"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istekli davanın yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne ilişkin önceki tarihli kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilip Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından bozulmasına üzerine, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş olup, iş bu karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, süresi içerisinde verildiği anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü,
I. DAVA
Kadastro sonucu ... ilçesi,... köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 132 ada 39 ve 40 parsel sayılı 2.621,07 ve 2.207,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin 1970 yılında terk edildiği gerekçesiyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazların tespit sırasında belirlenen niteliği de göz önüne alındığında Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek, aşamalarda sunduğu sözlü ve yazılı beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/03/2015 tarihli, 2013/478 Esas, 2015/92 Karar sayılı önceki tarihli kararı ile, davacının çekişmeli 132 ada 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazlarda zilyetliğinin önceki zilyetlerle birlikte nizasız fasılasız malik sıfatıyla kadastro tespit tarihinden önce 20 yılı aşkın bir süreyle devam ettiği ve taşınmazlarda davacı yararına TMK.nın 713/1 ve Kadastro Kanunu'nun 14. maddelerindeki zilyetlik şartlarının oluştuğu gerekçesiyle dava konusu Kayseri ili, ... ilçesi, Höbek köyü, 132 ada 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın kabulü ile taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda atfı yapılan önceki tarihli kararı Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.12.2017 tarihli, 2015/13699 Esas, 2017/8823 Karar sayılı kararıyla: ‘’Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarıdır. Mahkemece, tek bir tarihe ait (1980) hava fotoğrafı üzerinden rapor alınmış olup anılan raporda da çekişmeli taşınmazların bir kısmının uygulanan hava fotoğrafının dışında kaldığı, sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için mevcut hava fotoğrafının daha kuzeyini gösterir ve daha eski tarihli hava fotoğrafı talep edilmesi gerektiği, mevcut hava fotoğrafının çoğaltım (baskı-kopya) yoluyla elde edilmesi nedeniyle çok fazla görüntü kirliliği bulunduğundan taşınmazların seçilemediği belirtilmekle yetinilmiş; böylelikle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yöntemine uygun olarak yararlanılmamıştır. Yine keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazların komşusu durumunda olup Hazine adına ham toprak vasfıyla tapuya tescil edilen taşınmazları; toprak yapısı, eğimi, niteliği vs yönünden çekişmeli taşınmazlar ile kıyaslar ve karşılaştırır şekilde değerlendirme içermediğinden, uyuşmazlığın çözümü hususunda yeterli değildir.
Hal böyle olunca; öncelikle, kadastro tespit tarihinden 15, 20 ve 25 yıl öncesine ilişkin üç farklı tarihe ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı; yine tespit tarihine en yakın tarihte çekilmiş yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da dosya arasına getirtilmeli, bundan sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat mühendisi ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, ziraat mühendisinden çekişmeli taşınmazların geçmişteki ve şimdiki niteliği, üzerindeki bitki örtüsü, ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullanıldığı, taşınmazın toprak yapısıyla ilgili ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli; fen bilirkişinden ise keşfi takibe elverişli krokili raporlar alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi ve tespit tarihine kadar davacı yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, hava fotoğrafları ile uydu fotoğrafları jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisine dosya üzerinden incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazlar hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.” gereğine değinilerek bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda; 10.12.2019 tarihli, 2018/82 Esas, 2019/391 Karar sayılı kararla; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu Kayseri ili, ... ilçesi, Höbek köyü, 132 ada 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğunu, çekişmeli taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, uzun yıllar önce terk edildiği için boş ve kullanılmayan yerlerden olduğu, taşınmaz üzerinde davacı yanın ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı, taşınmazda kanunda aranan biçimde nizasız ve fasılasız zilyetlik sürdürülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına, kararın (IV.3.) numaralı bendinde yer verilen gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usule, yasaya ve hükmüne uyulan bozma kararının gereklerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.