Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3809 E. 2022/703 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın davacı adına tapuya tescil edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin 20 yıllık kazanma süresini doldurmadığı değerlendirilerek mahkemenin dava reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istekli davanın yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin önceki tarihli kararın, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda bozulması üzerine, yerel mahkeme tarafından bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı ...; kadastro sırasında tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın önce mirasbırakanı, ardından ise kendisi tarafından ekilip biçilerek tarım arazisi olarak kullanılan yerlerden olduğu, çekişmeli taşınmazı nizasız ve fasılasız kanunda aranan süre boyunca murisinden intikalen eklemeli biçimde zilyet ettiği iddiasıyla, taşınmazın adına tapuya kayıt tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... aşamalarda sunduğu yazılı ve sözlü beyanlarında çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufunda olduğunu bu nedenle zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, öte yandan çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında neden tescil harici bırakıldığı belirlenerek öncesi itibariyle imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının araştırılması, ayrıca davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun her türlü tereddütten uzak biçimde hava fotoğraflarından yararlanmak suretiyle belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (1)

Kahta 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 06.09.2018 gün, 2012/358 Esas, 2014/210 Karar sayılı kararında, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA İLAMI

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yerel Mahkemenin sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Gerekçe ve Sonuç

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 19.01.2015 gün, 2014/13196 Esas, 2015/35 Karar sayılı kararında özetle, "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin eksik olduğu belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için davacı taraftan, dava konusu taşınmazın konumunun açıkça sorulup saptanması, ardından TMK'nın 713/4. maddesi uyarınca gerekli ilanlar yaptırılması, dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni belirlenmesi, taşınmaza ait dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, ardından taşınmaz başında ziraat, fen bilirkişileri ile jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak heyet huzuruyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, hava fotoğraflarının fotogrametri ve jeodezi uzmanı olan bilirkişi tarafından stereoskop aleti ile incelenmesi suretiyle hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, önceki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, öyle ise imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise taşınmazın hangi tarihte tarım arazisi haline gelmiş olduğu konusunda; ziraatçi bilirkişiden taşınmazın niteliği konusunda; ayrı ayrı ayrıntılı rapor alınması, bu suretle imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının belirlenmesi, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK'nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmesi, HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, ardından tüm deliller bir arada değerlendirilerek karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.

V. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (2)

Kahta 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 06.09.2018 gün, 2015/222 Esas 2018/881 Karar sayılı kararında, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde, davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, Mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, toplanan delillerin takdirinde hataya düşüldüğü, davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. Maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, "– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (V) numaralı bendinde yer verilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VII. SONUÇ:

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 80,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.