Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3883 E. 2022/621 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan ve aktif dere yatağı olan taşınmazın davacı tarafından tapuya tescilinin istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın aktif bir dere yatağı olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi gereğince devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan genel suların tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, verilen davanın reddine ilişkin karar süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; sınırlarını göstermiş olduğu bölümün kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakıldığını, bu bölümün davacı tarafından 20 yılı aşkın bir zamandır malik sıfatıyla kullanıldığını belirterek, bu bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu bölümün zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olmadığını, davacı lehine zilyetlik koşullarının da oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddine, netice itibarıyla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Araban Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.2016 tarihli ve 2015/150 E. 2016/156 K. sayılı kararıyla; yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları neticesinde dava konusu bölümün dere yatağı olduğu için tescil harici bırakıldığı, halen daha aktif dere yatağı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Araban Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; kadastro kanunu 14. maddesinde tescil şartlarınn düzenlendiğini, 18. maddesinde ise bu madde hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmazlardan tarım alanına dönüştürülmesi ve ekonomik yarar sağlaması mümkün olan yerlerin Hazine adına tespit olunacağının belirtildiğini, mahkemece ret kararı verilmiş olmasına rağmen bu bölümün Hazine adına tesciline karar verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında 766 sayılı yasanın 2. Maddesi gereğince tespit harici bırakılan taşınmazların, davacı adına tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/C. Maddesi “Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır.”

3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III.) numaralı bendinde yer verilen Araban Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, çekişmeli bölümün aktif nehir yatağı olması nedeniyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararının ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.