"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın usulden reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı, Hopa ilçesi Merkez Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu paydaşı bulunduğu 120 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kök kaydında yüzölçümü 11.024,00 m2 iken muris ... ... ... ... ...'a ait veraset ilamında murisin soyadında yapılan yolsuzluk sonucu muris ile bağının kesildiğini, tapu ve nüfus müdürlükleri ile Hopa ...'nce yapılan bir takım yolsuz işlemler ile taşınmazın yüzöçümünün yol yapılması nedeniyle 468,00 m2'ye düşürüldüğünü, yolsuz eylemler nedeniyle zamanaşımının işlemeyeceğini, 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 120 ada 22 parsel olarak değiştirildiğini, eski Hopa Belediye Başkanlığı tarafından taşınmaz üzerine iş merkezi yapıldığını, 120 ada 12 parselin kök kaydındaki 11.024,26 m2 yüzölçümüne dahil olan alanın 122 ada 22 parsel kapsamında kaldığını ileri sürerek, 120 ada 12 parsel sayılı taşınmazın güneyinde kalan diğer kısmı olan 122 ada 1 parseldeki taşınmazın yasa dışı tasarruflar öncesindeki paydaşları ile 11.024,00 metrekare yüzölçümü esas alınarak paydaşların hisseleri oranında yeniden tespitini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... temsilcisi, davacının 09/06/2014 tarihinde müdürlüğe bizzat gelerek isim tashihi talebinde bulunduğunu, veraset belgesinde müteveffa...'ın (...) 15/04/1336 tarihinde vefat etmesiyle mirasçılardan ... kızı ... ... soyadının yalnızca ... şeklinde tespit ve tescil edildiği, Hopa Nüfus Müdürlüğü'nden alınan 1728 sayılı yazısı ekindeki bu kişilerin ..., ... olan soyadlarının 1982 yılında idari kayıt düzeltme yolu ile ... olarak düzeltildiğini, isim tashihi yapıldıktan sonra döner sermaye bedelinin davacıdan talep edildiğini, ancak davacının bu duruma itiraz ettiğini ve işlemden vazgeçtiğini ve belgelerin kendisine iade edildiğini, 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yok olduğu iddiasının yerinde olmadığını, 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazda tevhit ve ifrazlar sonucunda 122 ada 22 parsel sayılı taşınmazın meydana geldiğini savunarak, davanın husumet yokluğundan reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, yargılama sırasında davanın kesin hüküm ve zamanaşımı nedeniyle reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi 19/12/2018 tarihli ve 2016/150 E., 2018/381 K. sayılı kararıyla;, davacının talebi doğrultusunda 120 ada 12 parsel sayılı taşınmazın eski tarihli kayıtlardaki 11.024 metrekarelik yüzölçümün güncel durumda hangi parsellere tekabül ettiği ve dava için harca esas değeri saptamak amacıyla keşif yapıldığı; keşfe katılan fen bilirkişisi için 450,00 TL ek ücret takdir olunduğu, bu konuda davacıya muhtıra tebliğ edilmesine rağmen davacının ek ücreti ödemeyeceğini beyan ettiği, davacının genel ispat kuralları dahilinde davasını ispat ile yükümlü olduğu, davacının ek bilirkişi ücretini ödemeyeceğini bildirmesi üzerine muhtırada da belirtilen şekilde HMK'nın 324. maddesi gereğince fen bilirkişi raporu deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, talep olunan 11.024 m2'lik taşınmazın, güncel olarak hangi ada parsellere tekabül ettiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davanın esasının 120 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 1991 yılında yol yapımı esnasında tevhid ve ifrazlar ile 11.024,00 m2 yüzölçümünün eski Hopa Belediye Başkanlığınca gasp edilmesi hakkında olduğunu, belediye başkanlığınca taşınmazın kök kaydındaki 11.024,00 m2 yüzölçümünün 10.500,00 m2 kısmında ... aracılığıyla önce ada ve parsel numarasının 122 ada 16 parsel olarak değiştirildiğini, daha sonra takibi zorlaştırmak için aynı taşınmaza 122 ada 22 parsel numarası verilerek ... ... iş merkezi yapıldığını, taşınmazın diğer paydaşlardan haksız tasarruflar ile gizlendiğini, kök tapu kaydında yapılan yolsuzluklar nedeniyle zamanaşımının söz konusu olmadığını, Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/1 Esas - 2005/47 Karar sayılı dosyasında davanın kabul edildiğini, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, söz konusu dosyadaki davacı paydaşlar gibi kendisinin taşınmazda hissesinin bulunduğunu, lehlerine Yargıtay kararı mevcut iken mahkemenin bilirkişi talebinin anlaşılamadığını, davalı olan taşınmazın 122 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, 120 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kök kaydındaki yüzölçümü olan 11.024 metrekarelik alanın 122 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olduğunun aleni olduğunu belirterek, telafisi güç, imkansız zararları ve yasalara aykırı işlemlerin birlikte gerçekleşmesi nedeniyle yürütmenin durdurulmasını ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 27/09/2019 tarihli ve 2019/758 E., 2019/699 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından 06/06/2016 tarihinde kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının tespitin hükmen kesinleştiği 23/09/1996 tarihinden itibaren 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmasına rağmen mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı ve icranın geri bırakılması için aranan şartların oluşmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yolsuz tescilde hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak olarak açılan tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Artvin ili Hopa ilçesi Kuledibi Mahallesinde 1990 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 122 ada 1 parsel sayılı 6.995,00 m2 yüzölçümlü taşınmaz, davalı olduğu belirtilerek malik hanesi açık bırakılmış; Hopa Kadastro Mahkemesi'nin 29/08/1996 tarihinde kesinleşen 1996/2Esas - 1996/4 Karar sayılı kararına istinaden (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin kısmen bozma kararı öncesi 1991/1 Esas-7 Karar) 23/09/1996 tarihinde 6.988,00m2 yüzölçümü ile ... Tüzel Kişiliği adına tescil edilmiştir.
122 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, Hopa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/1-47 E,. K. sayılı kararının 17/02/2006 tarihinde infaz edilmesi sonucu ifraz edilmiş, 122 ada 1 parsel 5.963,96 m2 yüzölçümü ile Hopa ... Tüzel Kişiliği adına, ifrazen oluşan 122 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ise ... ... ve hissedarları adına 1.024,04m2 yüzölçümü ile tescil edilmiştir. 13/05/2010 tarihinde 122 ada 1 parselin, 122 ada 11 parselle tevhit edilmesi neticesinde 122 ada 15 parsel oluşmuş, aynı tarihte taşınmazın üçe ifrazı sonucu 122 ada 16, 17 ve 18 parseller meydana gelmiştir. 25/12/2013 tarihinde 122 ada 16 parsel sayılı taşınmaz ile 122 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tevhidi sonucu 122 ada 22 parsel sayılı taşınmaz oluşmuştur. Dosya arasında bulunan son tapu kayıtlarına göre 5.065,07 m2 yüzölçümündeki arsa vasıflı 122 ada 22 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 13/02/2014 tarihinde kat irtifakının kurulduğu, davalı ... ... ile birlikte dava dışı kişilerin bağımsız bölüm maliki olduğu anlaşılmıştır.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi
3.3. Değerlendirme
3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, "kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı" belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 23/09/1996 tarihi ile davanın açıldığı 09/06/2016 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.03.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.