Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4715 E. 2022/4840 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro çalışmaları sonucu bazı taşınmazların mirasçıları olmalarına rağmen davalı adına tescil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı ve tasarruf yoluyla davalıya geçtiği, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, davalının bir kısım taşınmazlar dışındaki taşınmazların mirasçılara ait olduğunu kabul ettiği, davalı tanıklarının husumet nedeniyle dinlenemeyeceği iddiasının yerinde olmadığı ve davacılar tarafından yapılan itirazların da yerinde olmadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesi özetle; Sivas ili, Kangal ilçesi, Akçamağra köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 118 ada 7, 119 ada 7, 122 ada 21, 40, 43, 162 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazların kök muris ...’a ait olmasına rağmen kadastro sırasında yalnız davalı adına tespit edilmesinin doğru olmadığını, 162 ada 6 parsel üzerindeki taşınmazın davacılar tarafından yapıldığını belirterek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 162 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazları davacılardan 1996 yılında satın aldığını ve 2002 yılında üzerine ev yaptırdığını belirterek 162 ada 6 ve 9 nolu parseller yönünden açılan davanın reddini savunmuş ve diğer çekişmeli parsellerin ise kök muris babaları ...’dan kaldığının doğru olduğunu belirterek tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.02.2020 tarihli 2018/1 Esas 2020/59 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli 162 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın reddine, çekişmeli 118 ada 7, 119 ada 7, 122 ada 21, 40, 43 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın kabulüne tapu kayıtlarının iptali ile 2/8 payın davacı ... adına, 1/8 payın davacı ... adına, 1/8 payın davacı ... adına, 1/8 payın davacı ... adına tapuya tesciline kalan 3/8 payın tapu maliki üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 162 ada 6 ve 9 parseller yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıların ailesi ile davalı tanıkları arasında husumet bulunmasına rağmen davalı tanıklarının beyanlarının hükme esas alındığını, ...aileleri arasında husumet olduğunun kollukça belirlendiğini, kararda davalı tanık beyanları mesnet gösterilmiş olmasına rağmen davacı tanıklarının beyanlarının neden hükme esas alındığının açıklanmadığını, davacılar aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığını, yine dava kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen kabul edilen bölüm yönünden davacılar yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinin hukuka uygun olmadığını belirterek, hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli 2020/261 Esas 2020/269 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazların belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edildiği, davanın on yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, taraflar arasında çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisi ...’a ait olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığı zaten davalının 162 ada 6 ve 9 parsel dışındaki taşınmazların kök murise ait olduğunu ve mirasçılar arasında taksim edilmediğini kabul etmiş ancak 162 ada 6 ve 9 parselleri satın aldığını savunduğu, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve istinafa konu 162 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazların ortak miras bırakanın sağlığında yapmış olduğu tasarruf ile terekesinden çıktığı Mahkemece yapılan keşif, uygulama ve bilirkişi sözleri ile belirlenmiş olmasına ayrıca keşif tarihinden önce belirlenen mahalli bilirkişi ve tanıklara davacının bir itirazının bulunmaması ile kabul edilen bölüm yönünden davalının kabul beyanının zamanı ve davanın açılmasına sebebiyet vermediği gözetilerek aleyhine yargılama gideri hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı açıklanarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerinde ki taleplerini tekrar ile kısmen ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

3.Gerekçe

3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesinde, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.”

Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir.

İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir, hükümleri düzenlenmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.