Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4472 E. 2022/3502 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi miras yoluyla hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davada, taşınmazın müşterek kök muris yoluyla intikal edip etmediği ve davalıların zilyetliğinin taksime karine teşkil edip etmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın müşterek kök muris yoluyla davalılara intikal ettiği, mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu taşınmazın davalılara isabet ettiği ve davalıların 40 yıldır zilyetliği bu şekilde sürdürdüğü gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro öncesi miras yoluyla hakka dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istekli davanın yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, iş bu karar süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü;

I. DAVA

Kadastro sonucunda, Of ilçesi Yukarı Kışlacık Mahallesi çalışma alanında bulunan 418 ada 2 parsel sayılı 1.284,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların yakın mirasbırakanları olan ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacılar ... ve arkadaşları çekişmeli taşınmazın müşterek kök muris ...’tan intikal ettiği, murisin terekesinin yöntemince taksim edilmediği iddiasıyla miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı ..., taşınmazın muris ...’dan değil, yakın mirasbırakanı olan annesi ...’nin murisi ...’dan intikal ettiğini, taşınmazın davacılar ile müşterek kök murisleri olan ...’ın malı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taşınmazın müşterek kök muris ...’tan intikal ettiği, ... mirasçıları olan davacıların yakın mirasbırakanı..., davalıların yakın mirasbırakanı İsmail ve dava dışı İbrahim arasında yapılan taksim sonucunda taşınmazın İsmail’e isabet ettiği, zilyetliğin 40 yıldır bu şekilde sürdürüldüğü, kadastro tespitine kadar taraflar arasında taksime herhangi bir itirazın ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; taraflar arasında oluşan fiili nizasız kullanım durumunun taksime karine olmadığı, davalı yanların daha evvel taraflar arasında görülmekte olan başka dava dosyalarında taksime karşı koyduklarını, murisin mirasçılarının tamamının katılımıyla usulüne uygun bir taksimin yapılmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi, "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim- paylaşım gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III) numaralı bendinde yer verilen Yerel Mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.