"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, 287 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacının annesi ...’e ait iken onun ölümü ile mirasçıları arasında yapılan taksim neticesinde davacıya kaldığını, 60 yılı aşkın zamandır ekilip biçilerek tarım arazisi olarak kullanıldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit gördüğünü ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/07/2014 tarihli ve 2013/671 E., 2014/354 K. sayılı kararıyla; tespit tarihi itibariyle davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22/06/2015 tarihli ve 2014/21483 E., 2015/8767 K. sayılı kararıyla; “ ...,Mahkemece taşınmazın niteliğinin tespiti açısından keşifte tek ziraatçi bilirkişi görevlendirildiği, mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının soyut beyanları ile yetinildiği, taşınmazın öncesinin zilyetlikle iktisaba elverişli tarım arazisi olup olmadığı yeterince araştırılmadığı gibi; hava fotoğraflarından da yararlanılmadığı,” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2015/404 E., 2019/90 K. sayılı kararıyla; davaya konu edilen 287 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihinden önce 20 seneden fazla bir süre davacı ve annesi ... tarafından nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet edildiği, taşınmazın özel mülke elverişli olduğu, imar ihyasının çok uzun yıllar önce tamamlanmış olduğu, taşınmaz üzerinde korunması gereken kültür varlığının bulunmadığı, kuru tarım arazisi olarak taşınmazın davacı ve evveli tarafından kullanıla geldiği, taşınmaza komşu şahıs arazisinin de bulunduğu, taşınmazın 1978 tarihli hava fotoğrafları ile 1996 tarihli Marmaris O21-d1 pafta numaralı memleket haritalarında zilyet edilen açıklık olarak göründüğü, 2010 yılındaki uydu fotoğrafında ise, aynı yıllarda ekilmiş biçilmiş olduğunun ve üzerindeki ağaçların rahatlıkla görüldüğü, taşınmazın, 1992 yılı hava fotoğrafında teraslı yapısıyla imar- ihya edildiği ve kültür tarım arazisi özelliğinde olduğunun anlaşıldığı, 1992 yılı memleket haritalarında krem-bej renkli açıklık olarak gözlenen alanların tamamının tarım arazisi olarak işaretlendiği, bu haritalarda dava konusu parselin, tarım alanları içerisinde kaldığı, 287 ada 7 parsel numaralı taşınmazın, uzun yıllar önce imar-ihya faaliyetlerinin tamamlandığı, 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belirtilen miktar sınırlamalarının aşılmadığı, tespit tarihi itibariyle davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile Muğla İli Marmaris İlçesi Bozburun Mahallesi 287 ada 7 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili, davaya konu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığını, eksik ve yanılgı değerlendirme ile karar verildiğini ileri sürerek, temyiz isteminde bulunmuştur.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2.İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17. maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz". düzenlemeleri yer almaktadır.
6.3.Değerlendirme
6.3.1 Kadastro sonucunda Muğla İli Marmaris İlçesi Bozburun köyü çalışma alanında bulunan 287 ada 7 parsel sayılı 2.127,69 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 07.12.2015 tarihinde Fahriye Keskin adına tespit edilmiş, Komisyona yapılan itiraz üzerine 29.03.2007 tarihli komisyon kararı ile Hazine’nin itirazı kabul edilerek taşınmazın taşlık-kayalık vasfı ile Hazine adına tespitine karar verilmiş, komisyon kararı 24.09.2007 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir.
6.3.2 Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde, davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesinde öngörülen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
6.3.3 Kadastro komisyon tutanağından, dava konusu taşınmazın taşlık ve kayalık vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildiği, bu nedenle niteliği itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu 287 ada 7 parsel sayılı taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda dosyaya sunulan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda, taşınmazın %35 genel eğime sahip olduğu, dört adet teraslama yapıldığı teras setlerinin kısmen kuru taş duvar kısmen de taş ve kayalardan oluşan doğal şevlerden ibaret olduğu, tınlı toprak yapısında olduğu, taşınmaz üzerinde 8-12 yaş 2 adet zeytin, 4 adet badem ve 30-35 yaş 2 adet zeytin, 4 adet badem ağacı bulunduğu belirlenmiştir. Öncesi imar-ihyaya muhtaç olan bir yerin zilyetlikle edinilebilmesi için, önce yoğun emek ve para sarf edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar 20 yıl ekonomik amaca uygun olarak tasarruf edilmesi gerekir. Dosya arasında bulunan ziraatçi bilirkişi raporunun ekindeki fotoğraf incelendiğinde, taşınmazın imar-ihyasının tamamlanmadığı ve çekişmeli taşınmaz bölüm üzerinde iktisaba elverişli bir zilyetliğin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
6.3.4 Hal böyle olunca; Mahkemece, temyize konu taşınmaz üzerinde, davacı lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddelerinde belirtilen imar-ihya ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun ispat edilemediği dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.