"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davacılar Vekili, davalılar Hazine, İl Özel İdaresi, Milli Eğitim Bakanlığı ve ... vekilleri itarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... ve paydaşları, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tespit ve tescil edilen 127 ada 6 parsel sayılı taşınmazın eksik tespit edildiğini, kendilerine ait 127 ada 6 parsel sayılı taşınmazın dayanak tapu kaydı olan 23.3.1989 tarih 57 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını, tapu kaydının sınırları itibariyle tespit yapılmadığından adlarına kayıtlı 127 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün çekişmeli taşınmazlar olarak kaydedildiğini, taşınmazın murislerinden intikal ettiğini, 80 yılı aşkın süredir arsa olarak kullandıklarını, davalı ... tarafından kamulaştırma yapmadan işgal edildiğini, öne sürerek, 127 ada 3 ve 8 parsel ile 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında ise çekişmeli taşınmazın kamuya tahsis edilmiş olması nedeniyle dava konusu taşınmazların mülkiyetinin kandilerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir
II. CEVAP
Davalılar, çekişmeli taşınmazların üzerinde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, bu taşınmazların kamuya tahsisli yerlerden olduğunu ve kendilerine ait 27.09.1989 tarih ve 14 sıra nolu ve kök geldi kayıt olan 28.07.1953 tarih ve 50 sıra nolu tapu kayıtlarının kapsamında kaldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.07.2010 tarihli ve 2010/8080 Esas, 2011/5655 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, çekişmeli 127 ada 8 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 03.10.2011 tarihli ve 2010/8080 Esas, 2011/5656 Karar sayılı kararıyla “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu' nun 20. maddesi hükmü uyarınca yöntemince tapu kayıt uygulaması yapılması, dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kayıtlarından hangisinin kapsamında kaldığının duraksamasız saptanması, tapu kayıtları iç içe girdiği takdirde önceki günlü doğru temele dayanan ve hukuki değerini koruyan tapu kaydına değer verileceğinin göz önünde tutulması, uzman bilirkişilerden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınması ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gerekçesiyle bozma yapılmıştır.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan 2000/284 Esas sayılı dosyadaki 111 ada 3 parsel ile, 2005/28 Esas sayılı dosyadaki 127 ada 3 parsele yönelik açılan davaların birleştirilmesi sonucunda 13.03.2019 tarihli ve 2000/284 Esas, 2019/427 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli 111 ada 3, 127 ada 3 ve 8 parsel sayılı taşınmazların mülkiyetlerinin davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar Hazine, İl Özel İdaresi, Milli Eğitim Bakanlığı ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1.Davacılar vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli 111 ada 3 parsel sayılı taşınmaza dair verilen hükmün hatalı olduğunu, çekişmeli bu taşınmazın yüzölçümünün müvekkillerin malik olduğu taşınmaz aleyhine 6.912,33 metrekare genişlediğini, bu sebeple sair yönlerden davalıların yaptığı temyiz itirazlarının reddine ve 111 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından düzeltilerek onama yapılması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
5.2.Davalı Hazine vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve davacılar lehine iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
5.3.Davalı ... Eğitim Bakanlığı vekili temyiz dilekçesinde, söz konusu taşınmazların Hazine ve İl Özel İdaresi adına kayıtlı olduğunu, kendilerinin taşınmazlara yönelik herhangi bir tarsarrufunun olmadığını, husumetin kendilerine yöneltilmesinin hatalı olduğunu ve Mahkeme kararının eksik araştırmaya dayalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
5.4.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, davaya sonradan dahil edildiklerini ve husumetin kendilerine yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca çekişmeli taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve davacılar lehine iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını ve aleyhe hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tapu kaydı nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edilen çekişmeli taşınmaz hakkında davacı tarafından, çekişmeli taşınmazların kendisine ait tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
Kadastro sonucunda Yüksekova ilçesi, Yenimahalle mahallesi çalışma alanında bulunan 127 ada 2 parsel sayılı 5.000,28 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü adına arsa niteliği ile tespit edilmiş; tutanak 11.6.1991 tarihinde kesinleşmiştir. 127 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan dava konusu 127 ada 8 parsel sayılı 2.140 m2 yüzölçümündeki taşınmaz trampa sonucu kayden 1.10.1999 tarihinde davalı Hazine adına yazılmıştır. Çekişmeli 127 ada 3 parsel ise tapu kaydına dayalı olarak Hakkari İl Özel İdaresi adına tespit ve tescil edilmiş; 111 ada 3 parsel ise evvelinde 126 ada 1 nolu parsel iken bu parselin ifrazı sonucunda davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
6.2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu'nun 719. maddesinde; “Taşınmazın sınırları, tapu plânları ve arz üzerindeki sınır işaretleriyle belirlenir. Tapu plânları ile arz üzerindeki işaretler birbirini tutmazsa, asıl olan plândaki sınırdır. Bu kural, yetkili makamlarca heyelân bölgesi olduğu belirlenen yörelerde uygulanmaz."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesinde ise; “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakkında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.” düzenlemeleri mevcuttur.
6.3. Değerlendirme
6.3.1.Bilindiği üzere, harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanunu'nun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur. Ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Müdürlüğünden istenilmesi, gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip, doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması, doğru esasa dayanmıyorsa, ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi, ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, böylece yanların dayandığı, usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan, dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi; gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması, komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerekir. Öte yandan sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi, ayrıca tapu fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması zorunludur.
6.3.2.Somut olayda, Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacıların dayandıkları tapu kaydının kapsamında kaldığı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin davacı tarafta bulunduğu ve davalı tarafın dayandığı dava konusu taşınmaza kadastro sırasında revizyon gören tapu kaydının taşınmaza uymadığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların tespitine esas alınan ve davalı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün dayandığı 27.09.1989 tarih ve 14 sıra numaralı tapu kaydının hudutlarının komşu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıt maliklerini okuduğu, yine benzer şekilde komşu parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının da dava konusu taşınmaz yönünü tapu kayıt maliki olan davalı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü olarak gösterdikleri anlaşılmakta olup, dolayısıyla tespite esas tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu belirlenmiştir. Öte yandan, davacıların dayandıkları tapu kaydındaki mevcut paylarından daha fazla taşınmazın kadastro sırasında davacılar adına tespit ve tescil edildiği de dosya arasında bulunan kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Kural olarak aynı yere ait tapu kayıtlarından eski tarihli ve doğru temele dayanan, hukuki değerini koruyan tapu kaydına üstünlük tanınması gerekmekte olup, somut olayda, davalı tarafın dayandığı ve tespite esas alınan tapu kaydı ve tedavülleri önceki tarihli ve doğru temele dayanmakta olduğundan, bu tapu kaydına değer verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
6.3.3. Hal böyle olunca; Mahkemece, davalı tarafın dayandığı ve tespite esas alınan tapu kaydı ve tedavül kayıtlarına değer verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
V. SONUÇ
Mahkemece, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.