Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4470 E. 2022/3927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasından sonra verilen hükmün tavzih talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme hükmünün, davacının miras payı oranında değil de, taşınmazları ifraz ederek hüküm kurması ve davalıların kimlik bilgilerini hatalı tespit etmesi sebebiyle hükmün infazında tereddüt yarattığı gözetilerek, HMK 305. ve 306. maddeleri uyarınca tavzih talebinin reddine ilişkin ek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda davanın kabulüne dair verilen hükmün kesinleşmesinden sonra davalı tarafça tavzih talebinde bulunulması üzerine, tavzih isteminin reddine ilişkin olarak verilen ek karar, davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, dava dilekçesinde 160 ada 7, 157 ada 22, 27, 32, 172 ada 1, 8, 2, 9, 10, 21, 22, 23, 173 ada 3, 179 ada 11, 247 ada 3, 4, 6, 258 ada 3, 7 parsel sayılı taşınmazların kök murisleri olan ...'ndan kendilerine intikal ettiğini, ancak kadastro sırasında davalılar üzerine tespit gördüğünü belirterek, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile kök murisleri olan ... oğlu ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, ardından 12.05.2011 tarihli duruşmada dava konusu 172 ada 22 sayılı parsel bakımından davadan feragat ettiğini, ayrıca taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile kök muris ...'nun veraset ilamına göre belirlenen mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesi şeklinde talebini ıslah ettiğini açıklamıştır.

II. CEVAP

Davalı ... duruşma beyanında muristen gelen yerlerin intikali hususunda taksim iradesi ortaya koyduklarını, çekişmeli taşınmazların kendisi ve diğer davalıya isabet ettiğini açıklayarak davanın reddini savunmuş, diğer davalılar cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

1. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/05/2014 tarihli ve 2013/22 Esas, 2014/163 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile,

Trabzon ili, ... ilçesi, ... beldesi ... Mahallesinde kain 160 ada 7 nolu parselin tapu kaydının iptali ile Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/248 E. - 2009/446 K. sayılı veraset ilamında belirtildiği üzere muris ...'nun mirası 28 pay sayılarak;

4 payın ... oğlu ... ... adına aynı adaya son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline,geriye kalan 24 payın ise ölü ... mirasçıları ..., ...,... ..., ...adına aynı adaya ayrı bir son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline,

Trabzon ili, ... ilçesi, ... beldesi ... Mahallesinde kain 157 ada 22 no.lu parselin tapu kaydının iptali ile Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/248 E. - 2009/446 K. sayılı veraset ilamında belirtildiği üzere muris ...'nun mirası 28 pay sayılarak;

4 payın ... oğlu ... ... adına aynı adaya son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 24 payın ise ölü ... mirasçıları ..., ..., ... ..., ...adına aynı adaya ayrı bir son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline,

Trabzon ili, ... ilçesi, ... beldesi ... Mahallesinde kain 157 ada 32 no.lu parselin tapu kaydının iptali ile Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/248 E. - 2009/446 K. sayılı veraset ilamında belirtildiği üzere muris ...'nun mirası 28 pay sayılarak;

4 payın ... oğlu ... ... adına aynı adaya son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 24 payın ise davalı ... adına aynı adaya ayrı bir son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline,

Trabzon ili, ... ilçesi, ... beldesi ... Mahallesinde kain 172 ada 1 nolu parselin tapu kaydının iptali ile Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/248E.-2009/446K. sayılı veraset ilamında belirtildiği üzere muris ...'nun mirası 28 pay sayılarak;

4 payın ... oğlu ... ... adına aynı adaya son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 24 payın ise davalı ... adına aynı adaya ayrı bir son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline,

Trabzon ili, ... ilçesi, ... beldesi ... Mahallesinde kain 172 ada 8 no.lu parselin tapu kaydının iptali ile Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/248 E. - 2009/446 K. sayılı veraset ilamında belirtildiği üzere muris ...'nun mirası 28 pay sayılarak;

4 payın ... oğlu ... ... adına aynı adaya son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 24 payın ise ölü ... mirasçıları ..., ..., ... , ...adına aynı adaya ayrı bir son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline,

Trabzon ili, ... ilçesi, ... beldesi ... Mahallesinde kain 172 ada 9 no.lu parselin tapu kaydının iptali ile Trabzon 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/248E.-2009/446K. sayılı veraset ilamında belirtildiği üzere muris ...'nun mirası 28 pay sayılarak;

4 payın ... oğlu ... ... adına aynı adaya son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 24 payın ise ölü ... mirasçıları ..., ..., ... , ...adına aynı adaya ayrı bir son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, anılan karar temyiz edilmeksizin 23/07/2014 tarihinde kesinleşmiştir.

