Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4463 E. 2022/4029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayanarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasının, daha önce aynı taraflar arasında aynı konu hakkında verilmiş kesinleşmiş mahkeme kararı nedeniyle reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların zilyetlik iddiasına ilişkin tapu iptali ve tescil taleplerinin, aynı taraflar ve aynı konu hakkında açılmış kadastro mahkemesinde görülen ve kesinleşmiş bulunan dava nedeniyle kesin hüküm oluşması gözetilerek davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ..., ..., ... ... ve ..., çekişmeli taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespitinin yapıldığını, taşınmazlara 100 yıldan fazla bir süredir müştereken zilyet olduklarını, bu durumun Diyadin 1988 tarih 11, 37, 4 sayılı tapu senedi ile sabit olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06/11/2014 tarihli ve 2013/120 Esas, 2014/353 Karar sayılı kararıyla, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 108 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile, bu taşınmazların 2/6 hissesinin ..., 2/6 hissesinin ... ..., 1/6 hissesinin ... ve 1/6 hissesinin ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.02.2016 tarih, 2015/3492 Esas, 2016/1913 Karar sayılı ilamıyla “çekişmeli taşınmazların kadastro sırasında davalı adına yapılan tespitine karşı davacılar ..., ..., ... ... ve ... tarafından askı ilan süresi içinde Diyadin Kadastro Mahkemesinin 2006/523 Esas, 2013/8 Karar sayılı dosyasında tapu kaydına ve veraseten intikale dayanılarak dava açıldığı,

iddianın ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeksizin 22.05.2013 tarihinde kesinleşerek davalı Hazine adına ham toprak vasfıyla tapuya tescilinin sağlandığı, eldeki dosyanın tarafları, konusu ve dava sebebinin Diyadin Kadastro Mahkemesinin 2006/523 Esas, 2013/8 Karar sayılı dosyasındaki taraflar, dava konusu ve dava sebebi ile aynı olduğu, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.11.2016 tarihli ve 2016/220 Esas, 2016/264 Karar sayılı kararıyla, davanın Yargıtay ilamı doğrultusunda kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazlar üzerinde uzun yıllardır kendi zilyetliklerinin olduğu, aleyhlerine verilen Diyadin Kadastro Mahkemesi kararını okur yazar olmadıkları için temyiz edemediklerini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucu Taşbasamak köyü çalışma alanında bulunup Hazine adına tescil edilen 108 ada 17 parsel numaraalı 9.285,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ile 108 ada 18 parsel sayılı 8.804,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaza yönelik açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

6.2.2.“Kesin Bozma” denetim mahkemelerinin yargılama hukukuna kazandırdığı bir kavramdır. Bu kavram, İlk Derece Mahkemelerinin davanın kabulüne ilişkin hükmünün reddedilmesini yahut davanın reddine ilişkin hükmünün kabul edilmesini öngören bozmaları içermektedir

6.2.3. Somut olaya gelince, Yargıtay tarafından çekişmeli taşınmazların kadastro sırasında davalı adına yapılan tespitine karşı davacılar ..., ..., ... ... ve ... tarafından askı ilan süresi içinde Diyadin Kadastro Mahkemesinin 2006/523 Esas, 2013/8 Karar sayılı dosyasında tapu kaydına ve veraseten intikale dayanılarak dava açıldığı, iddianın ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın temyiz edilmeksizin 22.05.2013 tarihinde kesinleşerek taşınmazın davalı Hazine adına ham toprak vasfıyla tapuya tescilinin sağlandığı, eldeki dosyanın taraflarının, konusunun ve dava sebebinin Diyadin Kadastro Mahkemesinin 2006/523 Esas, 2013/8 Karar sayılı dosyasındaki taraflar, dava konusu ve dava sebebi ile aynı olduğu, böylece davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği yönünde bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır.

V. SONUÇ:

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verildiğinden davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 49,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.