Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4631 E. 2022/4904 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğe dayanılarak Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde tapu iptali ve tescil istenmesine karşı Hazine'nin itirazı üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının zilyetlik şartlarını sağladığı gerekçesiyle dava kısmen kabul edilmiş ve bazı taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, meraların mülkiyetinin Hazineye, kullanım hakkının ise ilgili köy veya belediyeye ait olması nedeniyle, mera vasfındaki taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesi isabetsiz bulunmuş, bu husus düzeltilerek hüküm onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro çalışmaları sonucunda; Ardahan/Merkez ilçesi Beşiktaş köyü çalışma alanında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen 107 ada 80 ve 623 ile mera vasfıyla sınırlandırılmak suretiyle özel siciline kaydedilen 107 ada 313 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, taşınmazların zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davacının delil olarak dayandığı Ardahan Kadastro Mahkemesinin 2011/26 Esas - 2012/59 Karar sayılı dosyasında toplanan delillere dayanılarak davacının zilyetlikle kazanım şartlarını sağladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; bilirkişi raporunda, 107 ada 623 parsel sayılı taşınmazın (D) harfi ile gösterilen 1693.36, 107 ada 313 parsel sayılı taşınmazın (F) harfi ile gösterilen 499.56 ve 107 ada 80 parsel sayılı taşınmazın (G) harfi ile gösterilen 664.29 metrekarelik kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tescillerine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.10.2015 tarihli ve 2014/21854 E. - 2015/12681 K. sayılı kararı ile; “...Mahkeme, dava konusu taşınmazlar başında keşif yapmadan Kadastro Mahkemesinin 2011/26 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi raporlarını hükme esas almıştır. Kadastro Mahkemesinin 2011/26 Esas sayılı dosyasında yapılan keşifte; davacı, taşınmazların babası Alaattin'den intikal ettiğini ve tüm mirasçılarının hakkı olduğunu belirtmiş, keşifte alınan tanık beyanlarında da aynı şekilde taşınmazın davacının babasından mirasçılarına intikal ettiği belirtilmiştir. Davacı açtığı bu davada kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kendi adına tescil talep etmiştir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan karar verildiği gibi, Kadastro Mahkemesi dosyasında bulunan hüküm kurmaya elverişsiz bilirkişi raporları da hükme esas alınmıştır. O halde sağlıklı bir sonuca ulaşmak için temyize konu edilen çekişmeli 107 ada 80 – 313 ve 623 parsel sayılı taşınmazların, tespit tarihi olan 2007 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla Mahkemece bizzat yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla 107 ada 313 parsel sayılı taşınmazın mera vasfıyla tespit edildiği ve çekişmeli 107 ada 80 ve 623 parsel sayılı taşınmazların da bu parsele komşu olduğu göz önüne alınarak detaylı mera araştırması yapılmalı, taşınmazların öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadıkları, komşu parseller ile dava konusu taşınmazlar arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı belirtilmeli, taşınmaz başında dinlenecek davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazların kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, davacının babasından intikal etmiş ise, kardeşler arasında taksim edilip edilmediği araştırılmalı, taksim edilmemiş ise; 4721 sayılı TMK'nın 701. ve 702. maddeleri gereğince, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusu olduğundan, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmaz hakkında davacı tek başına kendi adına tescil istemiyle dava açamayacağından davanın reddine karar verilmeli, taksim edilmiş ise; toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır...” gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.02.2020 tarihli ve 2016/63 E. – 2020/72 K. sayılı kararıyla; taşınmazların davacının murisine ait iken ölümü ile taksimen davacıya intikal ettiği ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 107 ada 623 parsel sayılı taşınmazda (D) harfi ile gösterilen 1693,36 metrekare, 107 ada 313 parsel sayılı taşınmazda (F) harfi ile gösterilen 499,57 metrekare, 107 ada 80 parsel sayılı taşınmazda (G) harfi ile gösterilen 664,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili, Yargıtay bozma kararı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmadığını ileri sürerek, mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinin B) bendinde “Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden: mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.

Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.” hükümleri düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve kararın (IV/3.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde araştırma yapılarak karar verilmiş olmasına göre çekişmeli 107 ada 80 ve 623 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

6.3.2. Davalı Hazine vekilinin 107 ada 313 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince, dosya içeriğine, toplanan delillere, dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, meraların mülkiyeti Hazineye, kullanma hakkı taşınmazın bulunduğu Köy veya Belediye Tüzel Kişiliklerine ait olduğu halde; Mahkemece kamu orta malı olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydı yapılan 107 ada 313 sayılı taşınmaz hakkında tapu kaydının iptaline karar verilmesi isabetsiz olup bozma nedeni ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hükmün 1.fıkrasının b-) bendinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalı Hazine vekilinin dava konusu 107 ada 80 ve 623 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, bu taşınmazlar yönünden usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

2- Davalı Hazine vekilinin dava konusu 107 ada 313 parsel sayılı taşınmaza yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 1.fıkrasının b-) bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine; “Ardahan/Merkez Beşiktaş köyü 107 ada 313 parsel sayılı taşınmazın 09/09/2019 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (F) harfi ile gösterilen 499,57 m²'lik kısmın sınırlandırmasının iptali ile aynı ada son parsel numarasını takip eden parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya tesciline" cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.