Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4063 E. 2022/1449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan bir taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanıldığı iddiasıyla davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının zilyetlikle kazanma şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadan, taşınmazın davacıya intikal şekli, tescil harici bırakılma nedeni ve zilyetliğin niteliği gibi hususlar tam olarak aydınlatılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, davalılar Hazine ve Bodrum Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, hudutlarını dava dilekçesinde belirttiği köy boşluğu olarak geçen yaklaşık 960.000 m²'lik alanın davacı ... tarafından uzun yıllardır kullanılmakta ve tasarruf edilmekte olduğunu, bu yeri önceleri davacının babası ...'nın kullandığını, taşınmazın içerisine 1964 yılında ev yaptırdığını, taşınmazın içerisinde çam ağacı, 10 kadar zeytin ağacı, 3 adet badem ağacı, 4 adet ayva ağacı, 4 tane nar ağacı ve asma ağacının bulunduğunu, bu ağaçların tamamının davacının babası ... tarafından 1964 yılında dikildiğini, ayrıca yine taşınmazın içerisine 1964 yılında 1 adet su deposunun da yapılmış olduğunu, halen davacı ... tarafından kullanıldığını, ileri sürerek imar ihya ve kazandırcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... dahili davalılar davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Bodrum 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31/03/2015 tarihli ve 2012/372 E., 2015/137 K. sayılı kararıyla; Davaya konu yerin davacının babasının kullandığı, babasının vefatından sonra ise davacı tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda kültür arazisi olup, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan çayır, mera, yaylak, kışlak, orta malı, harman yeri gibi arazi özelliği göstermediğinin belirtildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, bilirkişilerin 12/05/2014 havale tarihli raporu eki kroki de Muğla ili, Bodrum ilçesi, Pınarlıbelen köyü, Köyiçi mevkiinde, 1131 parsel sayılı taşınmaz bitişiğinde (A) harfi ile gösterilen 937.17 m2 alanın davacı adına tesciline dair karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (kapatılan) 16.Hukuk Dairesi 05/06/2018 tarihli ve 2016/277 E- 2018/3773 K. sayılı kararıyla; “..Hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olması gerektiği halde taraf koşulu sağlanmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu ayrıca gerekli yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanakları dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmesi” gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

3.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/05/2019 tarihli ve 2018/23 E., 2019/253 K. sayılı kararıyla; dosya kapsamından, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davacının murisi ile birlikte dava konusu taşınmazı, eklemeli zilyetlikleri ile birlikte 20 yıldan fazla süreyle davasız ve aralıksız kullandığı, davanın ispatlandığı gerekçesiyle 12/05/2014 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen dava konusu... Köyü, Köyiçi mevkii 1131 numaralı parselin batı taraftan bitişiği olan A=937,17 m2 alanın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Bodrum Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın köy boşluğu olarak tescil harici bırakıldığını, davacı lehine zilyetlikle kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluşmadığını, taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını, Kadastro Kanunu'nun 16. maddesi gereğince Hazine adına tescilinin gerektiğini ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

5.2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, taşınmazın 1/25.000 ölçekli nazım imar planında kırsal yerleşme alanında kaldığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın köy yerleşik alanı içinde kaldığından Belediye adına tescile karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın, davacı adına tescili isteğinden ibarettir.

6.2.İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17.maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14'üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında “ Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "

6.3. Değerlendirme

6.3.1.Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmaz bölümünün adına tescilini talep etmiştir.

6.3.2.Mahkemece, dava ve temyize konu (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden imar-ihyanın tamamlanarak, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.

6.3.3. Davacı, dava dilekçesinde, taşınmazın babasına ait iken kendisine kaldığını ileri sürerek dava açmış olup, yerel bilirkişi ve tanıklar ise taşınmazın davacının babasına ait iken davacıya kaldığını belirttikleri halde, taşınmazın davacıya hangi hukuki yolla (taksim, satış, bağış vs) intikal ettiği sorulup saptanılmamış ve bu yolla davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamış, taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı belirlenmemiş, bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğrafından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

6.3.4.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, ayrıca taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulup, saptanılmalı dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir jeodezi-fotogrametri mühendisi , üç ziraatçı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmazın davacıya babasından kaldığının belirtilmesi halinde hangi hukuki yolla intikal ettiği (taksim, satış, bağış vs), çekişmeli taşınmaz öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

6.3.5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli zirai bilirkişi raporu da irdelenmek sureti ile taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, sözü edilen raporda taşınmaz bölümü üzerinde bulunan ağaçların cinsi, yaşı ve dağılımı, zeytin ağaçlarının aşılı olduğu belirtildiğinden aşı yaşı hususunda değerlendirme yapılmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;

6.3.6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümünün niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli;

6.3.7. Fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir krokili rapor aldırılmalı;

6.3.8. Tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

6.3.9. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; Davalı ... Bodrum Belediye Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın Bodrum Belediye Başkanlığı’na iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.