Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4169 E. 2022/1908 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen taşınmazların mülkiyetinin kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro mahkemesinde aynı taraflar arasında ve aynı konuyla ilgili olarak verilen ve kesinleşen önceki kararın, tarafları bağlayıcı nitelikte kesin delil oluşturduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I.DAVA

Davacılar vekili, Kandıra ilçesi İncecik köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 116 ada 39 ve 57 parsel sayılı taşınmazların 3/4 hissesi davalı ..., ¼ hissesi davacılar ve davalı adına tespit edildiğini, söz konusu taşınmazların kök muris ... ...'dan geldiğini, davacıların taşınmazlarda 1/4'er hissesi bulunduğunu, başka parseller hakkında davalı aleyhine Kandıra Kadastro Mahkemesinin 2007/182 Esas sayılı dosyası ile kadastro tespitine itiraz davası açtıklarını ve davanın halen derdest olduğunu, o davada dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile iddialarının doğrulandığını ileri sürerek, taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptal edilerek miras payları oranında davacılar adına tescilini istemiştir.

II.CEVAP

Davalı ..., davacıların dava konusu taşınmazlarda hakları bulunduğunu ancak halaları ... ... ile ... ...’un miras haklarını kendisine devrettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/05/2019 tarihli 2015/279 Esas, 2019/400 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne çekişmeli 116 ada 39 ve 57 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile; 1/4 payın davacı ... adına, 1/4 payın davacı ... adına bakiye 2/4 payın kayıt maliki davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Yerel Mahkemenin, delillerin değerlendirilmesinde dava konusu taşınmazlarda hisselerini devreden tarafların halaları ... ve ...’nin paylarının devir olduğunu gözetmeden usulsüz taksim ile davalının daha fazla miras payı alamayacağı yönünde kanaat bildirmesinin hatalı olduğunu, Kadastro Mahkemesi dosyasındaki tanık anlatımları ve mahalli bilirkişi beyanlarıyla davalının halaları ... ve ...’nin haklarını ...’a devrettiklerinin istikrarlı olarak vurgulanmakta olup bu hususun herkesçe bilindiğini, bu nedenlerle yanlış değerlendirme ile verilen Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3.Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli 2018/1292 Esas 2019/1195 Karar sayılı kararıyla, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile çekişmeli taşınmazların kök muris ... ...'dan geldiği, tarafların murisi ... ...'a intikal ettiği ve ölene kadar onun tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, aynı zamanda davacılar ve davalı arasında dava dışı parsellerle ilgili Kandıra Kadastro Mahkemesinin 2007/182 Esas - 2015/165 Karar sayılı dosyasında görülen davada, davalı ...'ın aynı şekilde halaları ... ve ... ile annesi Behiye'nin miras hisselerini devraldığı savunmasında bulunduğu, Kadastro Mahkemesince; ...'ten gelen taşınmazların ... ve Emin arasında taksim edildiği, usulsüz taksime rağmen ...'in taşınmazları babasının ölümünden bu yana kullandığı, kardeşlerinden ... ve ...'nin usulsüz taksime rıza gösterdiğinin kabulüyle dava konusu taşınmazlarda ... ... mirasçılarının eşit hakkı olduğu, usulsüz taksime dayanarak davalıların daha fazla miras payı alamayacakları kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, kadastro mahkemesinde belirlenen olguların tarafları ve hukuksal sebepleri aynı olan istinafa konu dava açısından da geçerli olduğu ve kesin delil niteliğinde olduğu belirtilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Mahkemenin kabulünde olduğu üzere taşınmazların ... ...'dan geldiği miras paylaşımın kök muris ...'ten yapılması gerekirken ... ...'dan yapılmasının usule aykırı olduğunu, davalının, halalarının paylarını almış olmasına rağmen miras dağılımının yanılgılı yapılması nedeni ile hak kaybına uğradığını, gerek Kadastro Mahkemesinde gerekse bu dosyada dinlenen tanıklar ve mahalli bilirkişilerin davalının halaları ... ve ...’nin haklarını devir aldığını beyan etmelerine rağmen bu beyanlara aykırı hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ve re'sen belirlenecek nedenlerle kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

3.Gerekçe

3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

HMK'nın 369. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinde belirtilen sebepler ile kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususlar noktasında yapılan temyiz incelemesinde;

Dava kadastro öncesi nedene dayalı, miras payına yönelik olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Çekişmeli 116 ada 39 parsel sayılı 3020,46 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz ile 116 ada 57 parsel sayılı 10937,85 m2 yüz ölçümlü taşınmaz, irsen intikal, hisse satışı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 3/4 payı davalı ... adına kalan 1/4 payı ise verasete iştirak şeklinde davacılar ve davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.931,77 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.