"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; ... köyünde kain 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan tapu kayıt sınırlarının gayri sabit olması nedeniyle miktar fazlası kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.07.1999 tarihli ve 1989/172 E. 1999/283 K. sayılı kararıyla; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 14.06.2000 tarih 2011/14792 E. 2012/2168 K. Sayılı kararı ile hak düşürücü süreden davanın reddinin isabetsiz olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi 02.03.2011 tarihli ve 2000/310 E. 2011/61 K. sayılı kararıyla; 5841 sayılı yasa ile 3402 sayılı yasanın 12. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5.Bozma Kararı
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 01.03.2012 tarih 2011/14792 E. 2012/2168 K. Sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
6. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi 13.02.2015 tarihli 2012/257 E. 2015/57 karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın Batman Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
7. İlk Derece Mahkemesi Kararı
Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 11.08.2017 tarihli 2017/14 E. 2017/369 K. Sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; yetkisizlik kararı neticesinde dosyanın Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiğini, tensip zaptının ve duruşma gününün kendilerine tebliğ edilmediğini, duruşmadan haberdar olmadıkları halde dosyanın işlemden kaldırılması ve netice olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek verilen hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro tespiti sırasında davalılar adına tespit ve tescili yapılan taşınmazlara uygulanan kayıtların miktar fazlasının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
3.2.2. 6100 sayılı HMK 150/1 maddesi “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.”
3.2.3. 6100 sayılı HMK 324/1 maddesi “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
1086 sayılı HUMK'da yer almayan "gider avansı" alınması uygulaması, hukuk yargılamamıza 6100 sayılı HMK'nın 114/g ve 120. maddeleri ile getirilmiş ve bir dava şartı olarak düzenlenmiştir. HMK'nın 120/1. maddesi uyarınca gider avansı, dava açılırken ödenmek zorundadır. Davanın başlangıcında ödenen avansın yargılama sırasında eksilmesi ve kalan avansın yeterli olmadığının anlaşılması halinde, yasanın 120/2. maddesi uyarınca kesin süre verilerek eksikliğin tamamlanması gerekmektedir. Gider avansı, davanın açılması sırasında ödenmesi gereken bir avans olmakla, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce ve 1086 sayılı HUMK'nın yürürlükte bulunduğu dönemde açılan davalarda, gider avansı söz konusu olamayacağı için, başlangıçta dava şartı olmayan gider avansının, HMK'nın 120/2. maddesi uyarınca yargılamanın devamı sırasında tamamlatılmasından da söz edilemez. Başka bir anlatımla, 1086 sayılı HMUK hükümlerinin yürürlükte bulunduğu dönemde açılan davalarda, 6100 sayılı HMK'nın 114, 115 ve 120. maddelerinde yer alan gider avansına ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu tür davalarda ancak, koşulları bulunduğu takdirde HMK'nın 324. maddesinde düzenlenen delil avansı hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır. Nitekim HGK'nın 12.12.2012 tarihli 2012/1170 Esas, 2012/1172 Karar sayılı içtihadında, uyuşmazlığa konu davanın, 1086 sayılı HUMK'nın yürürlüğü döneminde açılmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş bulunması halinde, gider avansı istenemeyeceği; koşullarının bulunması halinde HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, "gider avansı" nın kesin süre içinde ödenmemesinin sonucu, dava şartı nedeniyle "davanın usulden reddine" karar verilmesi; "delil avansı" nın kesin süre içinde ödenmemesinin sonucu ise "delil avansına konu delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılma" dır. Her iki sonucun da gerçekleşebilmesi için mahkemece, ilgili tarafa verilen kesin sürenin gider avansına mı yoksa delil avansına mı ilişkin olduğunun belirtilmesi ve kesin süreye uymamanın sonuçlarının açıklanarak ihtar edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda dava, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden önce 27.07.1987 tarihinde açılmış ve tahkikat aşamasına geçilmiştir. Mahkeme tarafından verilen karar Yargıtay aşamasından geçerek bozulmasına karar verilmiş, Bismil Asliye Hukuk Mahkemesince 13.02.2015 tarihinde yetkisizlik kararı verilmesi neticesinde Batman Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece düzenlenen tensip zaptında eksik gider avansının tamamlanması için davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş, bu süreye riayet edilmemesi durumunda davanın usulden reddedileceği ihtarında bulunmuş, ancak davacı vekili hazır bulunmadığından ihtar yapılamadığı gibi, gider avansı yatırıldığında duruşma günün taraflara tebliğine karar verilerek duruşma 19.04.2017 tarihine bırakılmıştır. Belirtilen sürede gider avansının yatırılmadığı ve duruşmanın da takip edilmediği belirtilerek dosya işlemden kaldırılmış ve 11.08.2017 tarihinde süresi içerisinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, HMK yürürlüğe girmeden önce açılan ve tahkikat aşamasına geçilen davalarda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olmayan HMK'nın gider avansına ilişkin 114, 115 ve 120. maddeleri hükümlerinin uygulanması mümkün bulunmadığından; mahkemenin, gider avansına ilişkin kesin süre vermesi usul ve yasaya uygun olmadığı gibi 6100 sayılı HMK 150/1 maddesi gereğince “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir” hükmünü içerdiği, dosyanın yetkisizlik kararı sonucu geldiği mahkeme tarafından taraflara duruşma günü bildirir davetiye de göndermediği anlaşılmıştır. Bu nedenle Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına dair hüküm tesis etmesinde isabet bulunmamaktadır.
Mahkemece verilen önceki tarihli ret kararı Yargıtay 1. Hukuk Dairesince bozulmuş ve mahkeme tarafından bu bozma ilamına uyulmuştur. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Dava konusu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ile taşınmazların hükmen kesinleştiği belirtildiğine göre mahkeme dosyaların dosya arasına alınması, sonrasında bozma ilamında belirtilen şekilde araştırma yapılarak netice hakkında karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
VI. SONUÇ
Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.