Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4184 E. 2022/1809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kadastro öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, davalılar adına tespit ve tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve kendi adlarına tescillerinin yapılması istemiyle açılan davada, davacılar tarafından taşınmazların kök murislerinden kaldığının ispat edilip edilmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, çekişmeli taşınmazların kök murislerinden kaldığını ispatlayamadıkları, dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe, mahkemece yapılan keşif, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde çekişmeli taşınmazların kök murisine ait olduğunun ve ondan da mirasçılarına intikal ettiğinin kanıtlanamadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Kandıra İlçesi Akıncı Mahallesinde bulunan 155 ada 4, 6, 158 ada 35, 163 ada 11, 13, 164 ada 13, 28, 35, 172 ada 16, 176 ada 5, 22 , 26, 37, 51, 60, 160, 162 parsel sayılı taşınmazların davacı ve davalıların kök murisi ...'dan kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların muris ... mirasçıları adına tespit edilmesi gerekirken davalılar adına tespit ve tescil edildiğini belirterek, tapu kayıtlarının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların ...'e ait olmayıp ...’a ait olduğu, ölümü sonrasında babaları ...'e intikal edip sonrasında da kendilerine kaldığı ve kendileri tarafından kullanıldığını, açılan davanın hak düşürücü sürenin bitimine 2 gün kala açılmış olması nedeniyle iyi niyetli olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli ve 2017/433 E., 2019/451 K. sayılı kararıyla; yapılan keşif ve alınan beyanlardan dava konusu taşınmazların davalıların murisi ... tarafından kullanlıırken davalılara intikal ettiğinin anlaşıldığı, davacıların dava konusu taşınmazların kök muris ...'ten intikal ettiğini ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararının eksik inceleme neticesinde verildiğini, dosyaya sunulan veraset ilamı ile davacıların ... mirasçısı olduğunun ispat edildiğini, mirasçılar arasında zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini, kök muris ...'ten gelen taşınmazların taksim edilmediğini, tanıkların yanlı beyanda bulunduklarını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 17/10/2019 tarihli ve 2019/788 E., 2019/877 K. sayılı kararıyla; davacıların dava konusu taşınmazların kök muris ...'ten geldiğini ispat edemedikleri gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre kadastro öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.2. TMK'nın 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”

3.2.3. 6100 sayılı HMK'nın 190. maddesi

“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.

(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Davacılar öncelikle çekişmeli taşınmazların kök muris ...'dan geldiğini ispatlamak zorundadırlar. İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe, Mahkemece yapılan keşif, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının "çekişmeli taşınmazların bir kısmının davalıların dedesi olan ... tarafından kullanıldığı, ondan da mirasçılarına kaldığı, ...' dan öncesine dair bilgilerinin bulunmadığı, bir kısım taşınmazların ise davalıların babası ... tarafından üçüncü şahıslardan satın alındığı" yönündeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde çekişmeli taşınmazların evveliyatının kök muris ...'a ait olduğu ve ondan da mirasçılarına intikal ettiğinin kanıtlanamadığı sonucuna varılmıştır.

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle (IV/3.2.) numaralı paragrafta yer verilen yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV/3.) numaralı bendinde yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 07/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.