Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4679 E. 2022/4802 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi intikal eden tapulu taşınmazlar üzerinde davalının satın alma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalının taşınmazları satın aldığına dair sunduğu senetlerin mahallinde uygulanmadan ve eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, davacı iddiasının ispatı için gerekli keşif ve delil tespiti yapılmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: GEYVE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle, çekişmeli 101 ada 25 parsel, 103 ada 32, 43 ve 66 parsel, 107 ada 20, 23 ve 24 parsel, 108 ada 31 parsel, 110 ada 3 parsel, 111 ada 1, 9 ve 11 parsel, 115 ada 6 parsel, 126 ada 13 parsel, 127 ada 3 parsel, 128 ada 27 ve 32 parsel, 130 ada 1 parselin üst soydan intikal ettiğini, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde miras payı oranında mirasçılar adına tescil edilmesi gerekirken yolsuz olarak yalnızca davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, davalı üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile miras payına düşen hissenin adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle, tapu iptali talep edilen 17 taşınmazın müvekkili tarafından 3. kişilerden satın alındığını, tarafların dedeleri ile ilgisinin bulunmadığını, 126 ada 13 parselin ise Mehmet Bilgiç isimli bir kişiye ait olup sehven adına yazıldığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davada ispat yükünün davacıda olduğu, keşif sırasında ve 3 no.lu celsede dinlenen tüm tanık beyanlarından ve davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu satış belgelerinden, davalının dava konusu taşınmazları taşınmazlar henüz tapusuz iken satın aldığının anlaşıldığı, davalının taşınmazların bir kısmının satın alındığına ilişkin adi yazılı satış belgelerini sunduğu, bir kısmına ait ait yazılı belge sunmadığı, ancak tapusuz taşınmazların devrinin herhangi şekil şartını haiz olmaksızın gerçekleştirilebileceği, davacı yanın ise dava konusu taşınmazların kök murislerinden kaldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, her ne kadar davalı tarafından dava konusu taşınmazların muhtelif tarihlerde bir takım kişilerden satın alındığına dair belgeler sunulmuşsa da, sunulan muhtar senetleri ve satış sözleşmelerinde bahsedilen taşınmazların dava konusu gayrimenkullere tekabül edip etmediğinin tespiti için aplikasyon uygulaması yapılarak bu hususun araştırılması ve tespiti gerektiğini, dava konusu taşınmaz sayısı 18 iken, davalı tarafından sunulan satış sözleşmelerindeki taşınmaz adedinin 11 olduğunu, dolayısıyla uyuşmazlık konusu taşınmazlar karşısında, içeriğindeki taşınmaz sayısı itibariyle yetersiz kalan söz konusu sözleşmelerin hükme esas alınmasının doğru olmadığını, sözleşmelerde satıcı konumunda yer alan kişilerin gerçekten sözleşmeye konu gayrimenkulü satmaya yetkili olup olmadığı, bu gayrimenkuller mirasa konu olmuşsa diğer mirasçıların aralarında fiili paylaşım yapıp yapmadıkları, yapmadılarsa bu satışa rıza gösterip göstermediklerinin de belli olmadığını, tanık beyanları, sözleşmeler ve davalı tarafın beyanlarının çelişki olduğunu, kaydında ceddinden intikal olarak göründüğünü, oysa davalının bunları satın aldığını iddia ettiğini, üstelik tanık beyanları, davalı beyanları ve sunulan sözleşmelerle çeliştiğini bildirerek, kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 26/12/2019 tarihli 2019/283 E. 2019/2113 K. sayılı kararıyla; davacı taşınmazların öncesinde tarafların murisleri Arif ve Hediye Çubukçu'dan geldiğini bildirerek, hissesi oranında tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, davalı ise taşınmazların kök murislere ait olmadığını, taşınmazları 3. kişilerden satın aldığını, bir taşınmazın ise sehven adına kaydedildiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istediği, somut olayda dava konusu taşınmazların davacı tarafından kök muristen kaldığının, davalı tarafından ise 3. kişilerden satın alındığının bildirildiği, keşif sırasında dinlenen davalı tanıklarının beyanlarından ve sunulan senet örneklerinden taşınmazların davalı tarafından üçüncü kişilerden satın alındığının ispat edildiği, nizalı taşınmazların murislerinden intikal ettiği hususunun davacı tarafından ispat edilemediği anlaşıldığına göre, Yerel Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, kadastro bilirkişilerinin dinlenmediğini, kadastro tutanağında intikalen geldiği belirtilmiş olmasına rağmen davalı satın aldığını belirtmiş olup bu hususta mahalli bilirkişi dinlenmesi gerektiğini, istinaf dilekçesinde belirtilen hususlar tekrarlanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.2.2. Tapu siciline kayıtlı olmayan taşınmazlarda, zilyetlik mülkiyetin karinesidir. Zilyetliğin konusu taşınır, taşınmaz mallar ve haklardır. Taşınmaz mal tapulu olabileceği gibi, tapusuz da olabilir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin ayrı bir önemi ve işlevi bulunmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazlarda tapu sicili mülkiyete karine teşkil ettiği halde tapusuz taşınmazlarda zilyetlik mülkiyetin karinesidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.02.2012 tarihli, 2011/20-714 Esas, 2012/78 Karar)

3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763/1.maddesinde; "Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir."

3.3.Değerlendirme

3.3.1. Kadastro sonucunda Geyve ilçesi ... köyünde bulunan 101 ada 25 parsel, 103 ada 32, 43 ve 66 parsel, 107 ada 20, 23 ve 24 parsel, 108 ada 31 parsel, 110 ada 3 parsel, 111 ada 1, 9 ve 11 parsel, 115 ada 6 parsel, 126 ada 13 parsel, 127 ada 3 parsel, 128 ada 27 ve 32 parsel, 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazların, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.

3.3.2.Davacı, çekişmeli taşınmazların kök murislerine ait olduğunu ölümüyle mirasçılarına intikal ettiğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davalı ise taşınmazın muristen gelmediğini 3. kişilerden satın aldığını savunmuştur.

3.3.3. Mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, davalının dayanmış olduğu satım senetleri mahallinde uygulanmadan eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiştir.

3.3.4. Hâl böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, fen bilirkişisi, mahalli bilirkişiler ve davalı tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, tarafların müşterek murisi ...’dan intikalen gelip gelmediği, çekişmeli taşınmazlar tarafların müşterek muristen intikalen geliyor ise, murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayanlar var ise bunların temsil edilip edilmedikleri ya da sonradan taksime icazet verip vermedikleri, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, kim ya da kimler tarafından ne kadar süredir ve ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmazların davalının savunmasında belirttiği şekilde 3. kişilerden satın alınıp alınmadığı, alınmış ise kimden, ne zaman satın alındığı hususları sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, davalı tarafın dayandığı senetler ait olduğu her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı uygulanarak kapsamları yöntemince tayin edilmeli, taksime dair beyanlar dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ve tapu kayıtları ile denetlenmeli; çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin değinilen yönlerden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Geyve Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın temyiz edene iadesine, 14/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.