"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tescil davasında verilen karar yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının Şanlıurfa ili Merkez Terzi köyünde bulunan kuzeyinde 425 nolu parsel, doğusu 435 parsel, batısı 512 parsel nolu taşınmaz ile çevrili tapulama harici 7.500 m2 yüzölçümünde arazinin taşlık vaziyette iken imar ve ihya yoluyla tarım arazisi haline getirdiğini, söz konusu yere 20 yıldan fazla bir süreden beri zilyet olduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ilgili maddelerinde öngörülen tüm koşulların gerçekleştiğini bu nedenlerle dava konusu yerin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddi ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
2. Davalı ... Belediyesi cevap dilekçesinde özetle, dava açma süresi hem taşınmazın niteliği hem de zilyetlik süresi yönünden oluşmadığını, imar planında kalan taşınmazlar yönünden zilyetlikle kazanımın mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Dahili davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu tapulama harici bırakılan yerin vasfı belirtilmediği gibi imar-ihya olgusunun öne sürülmediğini, Kadastro Kanunu'nun 17. maddesindeki şartları taşımayan taşınmazlar yönünden davanın reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin, A harfi ile gösterilen kısımda henüz imar ihya çalışmalarının tamamlanmadığı arazinin %2-6 oranında eğime sahip arazi kullanım kabiliyetine göre III. Sınıf imar ihyasının tamamlanmamış ekonomik tarım alanı özelliği taşımayan taşınmaz olduğu ve TMK.nın 713 ve 3402 sayılı Yasa'nın 14, 16, 17. maddeleri gereğince kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve imar ihya şartları bulunmadığından davacının davasının reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02/05/2016 tarihli, 2015/5397 E. 2016/5023 K sayılı bozma kararında; “MK 31. maddedeki hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında tarafların göstereceği tanıklar ile ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle yapılacak keşifte imar-ihyanın başlangıç ve tamamlanma tarihi, taşınmazın niteliği, kullanım süresi ve zilyetlik başlangıç tarihinin belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ziraatçi bilirkişiden taşınmazın tamamı ya da bir bölümü üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile imar-ihya tamamlandıktan sonraki zilyetliğin ekonomik amaca uygun zilyetlik olup olmadığı, süresi, taşınmazın toprak niteliği, bitki örtüsü hususlarını içeren, bilimsel verilere dayalı, önceki zirai bilirkişi raporunu da irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; raporda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisine hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılarak, taşınmazın niteliği ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ve taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı kesin olarak belirlenmeli, belirtilen tarihle dava tarihi arasında davacı lehine 3402 sayılı Yasa 14 ve 17. madde koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde davacının davasının reddine ve Hazinenin tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği” hususlarına değinilmiştir.
3. Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 20/06/2019 tarihli 2016/833 E. 2019/546 K. sayılı kararıyla, alınan gerek ziraat gerekse fen ve jeodezi ve fotoğrametri uzmanı bilirkişinin ek raporlarından gerek 1984 yılı gerekse 2002 yılları itibariyle dava konusu taşınmazda imar ihyanın yapılmış olduğu taşınmazın kültür arazisi vasfı kazandığı, zilyetliğin ekonomik amaca uygun zilyetlik olup davacı lehine 3402 sayılı Yasa 14 ve 17. madde koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davacının davasının kabulü ile, 10/10/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda çevresi kırmızı renkli kalem ile gösterilmiş A harfi ile adlandırılan 7316,49 m²'lik alanın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
4.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediyesi, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle, imar-ihya şartları oluşmadan karar verildiğini, hava fotoğraflarının yeterli incelenmediğini, davalı ... açısından taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesini öne sürerek kararın bozulmasını talep eder.
5.2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
5.3. Davalı Urfa Büyükşehir Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle, ... Müdürlüğünün kamulaştırma sınırlarında yer aldığını, imar-ihya şartları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık “taşlık” vasfı nedeniyle tescil harici bırakılan taşınmaz yönünden kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle edinme koşullarının davacı yararına oluşup oluşmadığı noktasındadır.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "–Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3 Değerlendirme
6.3.1. Fen bilirkişisi raporunda ''A'' harfi ile gösterilen taşınmaz “taşlık” vasfı nedeniyle tespit harici bırakılmıştır.
6.3.2. Davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde, Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar, davalı ... Belediyesi vekiline 09/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş; temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 26/09/2019 tarihinde verilmiş olup, temyiz isteminin süreden reddi gerekmektedir.
6.3.3. Davalı Hazine ile davalı ... Belediyesi vekillerinin temyiz isteminin incelemesine gelince, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (VI.) nolu bendinde yer verilen kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı ... Belediyesi vekilinin, temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2. Davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı 1.731,69 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Belediyesinden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.