Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4085 E. 2022/1813 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi döneme ait bir taşınmazın mülkiyetinin kimde olduğuna ve tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olup olmadığı, taşınmazın kök murisinin kim olduğu, pay devrinin nasıl gerçekleştiği gibi konuları yeterli derecede araştırmadan eksik inceleme ile hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin karar süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 137 Ada 153 parsel sayılı taşınmazın davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa bu taşınmazın evvelinde tapulu taşınmaz olup pay satışları ve intikaller neticesinde 2/10 payının ...’a 8/10 payının ise kendi murisleri ...'a isabet ettiğini, dava konusu taşınmaz kendi zilyetliklerinde olmasına rağmen yapılan tespitin yerinde olmadığını ileri sürerek, 8/10 payın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi vermemiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Görele Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2011 tarihli ve 1999/68 E. 2011/170 K. sayılı kararıyla; taşınmazın tarafların kök murisi...'den intikal ettiği, ...'nin... ve ... isminde iki çocuğunun bulunduğu, ....in kızı ....'nın payını Ekim 1936 tarih 88 sıra nolu tapu kaydı ile davacıların murisi ...ye sattığı, diğer kızı ...'nin...'nin eşi olduğu, bu nedenle ... oğlu...'e intikal eden payın tamamının davacıların murisi...’ye intikal ettiği, ... mirasçılarının kendi aralarında yöntemince yapılmış bir taksiminin bulunmadığı, davalıların taşınmazın...'e ne şekilde intikal ettiğini ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, taşınmazın tapu kaydının 7/12 payının iptali ile davacılar adına veraset ilamındaki payları oranında kayıt ve tesciline, 5/12 payının ise davalı üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Görele Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 04/037/013 tarihli ve 2013/2863 E., 2013/1995 K. sayılı kararıyla, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tespit tutanakları, varsa dayanakları Tapu Müdürlüğünden getirtilerek, mahallinde keşif yapılması, tapu kayıtlarının yöntemine uygun bir şekilde uygulanması, dava konusu taşınmazın tapu kayıt kapsamında kaldığının tespiti halinde tapu malikleri arasında yöntemine uygun paylaşma yapılıp yapılmadığı, paylaşma yapılmış ise kimin payına isabet ettiğinin duraksamaya mahal bırakmaksızın belirlenmesi suretiyle netice hakkında karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

3. Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2013/309 E., 2019/435 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile tapu kaydının kısmen iptaline 8/10 payın veraset ilamındaki paylar oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Görele Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin delillerin takdirinde hataya düştüğünü, davalıların murisi...'in...'te ikamet etmiş olması nedeniyle taşınmazlarla sürekli ilgilenemediğini, dava konusu taşınmazın ...'a isabet eden taşınmaz olduğunu, Mahkemenin pay hesabını yanlış yaptığını, davacıların dayanmış olduğu tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığını, gerekçenin yetersiz olduğunu belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.”

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında tapu kayıtlarının yöntemine uygun bir şekilde uygulanması, dava konusu taşınmazın tapu kayıt kapsamında kalması halinde tapu malikleri arasında yöntemine uygun paylaşma yapılıp yapılmadığı, paylaşma yapılmış ise tapu kayıt maliklerinden kimin payına isabet ettiğinin duraksamaya mahal bırakmaksızın belirlenmesi suretiyle netice hakkında karar verilmesi istenilmiş olmasına rağmen, bozma sonrası yapılan keşiflerde dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olup olmadığı yeterli derecede araştırılmadığı halde tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu kabul edilmiş, çekişmeli taşınmazın kök muris...’den mi yoksa muris ...’den mi geldiği tam olarak belirlenmemiş olmasına rağmen kök muris...’den geldiği kabul edilmiş, davacıların murisi ...’nin kız kardeşleri ... ve...’nin payını satın aldığı hususu yeterli derecede araştırılmadan pay devri olduğu kabul edilmiş, davalılar tarafından dosyaya sunulan 28/12/1945 tarihli ve 1749 no.lu Noter Satış Senedi değerlendirilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde karar vermiştir.

6.3.2. Hal böyle olunca; davacıların dayandığı Ekim 1963 tarihli ve 88 sıra nolu tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dosyaya getirtilmeli, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği sorularak revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin tutanak örnekleri, eğer kesinleşmiş iseler kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, daha sonra yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, tutanak bilirkişilerinin tümü ve fen bilirkişisinin katılımı ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişiler tek tek okunmak suretiyle uygulanmaya çalışılmalı, bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, böylece tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, dava konusu taşınmazın tapu kayıt kapsamında kalması halinde tapu malikleri arasında yöntemine uygun paylaşım yapılıp yapılmadığı, paylaşım yapılmış ise tapu kayıt maliklerinden kimin payına isabet ettiği duraksamasız belirlenmeli, ayrıca yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tutanak bilirkişilerinden taşınmazın evvelinde kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, mirasçılar arasında taksim olup olmadığı, taksim var ise kime isabet ettiği, taksim yok ise mirasçılar arasında pay satışı olup olmadığı sorulmak suretiyle belirlenmeli, taraflarca dosyaya ibraz edilen noter satışları tek tek mahallinde uygulanmaya çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek netice hakkında karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

V. SONUÇ

Kararın (6.3.1.- 6.3.2.) paragraflarında açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.