Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4415 E. 2022/3091 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle açılan davada, zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın mülkiyetinin kazanılması için gerekli imar ve ihya şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda yeterli araştırma yapmadan, hava fotoğrafları ve uzman bilirkişi raporları gibi delilleri değerlendirmeden eksik inceleme ile hüküm kurması ve Hazine aleyhine açılan davada davacıya harç yüklemesi doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın Hazine yönünden kabulüne, Birecik Belediye Başkanlığı ve ... yönünden husumet yokluğundan reddine ilişkin verilen karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, hudutlarını dava dilekçesinde belirttiği ve dava dilekçesine ekli krokide gösterilen 96.943,76 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümünün mirasbırakanından davacıya kaldığını, 30 yılı aşkın süredir davacı tarafından kullanıldığını ileri sürerek, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davacı vekili 16.06.2015 tarihinde davayı tapu iptali ve tescil davası olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Birecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/02/2016 tarihli ve 2014/529 E., 2016/159 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğunun belirtilmesi, arazinin bakımlılığı, sınırlarının belirgin ve düzgün oluşu itibariyle 29 yılı aşkın süredir işlemeli tarım yapılmak suretiyle zilyetlik koşullarının oluştuğu ve böylelikle davacı lehine iktisap koşullarının oluştuğu, ihya olgusunun başlangıcı, nasıl yapıldığı, bitim tarihi, o tarihten dava tarihine kadar geçen zilyetliğin niteliğinin ve sürecinin davacı tarafından kanıtlandığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile Şanlıurfa ili, Birecik ilçesi, Dışlık Mahallesinde kain tescil harici alan iken toplulaştırma projesi kapsamında 136 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davalı ... adına tapuya tescil edilen karara ekli krokili bilirkişi raporunda (G) harfi ile ifade edilen 98.719,81 m2 yüzölçümlü taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptaline, tarım arazisi vasfı ile tapu sicilindeki sıradaki en son parsel numaraları verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, bu davada Hazine yasal hasım konumunda olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, toplulaştırma işleminin bir idari işlem olduğunu, idari yargıda iptal edilmeden bu davaya bakılmasının mümkün olmadığını, imar-ihya şartlarının gerçekleşmediğini, bu nitelikteki davaların 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve bilahare yargılama sırasında "hali arazi" vasfıyla ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazın, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde '' (1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.'' düzenlemeleri yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmaz bölümünün adına tescilini talep etmiştir.

3.3.2. Çekişmeli taşınmaz bölümünün yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığı, bilahare karar tarihinden önce, 2014 yılında Hazine adına hali arazi vasfıyla 136 parsel numarasıyla ihdasen tapuya tescil edilen taşınmaz içerisinde kaldığı ve davaya konu (G) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden davacı lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, yazılı şekilde karar verilmiştir.

3.3.3. Yapılan keşif neticesinde düzenlenen 23.03.2015 tarihli kadastro ve jeodezi bilirkişisi raporunda (G) harfi ile gösterilen çekişme konusu taşınmaz bölümünün toplulaştırma projesi sonucunda Hazine adına tescil edilen 136 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı ve 98.179,81 metrekare olduğu belirtilmiş ise de, 136 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde Hazine adına kayıtlı olduğu ve yüzölçümünün 51.017,05 metrekare olduğu anlaşılmıştır. Oluşan çelişki nedeniyle TAKBİS sorgulama sistemi üzerinden yapılan inceleme neticesinde keşif haritasının 136 parsel sayılı taşınmaza ait olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca Mahkeme tarafından yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli değildir. Dava konusu taşınmazın öncesinde hangi sebeple tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, bu kapsamda dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi döneme ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet hava fotoğrafı üzerinde inceleme yaptırılması gerekirken, sadece 1985 ve 1999 yılına ait hava fotoğrafı incelenmiş ve bu hava fotoğrafının incelenmesi sonucunda düzenlenen raporda, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususlarında açıklamaya yer verilmediği gibi, taşınmaz bölümünün tarımsal durumu, evveliyatı itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarına ilişkin somut verilere dayalı bilgi içermeyen tek kişilik ve denetime elverişsiz ziraatçı bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut içerikli beyanlarına dayanılarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.

3.3.4. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişme konusu taşınmaz bölümünün hangi parsel içerisinde kaldığı tespit edilmek suretiyle dava konusu taşınmaz bölümüne ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, (G) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2012 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir jeodezi-fotogrametri mühendisi, üç ziraatçı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

3.3.5. Ziraat mühendisi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporlarını da irdeler şekilde taşınmaz bölümünün tarımsal niteliğini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş ve hangi bölüme ait olduğu işaretlenmiş renkli fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;

3.3.6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümünün niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten, önceki raporların irdelenerek çelişkinin sebebinin açıklandığı ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli;

3.3.7. Fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir krokili rapor alınmalı,

3.3.8. Tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

3.3.9. Kabule göre de; davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü ve Hazine aleyhine açılan davanın kabul edildiği anlaşıldığına göre, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken dava tescil davası gibi değerlendirilip harcın davacıya yükletilmesi isabetsizdir.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.