile eşinin kardeşleri olan davalı ve dava dışı ...’ye babalarından miras kaldığını, mirasçıların dava konusu yerin paylaşımı hususunda kendi aralarında 2009 tarihinden önce anlaştıklarını ve rızai taksim yaptıklarını, davalı ile muris eşi ...’nın dava konusu taşınmaz üzerinde kız kardeşleri olan ...'a ait yeri banka havalesi yoluyla satın aldığını, ancak ...’nın ölümünden sonra davalının almış olduğu parayı inkar ettiğini ve kadastro sırasında taşınmazı kendi adına tescil ettirdiğini, davalı tarafın kötü niyetli davrandığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına ile diğer mirasçılar olan çocukları adlarına tesciline karar verilmesini istemiş, 8.4.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendisi ile feri müdahale talebinde bulunanlar ve davalı adına pay oranında tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğunu bildirmiştir.

Davalı, davacı tarafından açılan davayı kabul etmediğini, davacı tarafın bahsettiği şekilde bir rızai taksim olmadığını, davacı tarafın anlatımlarının yalan olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Feri müdahale talebinde bulunan ... ve ..., 8.4.2014 tarihli dilekçeleri ile, dava sonucu verilecek kararın kendilerini de etkileyeceğini belirterek davacı yanında davaya katılma talebinde bulunmuşlardır.

Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, 16. Hukuk Dairesince, “ ... Bu ilke ışığında somut olaya gelince; davacılar muris ... ile davalı arasında 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen inanç sözleşmesini kanıtlayacak belge bulunmamaktadır. Davacı taraf davalı ile aralarında inanç sözleşmesinin varlığına ilişkin yazılı delil veya delil başlangıcı da sunmamıştır. Hal böyle olunca; Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun fer'i müdahale başlığını taşıyan 66. maddesine göre; üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'i müdahil olarak davada yer alabileceğine, 69/1. maddesine göre de; fer'i müdahil davanın tarafı olmadığından yalnızca davanın tarafları hakkında bir karar verilmesi gerektiği halde, fer'i müdahil olarak davada taraf olan ... ve ... adlarına da tescil hükmü kurulması, yine iptal edilerek davacı ve müdahil lehine tescil edilen paylar paydayı tutmayacak şekilde infazı mümkün olmayan şekilde hüküm kurulması dahi isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı ve feri müdahiller vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının ve fer'i müdahillerin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14,90 TL. bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.