Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3836 E. 2022/278 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, 20 yıldan fazla süredir zilyetliğinde bulundurduğu taşınmazın tapuya tescil talebine karşı Hazine'nin itirazı üzerine, zilyetlikten edinme şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmazı yirmi yıldan fazla süredir malik sıfatıyla, aralıksız ve çekişmesiz olarak zilyetliğinde bulundurduğu ve taşınmazın orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden olup, imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiğinin tespit edilmesi, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının yerinde bulunmaması ve bozma kararına uygun işlem yapılmış olması gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü.

I. DAVA

Davacı, çekişme konusu yaklaşık 2000 m2 miktarındaki taşınmazı imar ve ihya ettiğini, 1974 yılından bu yana malik sıfatıyla çekişmesiz, aralıksız olarak zilyetliğinde ve kendi tasarrufunda bulunduğunu, taşınmaz içerisinde 1983 yılında yapılan bir bina bulunduğunu ileri sürerek, TMK'nın 713 üncü maddesi gereği, dava konusu yaklaşık 2000 m2 miktarındaki ev ve tarla vasıflı taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazın taşlık, çalılık ve fundalık olması sebebiyle tespit harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, imar, ihya ve zilyetlikle kazanıma elverişli olmadığını, taşınmazda tarımsal faaliyette bulunulduğuna dair herhangi bir emare olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuş, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16/09/2015 tarihli ve 2014/288 E. 2015/401 K. sayılı kararıyla; zilyetlikten edinme şartlarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

16 ncı Hukuk Dairesinin 22/02/2019 tarihli ve 2016/7050 E. 2019/1294 K sayılı kararıyla; '' ... bu nitelikteki davalarda Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişiliğine husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması mümkün değildir. Somut olayda; dava Hazine ve ... hasım gösterilerek açılmış olup, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belde belediyeleri ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olmakla davanın Büyükşehir Belediyesine de (yasal hasım olarak) yöneltilmesi gerekir. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde ...'' gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 14/06/2019 tarihli ve 2019/156 E. 2019/261 K. sayılı kararıyla; bozma ilamı uyarınca taraf teşkilinin sağlandığı, ayrıntılı, gerekçeli, usule uygun, hükme elverişli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında üzerinde çalılık belirtmesi yapılarak tescil harici bırakıldığı, davacının 1974 yılında, önceden imar ihya edilerek tarla haline getirilmiş dava konusu yeri satış suretiyle devraldığı, dava tarihine kadar yirmi yıldan fazladır, aralıksız, ev ve çeşitli meyve ağaçları bulunan bahçe olarak malik sıfatıyla zilyet olunduğu, anılan taşınmazın köy arazisi, mera veya orman olmadığı, zilyetlikten edinme şartlarının davacı yararına oluştuğu, kanunda öngörülen senetsizden toprak kazanma miktarının aşılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı iktisap koşullarının oluşmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini, savunma hakkının kısıtlandığını, adil yargılanma hakkının bertaraf edildiğini, taraf teşkili sağlanması bakımından Orman İdaresinin de davaya dahil edilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu, dava konusu taşınmazın neden tescil harici bırakıldığı hususunun Kadastro Müdürlüğüne dahi sorulmadığını, orman bilirkişisi refakatinde yeniden keşfe gidilmediğini, eksik inceleme ve araştırma ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve savunmasındaki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı TMK'nın 713/1 inci maddesinde '' Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. '',

6.2.2. Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde ''Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır. ...'',

6.2.3. Kadastro Kanunu'nun 17 inci maddesinde ''Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.'' hükümlerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle davalı Hazine vekilinin bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmediğine yönelik hususu 16/09/2015 tarihli ve 2014/288 E. 2015/401 K. sayılı ilk verilen kararı temyize getirirken temyiz etmediği gözetilerek, kararın (IV./2.) nolu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, kararın (IV./3.) nolu bendinde yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.