Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4073 E. 2022/1701 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların davacılar tarafından miras payları oranında tapu iptali ve tescili istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde, taşınmazlardan birinin davalı tarafından olağanüstü zamanaşımı ile kazanıldığı ve hibe yoluyla devralındığı, diğer taşınmazın ise kısmen miras yoluyla davacılara ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kabul kararı Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin karar süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar vekili, Çaycuma ilçesi Yukarı İhsaniye köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 122 ada 21 parsel sayılı 27.313.28 metrekare ve 131 ada 8 parsel sayılı 13.788.24 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların vekil edenlerin kök murisi ... ...’tan gelmesine ve terekesinin taksim edilmemesine rağmen kadastro sırasında davalı tarafça sunulan 06/10/1958 tarihli senede istinaden hatalı olarak davalı adına tescillerinin yapıldığını ileri sürerek, tapu kayıtların iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, dava konusu 122 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kök muris ... ...’tan gelmediğini, müvekkilin babası ... tarafından 3.kişiden satın alındığını, 131 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kök muris ...’den geldiğini ancak ...’nin erkek çocukları arasında yapılan taksim sözleşmesi gereğince vekil edenin babasına kaldığını, erkek çocuklarının kız çocukların miras payını satın almaları nedeniyle sadece erkek çocukları arasında taksim yapıldığını, ...’in de taşınmazı davalı oğluna hibe ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Çaycuma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/04/2014 tarihli ve 2011/183 Esas - 2014/362 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Bozma İlamı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07/03/2016 tarihli ve 2015/1510 Esas - 2016/2266 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu taşınmazların tespit maliki ...’a kök muris ...’den mi geldiği yoksa davalının babası ...’in taşınmazları 3. şahıslardan satın alıp oğlu davalıya hibe ettiğine mi ilişkin olduğu hususunda mahalli bilirkişi ve davacı tanık beyanları ile davalı tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediği, taşınmazların muris ...’den mi kaldığı, yoksa davalının babası ... tarafından mı satın alındığının yeterince araştırılmadığı, mahallinde yeniden keşif yapılarak taşınmazların evveliyatında kime ait olduğu, kim tarafından satın alındığı, zilyetliğin kim tarafından ne zamandan beri ne suretle sürdürüldüğünün kesin olarak belirlenmesi, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmeye çalışılması, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyanlara neden üstünlük tanındığı tartışılıp gerekçelendirilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar

Çaycuma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/05/2019 tarihli ve 2016/516 Esas - 2019/183 Karar sayılı kararıyla; 131 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için yapılan iki ayrı keşifte kayda geçen beyanlar ve dosyalardaki sözleşmeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde 131 ada 8 parsel sayılı taşınmazın köyde doktor lakaplı ... ... ...’e ait olduğu, 1956 yılında zilyetliğinin davalının babası ... ...’a geçtiği, kök muris ... ...’ın 11.05.1956 tarihinde öldüğü, kadastro tutanağına göre ... ...’ın 1966 yılında iş bu parselin krokisinde B ile gösterilen kargir evi inşa ettiği, oğlu ...’ın ise 1995 yılında ahır ve depoyu 1999 yılında da A harfiyle gösterilen 3 katlı kargir evi inşa ettiği mahalli bilirkişi ve tanıklarda bu yerin önce ... ... sonra oğlu davalı tarafından kullanıldığını beyan ettikleri, TMK’nın 713/1. fıkrası gereği maddedeki şartlara uygun zilyet olduğu anlaşılan ... ...’ın da dava konusu 131 ada 8 parsel sayılı taşınmazı olağanüstü zamanaşımı ile kazandığı, 12.07.2004 tarihli hibe senedi ile yerlerini oğlu davalı ...’a hibe ettiği ve ...’ın babasından dolayı eklemeli zilyet olduğu, 122 ada 21 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunun eki krokide (A) harfi ile kırmızı boyalı olarak gösterilen 12.696,26 m2'lik kısmın dışında kalan bakiye 14.617,02 m2'lik bölümünün tarafların kök murisleri ... ...'tan veraseten mirasçılarına intikal ettiği, fen bilirkişi raporunda 122 ada 21 parsel kapsamında olup (A) harfiyle kırmızı boyalı olarak gösterilen 12.696,26 m2' lik kısmın ise davalı tarafça dava dışı ... ... isimli üçüncü kişiden 24/03/1969 tarihinde satın alındığı, satın alınan bu kısım için davacılar ve davacılar vekilinin önceki keşifte alınan imzalı beyanlarında bu kısma yönelik olarak talep ve davalarının bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 131 ada 8 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, 122 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, 26/11/2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 12.696.26 metrekarelik kısmın ifraz edilerek davalı adına tapuya tesciline, geriye kalan 14.617.02 metrekarelik kısmın 144 pay kabul edilerek 24’er payın davacılar; ..., ..., ... adlarına 4 payın davacı ... mirasçıları adlarına bakiye 68 payın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

5.Temyiz Nedenleri

5.1. Davacılar vekili, tarafların kök murisi ...’den kalan diğer taşınmazların tapu kaydına göre taksimin yapılmadığını, bu taşınmazlarda davalının babası ...’in de pay sahibi olduğunu, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre 131 ada 8 parsel sayılı taşınmazın muris ...’den geldiğini, Mahkemece hatalı değerlendirme yapıldığını belirterek Mahkemenin kısmen ret kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

5.2. Davalı vekili, davacıların 122 ada 21 parsel sayılı taşınmazda hak sahibi olduklarını ispat edemediklerini, davacılar ve davalının babası arasında yapılan fiili ve rızai taksimat sonucu davacıların başka taşınmazlar aldıklarını, taksim sonucu dava konusu 21 parsel sayılı taşınmazın davalının babasına kaldığını, davalı ve babasının 60-70 yıldır zilyet olduklarını, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yapıldığını belirterek, Mahkemenin kısmen kabul kararının bozulmasını istemiştir.

6.Gerekçe

6.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı bir kısım mirasçılar arasında görülen miras payına yönelik açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

6.2. Değerlendirme

Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre toplanan delillere, kararın (IV/3.) numaralı bendinde yer verilen Mahkemenin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36.30 TL bakiye temyiz karar harcının davacılardan, 7.764.54 TL bakiye temyiz karar harcının davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.