"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., Devrekani ilçesi Başakpınar köyü sınırları içerisinde bulunan 20 yılı aşkın süredir kullanmakta olduğu 6 dönüm miktarındaki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 110 ada 61 sayılı mera parseline dahil edildiğini, kendisinin dava konusu yeri harici senetle satın aldığını, dolayısıyla yapılan bu tespitin yanlış olduğunu ileri sürerek 110 ada 61 parselin mera tespitinin iptaline, tahminen 6 dönüm miktarındaki taşınmaz parçasının mera parselinden ayrılarak adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar tarafından yasal süresi içerisinde davaya cevap verilmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Devrekani Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/11/2014 tarihli ve 2013/39 E., 2014/171 K. sayılı kararıyla; fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 693,43 m2'lik kısmın, davacı tarafından kadastro öncesi köy senedi ile haricen satın alındığı ve 20 yılı aşkın bir süredir nizasız-fasılasız davacının zilyetliğinde olduğu, bu kısmın eylemli hali ile dava konusu 110 ada 61 parsel sayılı mera parselinden ayrıldığı ve mera parseli ile bir bütünlük arz etmediği, evveliyatının mera olmadığı, özel mülkiyete konu olabileceği, tüm bu hususların mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, hava fotoğrafı, ziraatçı bilirkişi raporu ve keşifte Mahkemenin gözlemi ile de sabit olduğu gerekçesiyle davacının davasının (B) harfi ile belirtilen taşınmaz yönünden kabulü ile bu kısma ilişkin mera tespit ve tahdit çalışmalarının ve özel sicil kayıtlarının iptaline, bu kısmın tarla vasfı ile aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; (A) harfi ile belirtilen 936,54 m2'lik taşınmaz kısmının ise oldukça eğimli, taşlık ve kayalık bir yapıya sahip olduğu, her ne kadar davacı tarafından bu kısma buğday ekilmiş olsa da, taşınmazın eğimli(%7-8) bir yapıya sahip olduğu, zeminin kayalık olduğu, eylemli hali ile dava konusu 110 ada 61 parsel sayılı mera parseli ile bir bütünlük oluşturduğu, sınırları itibariyle mera parselinden ayrılmadığı, genişletilmeye müsait olduğu, mahalli bilirkişi Salih Daştan'ın beyanına göre taşınmazın bu kısmının kullanılmadığı, eski tarihli hava fotoğrafı incelendiğinde üzerinde her hangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığı, taşınmazın bu haliyle imar-ihyaya muhtaç olup, imar-ihya olgusunun dava ve keşif tarihi itibariyle gerçekleşmediği, neticede iş bu taşınmaz kısmının yapısı itibariyle Kadastro Kanunu'nun 16/1-C maddesi uyarınca özel mülkiyete konu olamayacağı, tescil harici bırakılması gerektiği, ayrıca evveliyatı mera olduğu için de 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4/3 maddesi uyarınca bu neviden yerlerin zamanaşımı ile kazanılamayacağı gerekçesiyle bu kısma ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05/04/2018 tarihli ve 2015/11948 E., 2018/2424 K. sayılı kararıyla; “ ...Taşınmaz başında yapılan keşifte taşınmazın temyize konu (B) bölümünün niteliği, evveliyatının mera olup olmadığı, davacı tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı hususunda alınan beyanlar yetersiz ve kısmen çelişkili olduğu gibi yine keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporunda; temyize konu çekişmeli taşınmaz bölümünün mera parselinden ayrıldığı ve komşu tarım arazileri ile benzer nitelikte olduğu belirtilmiş ise de hangi nedenle mera parselinden ayrıldığının açıklanmadığı; zirai bilirkişi raporuna ekli fotoğraflarda çekişmeli taşınmaz bölümü ile komşu tarım arazilerini ve davaya konu olmayan diğer mera bölümleri bir arada gösterilmediği gibi anılan fotoğrafların bu bölüm üzerinde sürdürülen zilyetliğin ekonomik amaca uygun olduğunu kabul etmeye de yeterli olmadığı vurgulanarak doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmesi, çekişmeli taşınmaz bölümü ile davaya konu olmayan mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığının araştırılması, Mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözleminin tutanağa geçirilmesi, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, zaman içinde sınırlarında mera yönünden genişleme olup olmadığı, hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınması, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmesi, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınması, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmesi, taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağının düşünülmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Devrekani Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/01/2020 tarihli ve 2018/65 E., 2020/12 K. sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları, bilirkişi raporları ve Yargıtay ilamı doğrultusunda yapılan inceleme sonucu A ve B harfi ile gösterilen alanlarla etrafındaki taşınmazlar arasında herhangi bir ayırıcı unsurun bulunmadığı, taşınmazın mera parseli ile benzer ve uyum içerisinde olduğu, hudutların bir bütün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle,bozma ilamının gerekçelerinin göz ardı edildiğini, mera tahsis kararı getirtilmediği gibi 1969 yılına ait hava fotoğrafından B bölümünün tarım yapılan alan içerisinde kaldığı dosyadaki belgelerle sabit olmasına rağmen göz ardı edildiğini, bölgedeki komşu taşınmazlar ile bütünlük arz eden dava konusu taşınmazın onlardan ayrı ele alınıp mera olarak kabul edilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın ayırıcı unsurlarının görmezden gelindiğini, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini ileri sürerek, temyiz isteminde bulunmuştur.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucu Kastamonu ili Devrekani ilçesi Başakpınar köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 61 parsel sayılı 440.489,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Başakpınar köyü halkının hayvanlarını otlatma mahalli olduğu belirtilerek kamu orta malı niteliğinde mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
Kamu malları başlıklı 16/B maddesinde “ Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
6.3 Değerlendirme
( IV/2.) paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V.SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.