"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... VD.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Kadastro sonucu Türkeli İlçesi, Işıklar köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 5 parsel sayılı 263.26 metrekare yüzölçümündeki “kargir ev ve bahçe” nitelikli taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ... adına tespit edildiklten sonra, ... ve arkadaşları tarafından açılan tespite itiraz davası sonucunda kök muris ... mirasçıları adına 26.11.2008 tarihinde hükmen tapuya tescil edilmiştir.
I. DAVA
Davacı, 117 ada 5 parsel sayılı kargir ev ve bahçe vasıflı taşınmazda davalılarla birlikte malik olduğunu, taşınmazın muris babası ...'den intikal ettiğini, dava konusu taşınmazın üzerindeki 3 katlı kargir evin muris babasının ölümünden sonra diğer mirasçıların muvafakati ile 2006 yılında kendisi tarafından inşa edildiğini, kadastro çalışmaları sırasında 3 katlı kargir evin dava konusu taşınmaz ile birlikte davalıların da adına tespit ve sınırlandırma gördüğünü, dava konusu 3 katlı kargir evin mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine ve tapu kaydının malik hanesine şerh verilmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ..., ..., ..., ..., ... cevap dilekçelerinde; 117 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde müşterek murisleri tarafından inşa edilmiş bulunan mesken vasıflı gayrimenkulün davacı tarafından rızaları olmadan yıkıldığını, bahse konu binanın yapıldığını, dava konusu bina üzerinde muris İzzet'in mirasçıları olarak miras hisseleri oranında hak sahibi olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
2. Davalılar ..., ..., ..., ...; davacının davasının haklı ve hukuka uygun olduğunu, dava konusu 117 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 3 katlı kargir evin müstakilen davacıya ait olduğunu, davacının davasını aynen kabul ettiklerini bildirmişler, davalı ... 27/09/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde ise; her ne kadar cevap dilekçesi sunarak davayı kabul etmiş ise de ilgili dilekçenin kendisinin gerçek beyanlarını içermediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı ..., 20/06/2014 tarihli duruşmada; açılan davayı tüm sonuçlarıyla kabul ettiğini, muris babası ...'e ait taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı kargir binanın davacı tarafından yapıldığını beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.09.2014 tarihli ve 2013/77 Esas, 2014/112 Karar sayılı kararıyla davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.06.2017 tarihli ve 2017/11551 Esas, 2017/8351 Karar sayılı ilamıyla; “Davacı talebinin bağımsız bir tespit davası niteliğinde olmadığı, tapu kütüğüne şerh verilmesi davasında görülecek bir önsorun niteliği taşıdığı, açılan davanın eda davası olarak görülüp muhdesatın aidiyeti konusunun bu davada önsorun olarak değerlendirilmesi gerektiği, bağımsız bir tespit davası söz konusu olmadığından, bağımsız tespit davalarında hukuki yarar açısından aranan derdest ortaklığın giderilmesi davasının bulunup bulunmamasının sonuca etkili olmayacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi” gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2017/218 Esas, 2018/282 Karar sayılı kararıyla dava konusu 117 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan 4 katlı kargir binanın davalı tarafından yapıldığı, 3402 sayılı Yasanın 19. maddesinde yer alan koşulların somut dava dosyasında bulunduğu gerkçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli taşınmaz üzerinde yer alan 4 katlı kargir yapının davacı ...'e ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalılar ... ve ... vekili, temyiz dilekçesinde özetle; müvekkillerin davayı ilk celseden önce kabul etmiş olduklarını, İlk Derece Mahkemesinin dava masrafı ücreti konusunda vermiş olduğu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek Yerel Mahkeme kararının yargılama gideri ve harçtan bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi var olan tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK'nın 312/2. maddesinde; “Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise, yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmüne, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde ise, “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Somut olayda, davalılar ... ve ... ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce, 13.09.2013 tarihli cevap dilekçesi ile davayı kabul etmişlerdir. Mahkemece bu husus gözetilmeden yukarıda belirtilen kanun hükümlerine uygun olmayacak şekilde davacının yatırdığı harç ve yargılama giderinin tamamından bu davalıların da müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması doğru değildir.
6.3.2. Hal böyle olunca; dava açılmasına sebebiyet vermeyen ve ilk celseden önce davayı kabul eden davalı ... ve ...’in yargılama giderlerinden sorumluluğunun 6100 sayılı HMK’nın 312. maddesi, yargılama harcından sorumluluğunun ise Harçlar Kanunu'nun 22. maddesi gözetilerek belirlenmesi gerektiği halde bu hususun göz ardı edilmesi isabetsizdir.
V. SONUÇ
Davalıların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.