2. Davalı ... ... 10/10/2019 tarihli tavzih talep dilekçesinde; dava konusu taşınmazların hakkında kabul kararı verilen paylarının ifrazı sonucunda bu payların ayrı bir parsel numarası altında tapuya tescilinin hükmün infazında tereddüt oluşturduğu, keza yine kimlik bilgilerinin kararda yanlış yazıldığı, zira adının ... ... olduğunu, buna rağmen hüküm yerinde isminin ... ... olarak belirtilmesinin hükmün infazı sırasında tereddüt oluşturduğunu, bu haliyle ilamı sonuçsuz bırakacak biçimde hükmün infaz edilemediğini ileri sürerek tavzih kararı verilmesini istemiş; Mahkemece 27/08/2019 tarihli ek kararla hükmün maddelerinin açık olduğu, kararda Trabzon Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/248 Esas - 2009/446 Karar sayılı kararına atıf yapıldığı, atıf yapılan Trabzon Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/248 Esas - 2009/446 Karar sayılı kararının dosya arasında bulunduğu, hükmün infazında tavzih talebinde bulunanın ismi konusunda tereddüt olması durumunda Trabzon Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/248 Esas - 2009/446 Karar sayılı ilamından doğruluğunun kontrol edilebileceği gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... ... temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların hakkında kabul kararı verilen paylarının ifrazı sonucunda bu payların ayrı bir parsel numarası altında tapuya tescilinin hükmün infazında tereddüt oluşturduğu, keza yine kimlik bilgilerinin kararda yanlış yazıldığı, zira adının ... olduğunu, buna rağmen hüküm yerinde isminin ..., olarak belirtilmesinin hükmün infazı sırasında tereddüt oluşturduğunu bu haliyle ilamı sonuçsuz bırakacak biçimde hükmün infaz edilemediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tapu iptali ve tescil hükmünün tavzihi istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere; hükmün tashihi ve tavzihi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 304. (1086 sayılı HUMK'un 455.) ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesinde "(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, Mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir." şeklindeki hükmün tashihi; 305. maddesinde de "(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." şeklinde hükmün tavzihi müesseseleri düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 306. maddesinde de "Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi Mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. Mahkeme, tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304. madde uyarınca işlem yapar." düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.2.2. Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Somut olayda davalı taraf hükmün infazının mümkün olmadığı gerekçesiyle tavzih isteminde bulunduğuna göre, öncelikle hükmün mevcut haliyle uyuşmazlığın çözümüne engel teşkil edecek ve ilamı sonuçsuz bırakacak şekilde tereddüt doğurup doğurmadığının araştırılması gerekmektedir. Mahkemece kurulan hükmün mevcut halde infazı kabil olmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıktır. Zira davacı miras payına yönelik olarak talepte bulunmuş olup Mahkeme tarafından davacının iddiasına konu miras payı yönünden taşınmazı ifraz edecek şekilde ayrı ada ve parsel numarası verilmesi kalan paylar yönünden ise yine ayrı ada ve parsel numarası verilmek suretiyle hem talep olmadığı halde taşınmazın ifraz edilmesi hem de ifraz edilen her bir taşınmazda açıkta pay bırakacak şekilde karar verilmesi hükmün infazında tereddüt yaratmaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş davacının miras payı yönünden tapu iptali ve davacı adına tescile karar verilip kalan payların davalılar üzerinde bırakılması yönünde hüküm tesisi olup, bu suretle hükmün tavzihi gerekirken tavzih talebinin reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi davalı ... ...’nun adının hüküm yerinde ‘’... ...’’ olarak yazıldığı bu durumda anılan tarafın kimlik bilgilerinde hata edildiği anlaşılmasına karşın bu yöne değinen tashih isteminin dahi reddi doğru görülmemiştir.

3.3.2. Hâl böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nın 305. ve 306. maddeleri gereğince, tavzih ve tashih isteğinin kabulüne karar verilmesi, hükmün infazı kabil şekilde düzeltilmesi gerekirken, HMK’nın 305/2. maddesine farklı mana yükleyerek uyuşmazlığı çözümsüz, ilamı sonuçsuz bırakacak şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile tavzihe ilişkin 27.08.2019 tarihli ek kararın 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.