"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kabul kararı Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiş, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/01/2020 tarihli ek kararı ile temyiz talebinin reddine dair karar süresi içersinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; ... ilçesi ... Kasabası ... ada ... parsel sayılı taşınmazın muris ...’e ait olduğunu, diğer mirasçı annesinin hissesini kendisine devrettiğini, murise ait olan bu taşınmazın kadastro tespiti sırasında sehven davalı Hazine adına tespitinin yapıldığını belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında asıl dava açmak istediği taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı ... ada ... parsel sayılı taşınmaz olduğunu belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine cevap dilekçesi sunmamıştır
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/11/2012 tarihli ve 2010/187 E., 351 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 17/06/2013 tarihli 2013/6548 E., 2013/6807 K. sayılı kararında davacının, dava dilekçesinde, Hazineye yönelttiği davasının konusunu "... Mevkii ... ada ... parsel sayılı taşınmaz" olarak gösterdiği, yargılama sırasında parsel numarasını ... ada ... olarak düzelttiği, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın mevkii "..." olup tapuda Hazine adına kayıtlı iken dava dilekçesinde sözü edilen ... ada ... parsel sayılı taşınmazın mevkii "Köyiçi" olup tapuda dava dışı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunduğu, bu olgular karşısında dava dilekçesinde parsel numarasının maddi hata sonucu "... parsel" olarak yazıldığı ve davanın ... ada ... parsel sayılı taşınmaza yönelik bulunduğunun kabulü gerektiği Mahkemece, dava konusu olduğu anlaşılan ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yerine dava konusu olmayan ve dava dışı üçüncü kişiler adına tapuda kayıtlı bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmasının isabetsizliğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. ... Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/05/2014 tarihli ve 2014/122 E. 2014/227 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası ... Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/01/2020 tarihli ve 2014/122 E., 2014/227 K sayılı ek kararı ile temyiz tabinin süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, iş bu ek karara karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; davada Hazinenin vekil ile temsil ettirildiğini, 13/12/2010 tarihli tensip tutanağı ve 1 nolu duruşma tutanağı vekile tebliğ edilmiş iken gerekçeli kararın 05/03/2015 tarihinde Mal Müdürlüğü personeline tebliğ edilmesinin usulsüz olduğunu, vekil adresine tebligat çıkartılmadığını, bu nedenle temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesinin yerinde olmadığını, Mahkemece verilen kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
1.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’
6.2.4. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır.”
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Davacı çekişmeli taşınmazın babasından kendisine intikal eden taşınmaz olduğu iddiasına dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, gerekçeli karar davalı ... adına çıkarılmıştır. Vekil ile takip edilen işlerde sürelerin vekile tebliğ ile başlayacağı, vekile tebligat yapılmadığından dolayı davalı vekilinin temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü gerektiği bu nedenle temyiz talebinin reddine ilişkin 17/01/2020 tarihli ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
6.3.2. Davalı vekilinin temyiz taleplerinin incelemesine gelince, Mahkemece mahallinde yapılan keşif, alınan beyanlara göre çekişmeli taşınmazın davacının babasına ait olduğu ve davacıya intikal ettiği, halen davacının zilyetliği altında bulunduğu,davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmuş olması nedeniyle, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3) numaralı bentte yer verilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
1. Yukarıda (IV/6.3.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz talebinin süresinde yapılmadığına ilişkin ek karar yerinde olmadığından, davalı Hazine vekilinin ek kararın usulsüz olduğuna ilişkin temyiz taleplerinin kabulü ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/01/2020 tarihli ek kararının ortadan kaldırılmasına,
2. Açıklanan nedenlerle yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.