"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I.DAVA
Davacı vekili, 220 ada 74 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, tespitin hatalı yapıldığını, dilekçe ekinde sunulan krokide (A) harfi ile gösterilen kısma davacının babası ...’ın zilyet olduğunu ve zilyetliği 1981 yılında davacıya devrettiğini, taşınmaza, davacının 1983 yılında ev yaptığını, meyve ağaçları diktiğini, sebze yetiştirdiğini, 35 yıldır aralıksız ve çekişmesiz zilyet olduğunu ileri sürerek, (A) harfi ile gösterilen kısmın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
II.CEVAP
Davalı Hazine vekili, davacı tarafın iddialarının yersiz olduğunu, yasanın aradığı şartların davacı lehine oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Anamur 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli 2016/184 Esas, 2018/66 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarının lehine olmasına rağmen ret kararı verildiğini, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hava fotoğraflarında çalı ve taş gibi materyallerin temizlenmiş olduğu ve kuru tarım arazisi olarak göründüğünün belirtildiği halde, taşınmazda imar-ihyanın 1975 yılında tamamlandığını, davacının 1983 yılında ev yaptığını belirterek, kararın kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3.Gerekçe ve Sonuç
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 30.12.2019 tarihli 2018/2179 Esas, 2019/1515 Karar sayılı kararıyla, alınan bilirkişi raporlarına göre 1970 yılında taşınmaz üzerinde herhangi bir imar-ihya faaliyetinin bulunmadığı ancak 1990 yılına gelindiğinde taşınmazın işlendiği ve içerisinde bir adet evin yapıldığı, taşınmazdaki imar-ihya çalışmalarının bina yapmakla sınırlı kaldığı, dava konusu taşınmazdaki imar-ihya çalışmalarının imar planına alınış tarihinden 20 yıl önce tamamlanmış olması ve 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin 1996 yılından önce dolmuş olması gerektiği ve davacı tarafından kazandırıcı zamanaşımı süresinin doldurulmadığı gerekçesi ile Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek davacı tarafın istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Dava konusu yerin 1975 tarihli hava fotoğrafında çalı, taş gibi tarıma engel olacak materyallerin temizlenmiş olduğu ve kuru tarım yapılan tapulu araziler şeklinde gözüktüğü, mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu taşınmazı davacıdan önce babasının kullandığını beyan ettiklerini, evin 1983 yılında yapıldığını, 1983 yılından önce tarımsal amaçlı kullanıldığını, hava fotoğraflarına göre 1975 yılında imar-ihyanın tamamlandığını, Mahkemece davacının babasının zilyetlik süresi eklenmeden karar verildiğini ve re'sen belirlenecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
HMK'nun 369. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinde belirtilen sebepler ile kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususlar noktasında yapılan temyiz incelemesinde;
Dava kadastro öncesi nedene dayalı açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Anamur ilçesi Çarıklar Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu çekişmeli 220 ada 74 parsel sayılı taşınmaz 766 sayılı Tapulama Yasasına göre 1971 yılında yapılan kadastro çalışmalarında tespit harici bırakıldığı, 1994 yılında ... ve ... tarafından tarım alanına dönüştürüldüğü belirtilerek tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Taşınmazın beyanlar hanesine üzerindeki tek katlı kargir binanın ... kızı ..., iki katlı kargir ve bina ve havuzun ...’e ait olduğuna dair şerh konulmuştur.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.