"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar süresi içerisinde davalı ... tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendiği, gereği görüşüldü:
I. DAVA
Kadastro sonucu Cide ilçesi, Kalafat köyü çalışma alanında bulunan 132 ada 1 parsel sayılı 1.111,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Şubat 1999 tarih, 11 sıra numaralı tapu kaydı uyarınca davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle müşterek kök muris ... ...’tan intikal eden yerlerden olduğu, taksim edilmediği iddiasıyla miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muris ...’dan değil, kendi yakın mirasbırakanı olan babası ...'den intikal ettiği, taşınmazın ... ... tarafından bizzat imar ve ihya edildiği, ...’in ölümüyle mirasçıları arasında yapılan taksim sonucunda kendisine isabet ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Cide Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.04.2016 tarihli ve 2015/88 Esas - 2016/85 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın tarafların kök murisi ... ...’tan intikal ettiği ve davacıların yasal miras paylarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın dava dosyası içerisinde mevcut Cide Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/125 Esas - 2014/130 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca davacıların miras hissesine tekabül eden 1200/3600 hisse oranı ile tapu kaydının iptaline,
200/3600 pay ...'dan olma 1945 d.lu ...,
200/3600 pay ...'dan olma 1954 d.lu ... ,
200/3600 pay ...'dan olma 1957 d.lu ...,
200/3600 pay ...'dan olma 1963 d.lu ...,
200/3600 pay ...'dan olma 1964 d.lu ...,
200/3600 pay ...'dan olma 1966 d.lu ...,
2400/3600 payın iptalden önceki tapu kayıt maliki adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın kendi mirasbırakanı olan babası ... ...’tan intikal ettiği, ...’in ölümüyle yapılan taksim sonucunda kendisine isabet ettiği, çekişmeli taşınmaz için tescil isteğiyle açmış olduğu davada Cide Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/69 Esas, 1992/257 Karar sayılı kararı ile taşınmazın adına tescil edilip, tapuya kaydedildiği, kadastro sırasında bu tapu kaydının uygulanması neticesinde tespitin yapıldığı, buna rağmen dosya arasında yer alan yetersiz ve çelişki beyanlara itibar edilerek davanın kabulüne karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Yasa'nın tapuda kayıtlı malların tespiti başlıklı 13. maddesi;
A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt sahibi adına,
b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına,
c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına,
B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;
a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına,
b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına,
c) (Değişik: 3/5/2012-6302/4 md.) Kayıt sahibinin yirmi yıl önce gaipliğine hüküm verilmiş veya tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur." hükümlerini içermektedir.
3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. " hükümlerini içerir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Davacı ... çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle müşterek kök muris ... ...’tan intikal eden yerlerden olduğu, taksim edilmediği iddiasıyla miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmış, davalı ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muris ...’dan değil, kendi yakın mirasbırakanı olan babası ...'den intikal ettiği, taşınmazın ... ... tarafından bizzat imar ve ihya edildiği, ...’in ölümüyle mirasçıları arasında yapılan taksim sonucunda kendisine isabet ettiğini çekişmeli taşınmaz için tescil isteğiyle açmış olduğu davada Cide Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/69 Esas - 1992/257 Karar sayılı kararı ile taşınmazın adına tescil edilip, tapuya kaydedildiği, kadastro sırasında bu tapu kaydının uygulanması neticesinde tespitin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece çekişmeli taşınmazın müşterek kök muris ...’dan intikal ettiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne hükmedilmiş ise de, varılan sonucun dosya kapsamına uygun düştüğünü kabul etmek mümkün değildir.
3.3.2. Dosya arasında aslı yer alan Cide Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/69 Esas -1992/257 Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde, eldeki dosyada davalı ... tarafından tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın adına tescili isteğiyle açılan davanın kabulüne hükmedildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, neticesinde davalı ... lehine tescil ilamı dayanak kabul edilmek suretiyle Şubat 1999 tarih, 11 sıra numaralı tapu kaydının tesis edildiği, bahsi geçen tapu kaydının kadastro sırasında eldeki davanın konusu 132 ada 1 parsel sayılı taşınmaza revizyon görmesi sonucunda taşınmazın davalı ... adına tespit ve tescil edildiği dosya kapsamıyla sabittir. Taşınmaza revizyon gören tapu kaydının taşınmaza aidiyeti taraflar arasında niza konusu olmadığı gibi dosya içeriğinde yer alan delillerden tapu kaydının taşınmaza aidiyeti duraksamasızdır. Şu halde, dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olduğu, öte yandan tapu kaydının oluşumuna esas tescil ilamına ilişkin dava dosyası içeriğinde toplanan deliller ile eldeki dava dosyasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde taşınmazın bilinen ilk zilyedi olarak davalı ...’in yakın mirasbırakanı ... ...’ın anlatıldığı, özellikle davacı tanığı ...’in dahi taşınmazın ... ... tarafından temizlenip imar ve ihya edildiği yönündeki beyanları bir arada değerlendirildiğinde, davacının taşınmazın müşterek kök muris ... ...’tan intikal ettiğine ilişkin iddiasını ispat edemediği, şu halde davacının sübut bulmayan davasının reddine hükmedilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde davanın kabulüne hükmedilmesinin isabetsiz olduğu anlaşılmış olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.