Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4144 E. 2022/2179 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen ve zilyedi olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine karşı Hazine'nin itirazı üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı içinde kalması nedeniyle tapunun beyanlar hanesinde bu durumun gösterilmesi gerektiği, ancak bu eksikliğin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Marmaris ilçesi Söğüt köyü çalışma alanında bulunan 233 ada 116 parsel sayılı taşınmazın zilyedi olduğu halde, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğunu, imar ihya edilmediğini, üzerinde yasanın aradığı zilyetlikle edinme koşullarının ve süresinin gerçekleşmediğini, taşınmaz üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet yürütülmediğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu, gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 233 ada 16 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup davacı adına edinme koşullarının oluşmadığını, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerinin bulunmadığını açıklayarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 13.12.2019 tarihli ve 2019/780 E., 2019/1296 K. sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın zilyetlikle mülk edinilebilecek nitelikteki arazilerden olduğu, kadastro tespit günü itibariyle davacı taraf adına edinme koşullarının oluştuğu ve mahkemece verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."

3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3.2.4. 2863 sayılı ... Ve ... Varlıklarını Koruma Kanunu 11. maddesinde; “Taşınmaz ... ve ... varlıklarının malikleri bu varlıkların bakım ve onarımlarını ... Bakanlığının bu Kanun uyarınca bakım ve onarım hususunda vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun bu konuda maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanırlar. (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.) Ancak, ... ve ... varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen ... varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez.” hükümleri düzenlenmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3) numaralı bentte yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

3.3.2. Ancak, çekişmeli taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanında kaldığı anlaşıldığı halde, bu hususun beyanlar hanesinde gösterilmemesi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1.bendinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. SONUÇ:

1-Yukarıda 3.3.1. numaralı bentte açıklanan nedenlerle; sair temyiz itirazlarının reddine,

2-3.3.2. numaralı bentte açıklanan nedenlerle Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15.01.2019 tarihli hüküm fıkrasının 1. bendinin sonuna "Taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı kapsamında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/03/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.