Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3854 E. 2022/145 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetliğini ve zilyetlikle iktisap koşullarını, tapu kaydının oluştuğu tarihten itibaren geriye doğru 20 yıllık süreyi kapsayacak şekilde ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Çiftlikören Köyü çalışma alanında bulunan 142 ada 71 parsel sayılı taşınmazı babasından intikalen taksim sonucu kendisine kaldığını, eklemeli zilyetlikle birlikte 70-80 yıldan beri nizasız fasılasız tarım arazisi olarak kullandığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davaya savunma getirmemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. TemyizYoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.02.2016 tarihli ve 2016/679 E. ve 2016/962 K. sayılı ilamı ile ‘‘... 254 sayılı tevzi parselinin belirtmelik parseline isabet ettiği belirlenmeli, buna ilişkin okunaklı belitmelik tutanağı dosya arasına getirtilmeli, belirtmelik tutanağında çekişme konusu taşınmazın ne sebeple Hazine adına yazılı olduğu belirlenerek, bu parsele ilişkin olduğu yazılan kayıt varsa o kayıtlar da bulunduğu yerden dosya arasına getirtilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde Hazine tapusunun oluşum tarihi olan 1961 yılından 20-25 yıl öncesi hakkında nizalı taşınmazla ilgili bilgisi olan yaşlı tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan kişiler arasından belirlenecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, 1 fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve (dosya kapsamından taşınmazın batı sınırında dere olduğu ve çamur olması nedeniyle traktörle sürülüp tarım yapılamadığının anlaşılması karşısında) taşınmazın aktif dere yatağı olup olmadığının belirlenmesi amacıyla jeoloji mühendisi bilirkişi ile HMK'nın 290. maddesi kapsamında bir fotoğrafçı bilirkişi eşliğinde taraf tanıklarının katılımıyla keşif yapılmalıdır.

Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen bir zilyetliğin olup olmadığı, varsa bu zilyetliğin ilk kez hangi tarihte ve nasıl başladığı, kimden kime ve ne surette intikal ettiği, kimler tarafından ne kadar süreyle ve ne olarak kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; taraflarca dayanılan kayıt ve belgeler ile belirtmelik tutanağında bu parsele ilişkin olduğu yazılan kayıtlar varsa o kayıtlar taşınmaz başında mahalli bilirkişi marifetiyle ve fen bilirkişisi eşliğinde zemine uygulanmalı; komşu kayıtlara revizyon gören kayıt ve belgelerde okunan köy ve mevki adları, taşınmazın cinsi ile sınırları hususunda açıklama istenmeli; yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; buna göre taşınmazın öncesinin zilyetlikle iktisaba mümkün olan bir yer olup olmadığı, davacının ve varsa önceki maliklerin Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar en az 20 yıl süreyle malik sıfatıyla zilyetlikleri olup olmadığı belirlenmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan; taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü, tarımsal faaliyete ne zaman başlanıldığını, taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan veren denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fotoğrafçı bilirkişiden çekişmeli taşınmazın komşu parsellerle arasındaki sınırları ve komşu parselleri gösterir şekilde, mümkün olduğunca farklı yön, açı ve yükseklikten fotoğraflar çekmesi istenmeli, fotoğraflar üzerine hangi taşınmaza ait olduklarına ilişkin not düşülerek fen bilirkişisinin yardımı ile çekişmeli taşınmaz ile komşu parsellerin sınırlarını fotoğraflar üzerine çizmesi sağlanmalı, jeolog bilirkişiden; taşınmazın aktif dere yatağı niteliğinde olup olmadığı hakkında rapor alınmalı, dosya kapsamına göre davacı babası ... ...'ten intikal ettiği anlaşılan çekişmeli taşınmazda Hazine tapusunun oluşumundan önce davacının babası ve dolayısı ile davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen koşulların oluşup oluşmadığına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. ...’’ gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece, bozma ilamı uyularak yapılan yargılama sonucunda 254 sayılı tevzi parselinin dava konusu taşınmazı kapsadığı ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik incelemeye dayandığını ileri sürmüş ve resen belirlenecek sebeplerle hükmün bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı hukuksal sebeplerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesinde "Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur."

6.2.2 Diğer taraftan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." Yine 6100 sayılı HMK'nın 190/1 maddesi gereğince "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." Anılan maddeler uyarınca herkes iddiasını ispat etmekle mükelleftir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1 Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Kadastro sonucu Çiftlikören Köyü çalışma alanında bulunan çekişme konusu 142 ada 71 parsel sayılı 5.298,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve 26.09.1961 tarihinde tapuya tescil olduğu anlaşılmaktadır.

6.3.2 Somut olayda, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca gerekli araştırma ve inceleme yapılarak zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanıkları ve mahalli bilirkişiler yaşları itibari ile toprak tevzii çalışmasının yapıldığı ve tapunun oluşum tarihini teşkil eden 1961 yılına kadar davacı lehine 20 yıllık iktisap koşullarının oluşup oluşmadığını bilebilecek yaşta olmadıkları gibi ifadelerinde zilyetlik tarihinin başlangıcına dair somut beyanda bulunmadıkları gözetildiğinde davacının zilyetlikle iktisap koşullarını sağladığı iddiasının TMK 6. Ve HMK 190. Maddeleri uyarınca ispat edemediği anlaşılmaktadır.

6.3.3 Hal böyle olunca, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

V. SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 Sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.