"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılması suretiyle yeniden esas hakkında karar verilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; çekişmeli 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak murisi olan babaları ... ... ...'den intikal ettiğini, ancak 2007 yılında gerçekleştirilen kadastro çalışmaları esnasında dava konusu taşınmazın hatalı olarak yasal miras payının çok üzerinde olacak şekilde 3/5 oranında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ayrıca taşınmaz üzerindeki evlerden yalnızca 1 tanesinin davalıya ait olduğunu, diğer evin tarafların ortak murisi tarafından yapıldığını öne sürerek, çekişmeli taşınmazdaki davalıya ait 3/5 hissenin tapu kaydının iptali ile davacıların miras hisseleri doğrultusunda adlarına tesciline karar verilmesi istemi ile dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının doğuştan sağır ve dilsiz olduğunu, 1 yılı aşkın süredir de felçli olarak yatalak hasta olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında davalının tespit çalışmalarına bir etkisinin olmadığını, taşınmaz üzerinde bulunan dava konusu evin davalı tarafından yapıldığını, davalının dava konusu taşınmazı 50 yılı aşkın bir süredir idare ve tasarruf ettiğini, taşınmazların tarafların ortak murisi ... ...'dan intikal ettiğini, ancak davalının murisin kardeşlerinden satın almış olduğu payların bulunduğunu öne sürerek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Görele Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.06.2018 tarihli ve 2016/547 Esas - 2018/266 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın tarafların murisi ... ... ...’den intikal ettiğinin sabit olduğu, bu sebeple davacıların dava konusu taşınmaz üzerinde miras hissesinin bulunduğu, terekenin taksimine ilişkin dosyada bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile çekişmeli 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tescil gören 3/5 hissesi yönünden tapu kaydının iptali ile tamamı Görele Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/08/2010 tarih, 2010/452 E. 2010/438 K. sayılı veraset ilamı doğrultusunda 80 pay kabul edilerek 16/80 hissesinin davacı ..., 16/80 hissesinin davacı ..., 3/80 hissesinin davacı ..., 3/80 hissesinin davacı ..., 3/80 hissesinin davacı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye hissenin tapu malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Kaldırma Kararı
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 30/11/2018 tarihli ve 2018/1548 Esas, 2018/1652 Karar sayılı kararıyla; Yerel Mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 08.06.2018 tarihli kısa kararında "davanın kabulüne, dava konusu olan Giresun ili, Görele ilçesi, Yeğenli köyünde kain 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tamamı Görele Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/08/2010 tarih, 2010/452 E. 2010/438 K. sayılı veraset ilamı doğrultusunda 80 pay kabul edilerek 16/80 hissesinin davacı ..., 16/80 hissesinin davacı ..., 3/80 hissesinin davacı ..., 3/80 hissesinin davacı ..., 3/80 hissesinin davacı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye hissenin tapu malikleri üzerinde bırakılmasına. " denildiği halde, gerekçeli kararda “davanın kabulüne, dava konusu olan Giresun ili, Görele ilçesi, Yeğenli köyünde kain 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tescil gören 3/5 hisse yönünden tapu kaydının iptali ile, tamamı Görele Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/08/2010 tarih, 2010/452 E. 2010/438 K. sayılı veraset ilamı doğrultusunda 80 pay kabul edilerek 16/80 hissesinin davacı ..., 16/80 hissesinin davacı ..., 3/80 hissesinin davacı ..., 3/80 hissesinin davacı ..., 3/80 hissesinin davacı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye hissenin tapu malikleri üzerinde bırakılmasına. ” şeklinde yazıldığı, bu haliyle kısa kararda davaya konu olan ve davalı adına tescilli pay yönünden bir ayrım yapmaksızın açıkça " taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile tamamı " denilerek çekişmeli taşınmazın tamamına ait tapu kaydının iptali ile tamamı yönünden tescil hükmü oluşturulduğu, gerekçeli kararda ise "davaya konu olan davalı adına kayıtlı 3/5 pay yönünden tapu kaydının iptaline " karar verildiği, her ne kadar hükmün gerekçesinde bu hususta sehven hata yapıldığı ve bu durumun 6100 Sayılı HMK'nın 304/1.maddesi gereği açık hata olduğu belirtilmiş ise de kısa kararda hükmedilen tapu kaydının tamamının iptali ile gerekçeli kararda belirtilen davalı adına olan 3/5 paya ait tapu kaydının iptali yönünden oluşturulan çelişkinin davanın esasını iptal ve tescile dair hüküm bölümlerini oluşturduğu gözetildiğinde basit bir maddi hatadan kaynaklandığının kabulüne imkan bulunmadığı 6100 Sayılı HMK'nın 355/son cümlesi gereği kamu düzenine ilişkin düzenleme ile hukuka uygunluk denetimi yapılabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği ve de kısa karar ile gerekçeli kararın birbiri ile çelişkili olması nedeniyle "delillerin hiç değerlendirilemeyeceği" gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/05/2019 tarihli ve 2019/20 E., 2019/673 K. sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın tarafların murisi ... ... ...’den intikal ettiğinin sabit olduğu, bu sebeple davacıların dava konusu taşınmaz üzerinde miras hissesinin bulunduğu, terekenin taksimine ilişkin dosyada bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu olan Giresun ili Görele ilçesi Yeğenli köyünde kain 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'e ait 3/5 hissesinin tapu kaydının iptali ile iptal edilen 3/5 hissenin tarafların ortak murisi ... ... ...'e ait Görele Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/452 Esas, 2010/438 Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda 80 pay kabul edilerek;
