Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4041 E. 2022/1862 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çekişmeli taşınmazların mera vasfında olup Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların dört tarafının eylemli mera olması ve meradan açıldığı, ayrıca meranın içerisinde özel mülkiyet şeklinde ikinci bir taşınmazın varlığının kabul edilemeyeceği gözetilerek mahkemenin tapu kaydının iptaline ve taşınmazların mera özel siciline yazılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen mera özel siciline yazılması talebine ilişkin verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Çatalören Köyü’nde 2004 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 106 ada 40 ve 121 ada 31 ve 32 parsel sayılı taşınmazların çayır vasfı ile davalılar adına tescil edildiğini, bu taşınmazın mera parseli içerisinde kaldığını, meraların kamu malı olup zilyetlikle kazanılamayacaklarını, taşınmazın davalı adına yazılmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davalı adına zilyetlik nedeniyle yapılan tespitin 100 dönümü aştığını, tapu kaydının iptal edilerek taşınmazın tapuya mera vasfı ile Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP

Davalının duruşmada alınan beyanında davanın reddini savunmuştur.

Davalı yargılama sırasında vefat etmiş, mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27/11/2014 tarihli ve 2009/87 E., 2014/181 K. sayılı kararıyla; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişiler ve davalı tanık beyanları ile dava konusu taşınmazların satın alma yolu ile davalının ailesine intikal ettiği, davalı tarafından amacına uygun zilyetliğin yaklaşık 25 senedir devam ettiği, öncesinde satın alınan şahısların amacına uygun zilyetlik sürelerini de kendi zilyetlik süresine eklemek suretiyle, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ve Medeni Kanunun ilgili maddeleri gereğince davalının senetsizden zilyetliğe dayalı kazanım için gerekli koşulları sağladığı ve dava konusu taşınmazlara komşu mera parselleri bulunmasına rağmen ziraatçı bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların mera ile farklı bitki örtüsüne sahip olduğu ve bitki örtüsünün dik uzama eğilimli çayır otundan oluştuğu ve çayır vasıflı araziler olduğunu tespit ettiği, mahalli bilirkişilerin de dava konusu taşınmazların mera vasıflı araziler olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. Yargıtay Bozma ilamı

1.Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 14/04/2016 tarihli ve 2015/4542 E., 2016/4179 K. sayılı kararı ile onama kararı verilmiştir. Davacı Hazine vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

2.31/10/2016 tarih 2016/9905 E., 2016/8525 K sayılı bozma ilamında “Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenip mahkemenin bu hususa, taşınmazların konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli; taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazların öncesinin mera, olup olmadığı, zaman içinde sınırlarında mera yönünden genişleme olup olmadığı, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesinin,” gereğine değinilmiştir.

VI. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04/07/2019 tarih 2017/3 Esas, 2019/87 Karar sayılı kararında, dava konusu taşınmazların yapılan keşif esnasında tutanağa yansıtılan mahkeme gözlemi ve taşınmazların mera ile çevrili olması dikkate alındığında meradan açıldığı, meranın içerisinde özel mülkiyet şeklinde ikinci bir taşınmazın varlığı kabul edilemeyeceği, dört tarafı eylemli mera olan ve ayırt edici bir sınır taşımayan dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir.

VII. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz nedenleri

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, 121 ada 31 ve 32 parseller ile ilgili önceki malikleri Mehmet Ezgin ve müştereklerini gösterir, 1963 tarihli 2 adet tapu kaydı olduğunu, il mera komisyonu müzekkere cevabında daha önce burada bir işlem yapmadığını bildirdiğini, Mahkemece eksik araştırma ile verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Hazine’nin çekişmeli taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talebine ilişkindir.

3.2.İlgili Hukuk

KK.16. maddesinde “ B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.” hükmüne yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Çekişmeli 121 ada 31, 32 parsel ve 106 ada 40 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden çayır vasfıyla davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

3.3.2. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılarak taşınmazın dört tarafının eylemli mera olduğu meradan açıldığı gerekçesiyle taşınmazların mera özel siciline yazılmasına karar verilmiştir. Davalı ise temyiz dilekçesinde dava konusu taşınmazların tapulu olduğunu belirterek temyiz dilekçesinin ekine dayanak tapu kayıtlarını eklemiş ise de, yargılamada ileri sürülmeyen iddia ve vakıalar temyiz aşamasında ileri sürülmesine imkan bulunmamaktadır.

3.3.3. Dosya içeriğine, toplanan delillere, verilen kararın (VI.) no.lu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine göre bozmaya uygun yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VIII. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı ...'in yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.