Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3875 E. 2022/970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan bir taşınmazın zilyetliği iddiasına dayalı tapu tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davacı tarafından yirmi yılı aşkın süredir malik sıfatıyla davasız ve aralıksız zilyetliğinin bulunduğu ve bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak bilimsel verilere dayalı bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkemenin tapu tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPUSUZ TAŞINMAZIN TESCİLİ

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, hudutlarını dava dilekçesinde belirttiği taşınmazın eklemeli zilyetlik yoluyla 20 yılı aşkın zamandır davacı tarafından kullanıldığını ileri sürerek yaklaşık 1 dönüm taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı hazine temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/06/2015 tarihli ve 2014/91 E., 2015/401 K. sayılı kararıyla; kadastro bilirkişisinin 19/11/2014 tarihli raporuna ekli krokide (A1) harfi ile gösterilen 548,80 m², (A2) harfi ile gösterilen 817,88 m²'lik kısmının davacının davasız ve aralıksız olarak yirmi yılı aşkın süredir malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu, dinlenen tanık anlatımları ve mahalli bilirkişi beyanlarıyla sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin 23/10/2017 tarihli ve 2015/16615 E., 2017/6744 K. sayılı ilamı ile; “ ... yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmadığı, Teknik bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz bölümlerinin “tepe” olarak tespit harici bırakıldığı belirtilmiş olmasına ve davacı vekilinin 17/04/2014 havale tarihli dilekçesinde, taşınmazların geçici taşkın alanında kaldığından dolayı tespit harici bırakıldığı beyan edilmiş olmasına rağmen Mahkemece, yörede kadastro tespitinin ne zaman yapıldığı, taşınmazların hangi sebeple tespit harici bırakıldığının sorulmadığı, taşınmaz bölümlerine komşu başka taşınmazların olup olmadığının belirlenmediği, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazların öncesinin ne olduğunu, taşınmazlarda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmadığı, bu hususta hava fotoğraflarından da yararlanılmadığı.” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarihli ve 2018/363 E., 2019/323 K. sayılı kararıyla; TMK m.713, KK m.14 ve KK m.17' deki tüm olumlu ve olumsuz koşulların sağlandığı ve dava konusu edilen taşınmazların davacı adına tescil edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Sinop İli, Boyabat İlçesi, Daylı Köyü, Arpalık Mevkiinde yer alan ... ...'ın 15/10/2018 tarihli raporunda (A1) harfi ve sarı renk ile gösterilen 548,80 m² yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazın ve (A2) harfi ve sarı renk ile gösterilen 817,88 m² yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi, davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmediğini öne sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Çekişme konusu taşınmaz, 1955 yılında yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında tepe vasfıyla tescil harici bırakılmıştır.

Uyuşmazlık, TMK’nın 713/1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir.

6.2.Hukuki Nitelendirme

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17. maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.

6.3.Değerlendirme

Dosya kapsamına, kararın (IV/6.2.) paragrafındaki yasal ve hukuksal gerekçeye ve kararın (IV/2.) paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmış olmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.