Dava konusu taşınmazın 3/25 hissesinin davacı ..., 3/25 hissesinin davacı ..., 9/400 hissesinin davacı ..., 9/400 hissesinin davacı ..., 9/400 hissesinin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın tarafların ortak murisi ... ...'nın üst soyundan intikal eden taşınmaz olup taşınmazda payları olan muris ... ...'nın kardeşlerinin miras haklarını davalıya devrettiği, ... ... hissesinin ise baki kaldığı, Mahkemece bu devirlere dikkat edilmeden hüküm kurulduğunu, davalı yanın, amcası ...'ın dava konusu taşınmaz ile dava dışı olan taşınmazlarda ki hisselerini satın aldığını, davacı tarafın bu hususta dosyaya sundukları belgenin aksini kanıtlayamadığını, verilen kararın çelişkili ve hatalı olduğunu, kadastro tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olmakla davacının kadastro tutanağının aksini kanıtlaması gerektiği, davacının taşınmaz üzerinde bulunan evlerden birinin murise ait olduğu ve bu taşınmaz üzerinde de hakları bulunduğunu iddia ederek dava açtığını ancak yargılama sırasında evin davalı tarafından yapıldığının sabit olduğunu, bu hususun dahi davacının kötüniyetli olarak hareket ettiğini gösterdiğini, Mahkemenin dosya arasında yer alan belgelerin zemine uygulanması hususunda hatalı olduğunu, yine delil listesinde yer alan tapu kayıtlarını dosyaya getirmeden hüküm kurulduğunu, delillerin takdirinde hata edildiğini, Mahkemenin hukuki ihtilafın tayininde hataya düştüğünü, davalının taşınmazdaki zilyetliğinin murisin vefatından önce başladığı ve devam ettiğini, Mahkemenin hüküm ile davalının amcasının hissesini devraldığı olgusunu yok saydığını" öne sürerek, kanun yoluna başvurmuştur.
5. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile taşınmazın 2/5 payının dahi tarafların ortak mirasbırakanı ... ... ... adına tespit edilmiş olması hususları birlikte gözetildiğinde çekişmeli taşınmazın öncesinde tarafların ortak mirasbırakanı ... ... ...'e ait olduğunun anlaşılmasına, her ne kadar davalı kendisinin mirasbırakanı ... ...'nın kardeşlerinden aldığı paylar bulunduğu ve bu nedenle taşınmazın 3/5 payının müstakilen kendisi adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürmüş ise de davalının bu iddiasını kanıtlayamadığı gibi davalının taşınmazın belli bir payının mirasbırakanın sağlığında kendisine bağışlandığını da ispat edemediğinin anlaşılmasına göre sair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, ancak hüküm yerinde pay payda eşitliği sağlanmaksızın infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması dahi isabetsiz ise de yargılama da eksiklik bulunmayan, ancak "kanunun olaya uygulanmasında" hata edilen dava dosyası açısından yapılan yanlışlıklar yeniden yargılamayı gerektirmediğine göre 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gözetilerek hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm verilmesi, yeniden esas hakkında hüküm verilmesinin öncelikli koşulunun mahkeme hükmünün kaldırılması olması gözetilerek davalı vekilinin istinaf isteminin yazılı gerekçe ile sınırlı olmak üzere kabulüne,
Görele 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/05/2019 tarihli ve 2019/20 Esas, 2019/673 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmesine, bu cümleden olarak; davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 3/5 paya ait tapu kaydının iptaline, iptal edilen 3/5 pay toplamda 80 pay kabul edilmek suretiyle;
16/80 payının davacı ...,
16/80 payının davacı ...,
3/80 payının davacı ...,
3/80 payının davacı ...,
3/80 payının davacı ...,
39/80 payının ise davalı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın tarafların ortak murisi ... ...'nın üst soyundan intikal eden taşınmaz olup taşınmazda payları olan müşterek murisin kardeşlerinin miras haklarını davalıya devrettiği, ... ... hissesinin ise baki kaldığı, Mahkemece bu devirlere dikkat edilmeden hüküm kurulduğunu, davalı yanın, amcası ...'ın dava konusu taşınmaz ile dava dışı olan taşınmazlarda ki hisselerini satın aldığını, dosya arasında yer alan belgelerin bu hususun ispatına elverişli olduğunu, verilen kararın çelişkili ve hatalı olduğunu, davacının kötüniyetli olarak hareket ettiğini, Mahkemenin bu hususa dahi dikkat etmediğini, dosya arasında yer alan belgelerin zemine uygulanması hususunda gerekli tahkikatın yapılmadığını, öte yandan delil listesinde yer alan tapu kayıtları dosyaya getirtilip incelenmeden hüküm kurulduğunu, Mahkemenin delillerin takdirinde hataya düştüğünü, davalının taşınmazdaki zilyetliğinin murisin vefatından önce başladığı ve devam ettiğini, Mahkemenin hüküm ile davalının amcasının hissesini devraldığı olgusunu yok saydığını, dosya arasında yer alan tüm kayıtlardan anlaşılacağı üzere bu hususun ispat edildiğini, o tarihten bu yana taşınmazı kullandığını belirterek, eksik incelmeye dayalı kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
3.2.2. Türk Medeni Kanunu'nun “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
3.2.3. Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir ... da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya ... olmayıp, hak sahibi ortaklıktır.
3.2.4. Elbirliği (iştirak) hâlinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke TMK'nın 701. maddesinde “...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.’’ şeklinde hüküm altına alınmıştır.
3.2.5. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükmünü içermektedir. ( madde metninde taksimden bahsedilse dahi kıyasen taşınmazın zilyedi murisin mirasçıların yasal miras payına mahsuben sağlığında yaptığı paylaştırma da bu kapsamdadır.)
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/5.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; dosya içeriği ve kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı ...’in temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 752,76 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.