Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4100 E. 2022/1610 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ile dava açılma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bu sürenin dava şartı olarak yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Solhan Kadastro Mahkemesince verilen ret kararı Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesince görevsizlik kararı verilmesi gerekçesiyle bozulması üzerine Solhan Kadastro Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda görevsizlik kararı verilerek dosya Solhan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Solhan Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine temsilcisi, dava dilekçesinde; 1153 parsel sayılı taşınmazın Hazineye ait olduğunu ileri sürerek tespitin iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Solhan Kadastro Mahkemesinin 22/06/2015 tarihli ve 2011/71 E. 2015/33 K. sayılı kararıyla; davanın reddine, tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Solhan Kadastro Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 03/10/2018 tarihli ve 2018/415 E., 2018/5366 K. sayılı kararında “Mahkemece işin esasına girilerek davalı taraf lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; dava konusu 1153 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak daha önce Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 04/10/1983 tarihli ve 1983/17540-13937 Esas, Karar sayılı düzelterek onama ilamı ile; "...tapulama komisyon kararının iptaline ilk düzenlenen tutanağa göre askı ilanının yapılması için tutanak ve eklerinin Tapulama Müdürlüğüne gönderilmesine" karar verilmiş, kararın 19/01/1984 tarihinde kesinleşmesi üzerine tutanak 23/02/1984-25/03/1984 tarihleri arasında askı ilanına çıkartılıp ve komisyona itiraz edilmediğinden 26/03/1984 tarihinde kesinleştiği, buna rağmen, tutanağın 05/08/2011-05/09/2011 tarihleri arasında ikinci kez askı ilanına çıkartıldığı ve iş bu davanın da 26/08/2011 tarihinde açıldığının anlaşıldığı, kadastro tutanağı 26/03/1984 tarihinde usulünce kesinleştiğine ve ikinci kez askı ilanına alınmasını gerektirir bir durum da bulunmadığına göre, dava konusu taşınmaz hakkında askı ilan süresi geçtikten, bir başka ifade ile tutanak kesinleştikten sonra açılan davada Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce re'sen nazara alınması gerektiği, Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla esasa ilişkin hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

İlk Derece Mahkemesinin 24/04/2019 tarihli ve 2018/8 E. 2019/3 K. sayılı kararıyla; Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.

4. Solhan Asliye Hukuk Mahkemesi Kararı

Solhan Kadastro Mahkemesinin görevsizlik kararının kesinleşmesi neticesinde dosya Solhan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/10/2019 tarih 2019/536 E., 2019/664 K. sayılı kararıyla; kadastro tespitinin 26/03/1984 tarihinde kesinleştiği, davanın 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesinde öngörülen süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.

5.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Solhan Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

6. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine temsilcisi, taşınmaz hakkında yapılan ilanın 04/08/2011 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, bu nedenle davanın süresi içerisinde açıldığını belirterek verilen hükmün bozulmasına talep etmiştir.

7. Gerekçe

7.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

7.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi

7.3. Değerlendirme

7.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

7.3.2 Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 26/03/1984 tarihi ile davanın açıldığı 13/09/2011 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.

7.3.3. Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp kararın (IV./4.) no.lu bendinde yer verilen gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Solhan Asliye Hukuk Mahkemesi kararının ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.