Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4054 E. 2022/1699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında mera olarak tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlik iddiasının ispatı ve meranın ihya edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak yaptığı keşif ve topladığı delillerle davacının uzun yıllardır zilyetliğini ve taşınmazın bir kısmının ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiğini tespit etmesi, davacının kısmi tapu iptali ve tescil talebinin kabulü için yeterli görülerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davacı, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I.DAVA

Davacı, Hınıs ilçesi, Saltepe köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 113 ada 36 parsel sayılı taşınmazın mera vasfı ile orta malı olarak sınırlandırıldığını oysaki bu taşınmazın içerisindeki göstereceği bir bölümün dedesi ... ...’e ait olduğunu, ve zilyet olduklarını ileri sürerek, tapu kaydının kısmen iptal edilerek ... mirasçıları adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında ... ...’ün diğer mirasçıları davaya muvafakat etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; Hazine, ... ve ..., davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Hınıs Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/06/2012 tarihli ve 2008/107 Esas, 2012/153 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Bozma İlamı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12/11/2012 tarihli ve 2012/7271 Esas, 2012/9225 Karar sayılı ilamı ile "çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu olan taşınmazların kadastro tutanakları varsa dayanağı olan kayıt ve belgelerin getirtilmesi, mahallinde komşu köylerde ikamet eden 3 kişilik yerel bilirkişi, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımı ile keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan davacının tutunduğu tapu kaydının sınırları tek tek sorulmalı, varsa komşu taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarında yararlanılması, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırların fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmesi, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağının sağlanması, tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenilmeleri gerektiğinin düşünülmesi, bu şekilde davacının dayanak tapu kaydının dava konusu edilen taşınmaz bölümünü kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmesi, kısmen ya da tamamen tapu kaydının kapsamı dışında kalması halinde davacının zilyetliği de dayanmış olması nedeniyle çekişmeli taşınmaz bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, dava konusu taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı yerel bilirkişiler ve tanıklardan sorulup saptanması, bilirkişi tanıklarda davacının zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, varsa ilk olarak hangi tarihte başladığı, zilyetliğin kimden kime ne suretle geçtiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, ziraat mühendisleri kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" belirtilerek karar bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Hınıs Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/05/2019 tarihli 2013/91 Esas, 2019/203 Karar sayılı kararıyla, eski tapu kaydında bu taşınmazın sınırlarına ait bilginin sabit nitelikte olmadığı ve zeminde açıkça görülmediği, sabit sınıra dayalı bir tapu kaydı olmayan davacı delilinin dava konusu taşınmaza uyduğu noktasında kanaat oluşmadığı, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen yerin niteliğinin ziraat bilirkişi heyeti tarafından çayır olarak nitelendirildiği ve uzun yıllardır tarım faaliyeti yapıldığının belirtildiği, tanık ve mahalli bilirkişilerce bu kısmın davacı ve davacının dedesi tarafından malik sıfatıyla kullanıldığının belirtildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne çekişmeli 113 ada 36 parsel sayılı taşınmazın 16/10/2018 tarihli fen bilirkişi raporunda sarı renk ile çevrili 7.058.64 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile Hınıs Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/117 Esas, 2009/112 Karar sayılı ... ...’ün veraset ilamında gösterilen mirasçılar adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı, davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davacı, dava konusu taşınmaz bölümünün tamamının tarafına ait olduğuna dair tapu kaydı olmasına rağmen kısmen kabul kararı verilerek kalan kısmın da Hazineye ilave edilmesinin usulsüz olduğunu, oysaki bu yerin bölünmemesi gerektiğini ayrıca davalıların masraflarının da üzerinde bırakılması nedeniyle mağdur olduğunu belirterek, kısmen ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

5.2. Davalı ..., dava konusu taşınmazın mera vasfında olup 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4. maddesi gereğince kazandırıcı zamanaşımı ile kazanılamayacağını, davanın süresinde açılmadığını, hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının iddiasını ispat edemediği, dava konusu taşınmazda el birliği mülkiyetinin söz konusu olduğunu, elbirliği mülkiyetinde davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken Mahkemece verilen kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, bozulmasını talep etmiştir.

5.3. Davalı ..., 4342 sayılı Mera Kanunu'na göre meraların mülkiyenin ihya yoluyla kazanılamayacağını, özel mülkiyete geçirilemeyeceğini, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen 20 yıllık sürenin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren hesaplanması gerektiği halde bilirkişilerin ihyanın ne zaman gerçekleştiğini belirtmediklerini açıklayarak, kısmen kabul kararının bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu kaydı ve kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

113 ada 36 parsel sayılı 1.839.612.32 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kadastro sırasında mera vasfı ile orta malı olarak sınırlandırılmıştır.

6.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3) numaralı bendinde yer verilen Mahkemenin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36.30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 770,47 TL onama harcının davalı ... Belediye Başkanlığından alınmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.