"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Siirt ili, Merkez ilçesi, Tuzkuyusu köyü 126 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edildiğini ancak sözkonusu taşınmazı uzun yıllardan beri müvekkilinin malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığını belirterek Siirt ili, Merkez ilçesi, Tuzkuyusu köyü 126 ada 7 no.lu parselin Maliye Hazinesi adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili duruşmada alınan beyanında davanın reddini savunmuştur.
III. İLKDERECE MAHKEMESİ KARARI
Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/06/2013 tarihli ve 2012/495 E., 2013/383 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın Siirt ili, Merkez ilçesi, Tuzkuyusu köyü 126 ada 7 parsel numarası ile Hazine adına kayıtlı taşınmaz olduğu, taşınmazın keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarından, davacı ...'a ait olduğu, davacı tarafından kadastro tespitinden önce 20 yıldan fazla süre ekonomik amaca uygun şekilde zilyet olarak kullanıldığının beyan edilmesi, ziraat bilirkişisi raporunda taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde tarla olduğunun bildirilmesi dikkate alınarak, tüm dosya kapsamından davacı ...'ın dava konusu taşınmazı kadastro tespitinden önce ve halen ekonomik amaca uygun olarak 20 yıldan fazla kullandığı anlaşıldığından, davanın kabulüyle dava konusu taşınmazın Hazine adına olan tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2014/1043-38 E-K sayılı kararı ile tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ilişkin üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarının dosya arasına getirilmesi, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, ilk kez hangi tarihte kullanılmaya başlandığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim yada kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, bitki örtüsü, toprak yapısı, içerisindeki kayalık, tepe, çukur ve ekilmeyen bölümlerin nereler olduğu hususlarında bilimsel verilere dayalı rapor alınması gereğine değinilerek bozulmuş, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2014/1066 Esas - 2015/751 Karar sayılı kararıyla; fen bilirkişi raporunda (A1), (A2), (B), (D) harfleriyle gösterilen ve Hazine adına olan tapu kaydının iptaline, (C) harfi ile gösterilen alana ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiş, (E) ve (F) harfi ile gösterilen alanların ise her ne kadar Hazine adına kayıtlı olsa da çukur niteliğinde olduğu gözetilerek 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 2. maddesine istinaden tescil dışı bırakılması gereken yerlerden olduğu görülerek bu yerlerin tescil dışı bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.12.2018 tarihli ve 2016/4559 E., 2018/7776 K. sayılı kararıyla; dava konusu 126 ada 7 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (E) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı Hazine vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, çekişmeli taşınmaz tapuda kayıtlı olduğuna göre, fen bilirkişi raporunda (E) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümler hakkındaki davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, bu bölümlerin re'sen tescil harici bırakılmasına karar verilmesi isabetsizliğine değinilerek bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 11/04/2019 tarihli ve 2019/329 E., 2019/286 K. sayılı kararıyla; hükmün kesinleşen kısımları ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına ve bozma öncesi kararda tescil harici bırakılan yeni verilen hükümde reddine karar verilen kısımlar için daha önce davanın reddine karar verilmiş gibi vekalet ücreti belirlendiğinden, vekalet ücretlerine ilişkin bir değişiklik yapılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile (A1), (A2), (B), (D) harfi ile gösterilen bölümler yönünden davanın kabulüne, (C), (E), (F) harfleri ile gösterilen 1.868,16 m2'lik alanlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili, reddedilen bölümler yönünden Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep eder.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı ve açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 330. maddesinde, “Vekil ile takip edilen davalarda Mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücreti, taraf lehine hükmedilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Çekişmeli 126 ada 7 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfı ile senetsizden davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
6.3.2. Davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini talep etmiştir.
6.3.3. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) no.lu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.