Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4622 E. 2022/4547 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan bir taşınmaz bölümünün tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı, taşınmazın durumu, kullanım şekli, imar-ihya durumu, yolun yapım tarihi, derenin yatak değiştirip değiştirmediği gibi hususlar yeterince incelenmediği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun da eksik olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kabul kararı Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Yomra ilçesi Özdil karayolu sınırında bulunan 204 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, ancak bu taşınmazın kuzeyinde kendisine ait olan yaklaşık 300-400 metrekarelik bölümün kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakıldığını, dava konusu bölümün babası tarafından kendisine verilmiş olup uzun yıllardır kullandığını, taşınmaz üzerinde fındık ocaklarının bulunduğunu belirterek, bu bölümün adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Yomra Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/03/2012 tarihli ve 2011/129 E., 2012/63 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 12/05/2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 172,32 metrekare bölüm ile (B) harfi ile gösterilen 279,90 metrekare bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yomra Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04/03/2013 tarihli ve 2012/9662 E., 2013/523 K. sayılı kararıyla; dayanılan tapu kaydının tüm tedavülleri ile revizyon gördüğü tüm taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve revizyon gören tüm parselleri bir arada gösteren pafta haritasının getirtilmesi, çekişmeli taşınmazda yol ve kamulaştırma yapılıp yapılmadığını araştırılması, mahallinde yeniden keşif yapılarak tapu kayıtlarını kapsamının yöntemince belirlenmesi, jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmaz bölümlerinin dere yatağı olup olmadığı hususunda rapor alınması, toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek netice hakkında karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/06/2015 tarihli ve 2013/681 E., 2015/510 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 22/04/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 452,22 metrekare bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tescile karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02/04/2018 tarih 2015/20105 E. 2018/2287 K. sayılı kararıyla; 6360 sayılı Yasa gereğince yasal hasım konumuna gelen ... ile taşımazın sınırında Özdil-Yomra karayolunun bulunması nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğünün davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması, taraf teşkili sağlandıktan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek netice hakkında karar verilmesi gereğine değinerek sair yönler incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

6. Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/12/2019 tarihli ve 2018/277 E., 2019/492 K. sayılı kararıyla; davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunu anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne, 22/04/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 452,22 metrekare bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tescile karar verilmiştir.

7. Bozma Sonrası Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili, davalı ... vekili ile ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

8.1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

8.2. ... vekili temyiz dilekçesinde; davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

8.3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; öncelikli olarak kendileri yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın öncesinde dere yatağı olup olmadığının yöntemince araştırılmadığını, davanın konusu itibariyle kendileri aleyhine yargılama giderleri ve harca hükmedilemeyeceğini belirterek, hükmün bozulmasını talep etmiştir.

8.4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, kendileri hakkında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

9. Gerekçe

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan bölümün tescili isteğine ilişkindir.

9.2. İlgili Hukuk

9.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

9.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.”

9.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini içermektedir.

9.3. Değerlendirme

9.3.1. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacının çekişmeli taşınmaz bölümününe şekilde kullandığı, imar ihyaya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise ne zaman imar ihya edildiği hususları araştırılmamış, yol olarak kullanılan (A) bölümünün ne zaman yol olarak kullanılmaya başlanıldığı, yol olarak kullanılmadan önce davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmemiş, bitişikte bulunan derenin yatak değiştirip değiştirmediği yöntemince incelenmemiş, taşınmaz bölümleri üzerinde imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını ve tamamlanma tarihinden dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü açıklamaktan uzak, tek ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan soyut içerikli rapor hükme esas alınmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.

9.3.2. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 1 jeolog bilirkişi ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, Mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmaz üzerindeki yolun ne zaman yapıldığı, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, önceki raporları irdeler şekilde ayrıntılı rapor alınmalı;, jeolog bilirkişisinden dava konusu taşınmazın üzerinde dere bulunduğu göz önünde bulundurularak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı lehine zilyetlik ile kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir.

9.3.3. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm 172,32 metrekare, (B) harfi ile gösterilen kısım ise 279,90 metrekare olmasına rağmen hüküm yerinde (A) harfi ile gösterilen 452,22 metrekare bölümün davacı adına tesciline karar verilmesi dahi isabetsizdir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalı ... Başkalığı ile davalı ... tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.