Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3911 E. 2022/909 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarihi sit alanı olarak Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar lehine Başkomutan Tarihi Milli Parkı ilan tarihi olan 22/10/1981 itibariyle zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu ve zilyetliğin kadastro tespit tarihine kadar kesintisiz sürdüğü gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı ... ve müşterekleri, Afyonkarahisar İli, Merkez İlçe, Büyükkalecik Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 210 ada 48 parsel sayılı taşınmazın 3402 Sayılı Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği ve sit alanı içerisinde kaldığı belirtilerek Hazine adına tespitinin yapıldığını, dava konusu taşınmazın Mehmet Tutuş adına kayıtlı iken köy senediyle 06/10/1956 tarihinde murisleri ...'a satıldığını, imar ve ihyasının yapıldığını,1956 yılından bu yana taşınmazın hiçbir niza ve fasılaya uğramaksızın zilyetliklerinin devam ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına hisseleri oranında tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, davaya konu taşınmazın Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 14/01/2000 tarihinde 1040 sayılı kararla "...yapılanmaların kontrol altına alınamaması nedeniyle yoğunlaşan yapıların bulunduğu..." gerekçesiyle tarihi sit alanı olarak ilan edildiğini, davacı lehine 1. derece sit alanlarında mülkiyete cevaz veren yasa değişikliği tarihi olan 2007 yılından dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi geçmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.10.2018 tarihli ve 2017/38 E., 2018/803 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, dava konusu 210 ada 48 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında tapuya tesciline, taşınmazın "Kocatepe tarihi sit alanı içerisinde kaldığına" ilişkin şerhin tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Zilyetliğe dayalı taşınmaz iktisaplarında, aranılan zilyetliğin ekonomik amaca uygun olan zilyetlik olduğu halde Mahkemece bu duruma dikkat edilmediğini, dava konusu taşınmaz üzerinde ahlat ve alıç gibi kendiliğinden yetişen ağaçların mevcut olduğunu, dava konusu taşınmazın imar ve ihya edilmediğini, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu'nun 15. maddesine göre milli park kapsamında kalan yerlerin tapuya tescilinin mümkün olmadığını, taşınmazın Kadastro tespiti sırasında Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 2000 tarihli kararıyla Kocatepe Tarihi Sit alanı ilan edilmesi nedeniyle Sit alanı olarak Hazine adına tescil edildiğini, Sit alanlarının kamunun ortak kullanımında olan ve kamu niteliğinde araziler olduğunu, Kadastro işleminin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içerisinde kadastro öncesi sebeplere dayanılarak mülkiyet iddiası ile dava açılabileceğini, bu kuralın bir istisnasının yol, park ve diğer kamu mallarına kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren, kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılamayacağını, 2007 yılında 2863 sayılı Yasa'nın 11. maddesindeki değişiklikle sit alanlarının özel mülkiyete konu olduğu tarihten itibaren zilyetlikle taşınmaz iktisabının sağlanması için 20 yıllık sürenin geçmiş olması gerektiğini, yani davacıların, bu tür taşınmazları ancak 2007 yılından itibaren 20 yıl sonra zilyetlikle mülk edinme hakkına sahip olabileceklerini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak dosyanın Yerel Mahkemeye iadesine veya esas hakkında davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.

3.Gerekçe ve Sonuç

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 12.09.2019 tarihli ve 2019/588 E., 2019/588 K. sayılı kararıyla, bilirkişi raporları ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre taşınmaz üzerinde kültür varlığı bulunmadığı, davacı yararına Başkomutan Tarihi Milli Parkı ilan tarihi olan 22/10/1981 itibari ile zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu ve zilyetliğin kadastro tespit tarihine kadar kesintisiz sürdüğü, bununla birlikte kısa kararda davacılar adına miras hisseleri oranında ifadesi bulunsa da dosyada muris Ramazan'ın veraset ilamına rastlanmadığı, mirasçılık hisseleri belirlenerek hükmün düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilerek, davanın kabulü ile 210 ada 48 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar ... 6/96 pay, ... 8/96 pay, ... 8/96 pay, ... 8/96 pay, ... 8/96 pay, ... 13/96 pay, ... 13/96 pay ve ... 32/96 pay olarak tapuya tesciline, taşınmazın "Kocatepe tarihi sit alanı içerisinde kaldığına" ilişkin şerhin tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerinde ki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

3.Gerekçe

3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuksal sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Yapılan Kadastro çalışmaları sonucunda çekişmeli 210 ada 48 parsel sayılı 76.074.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla, beyanlar hanesine " Kocatepe tarihi sit alanı " ve "Ramazan oğlu İbrahim Tukul'un kullanımındadır." şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar miras yoluyla gelen hakka, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2863 sayılı Yasa’da 5563 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu 11. madde “Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının malikleri bu varlıkların bakım ve onarımlarını Kültür ve Turizm Bakanlığının bu Kanun uyarınca bakım ve onarım hususunda vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun bu konuda maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanırlar. Ancak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez.”

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuki gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 09/02/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.