"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen ret kararının Yargıtay 8. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ilişkin karar süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar vekili, kadastro sonucu vekil edenlerin miras bırakanı ... ... adına tescil edilen 216 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile 216 ada 6 parsel sayılı taşınmazın sınırının hatalı tespit edildiğini, 4 nolu parselin devamı olan ve müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan bir kısım taşınmazın 216 ada 6 parsel içerisinde bırakıldığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı tapu kaydının kısmen iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., kadastroda yapılan tespitin doğru olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/06/2009 tarihli ve 2007/232 Esas, 2009/179 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Bozma İlamı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 01/04/2010 tarihli ve 2009/6531 Esas, 2010/1478 Karar sayılı kararıyla "Mahkemenin ret kararının doğru olmadığı, taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişiler ve tanıklara, çekişmeli taşınmazlar arasındaki sınırın nereden geçtiğinin ve zilyetliğin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğünün sorulup saptanması, beyanlar arasında çelişki çıktığı takdirde çelişkinin giderilmesine çalışılması, buna karşın ortak sınırın saptanması mümkün olmadığı takdirde her iki taşınmazın çap miktarı ayrı ayrı esas alınarak uyuşmazlık konusu ve belirlenen miktarın oranlanması suretiyle olayın çözüme kavuşturulması ve ortak sınırın saptanması gerektiği belirtilerek" bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/12/2012 tarihli ve 2010/378 Esas, 2012/453 Karar sayılı kararıyla; taraf beyanları, tapu kayıtları, kadastro tutanakları, dayanak kayıtlar, taşınmaz başında yapılan keşif, mahalli bilirkişi beyanları, tanık beyanları, bilirkişi raporu, ek raporlarına göre dava konusu parseller arasından geçen ortak sınırın nereden geçtiğinin tespitinin mümkün olmadığı her iki tarafa ait 246 ada 4 ve 6 parsellerin çap miktarları ayrı ayrı esas alınarak uyuşmazlık konusu ve belirlenen miktarın oranlanması suretiyle bilirkişiler tarafından tespit edilen ortak sınırın esas alındığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 216 ada 6 parsel sayılı taşınmazda 17.11.2011, 30.05.2012, 02.12.2012 tarihli fen bilirkişi raporları ve ek raporlarında (B) harfi ile gösterilen 62.68 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile 216 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacıların murisi ... ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davacılar vekili, bilirkişi raporları ve mahalli bilirkişi ... ...’ın beyanları doğrultusunda hazırlanan ek krokide taleplerinin haklılığının ortaya çıkmasına rağmen mahkemece hatalı olarak kısmen ret kararı verildiğini belirterek açıklanan nedenlerle ve resen görülecek nedenlerle mahkemenin kısmen ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
5.2. Davalı vekili, iki taşınmaz arasındaki tahta çitin sınır olduğunu, fiili sınırın doğru olduğunu, keşifte dinlenen tanıkların bu hususu doğruladığını belirterek Mahkemenin kısmen kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına,toplanan delillere, kararın (IV/3.) numaralı bendinde yer verilen Mahkemenin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.