"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili, 135 ada 79 parsel sayılı taşınmazın 3000 m²'lik bölümünün 30 yılı aşkın bir süredir davacının zilyetliğinde olduğunu, ebeveyninden beri bu yeri ekip biçtiğini, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilerek tapuya tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın 3.000 m²'lik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
2. Davacı vekili 21.06.2010 tarihli dilekçesi ile davacının yaşlı olması ve taşınmaz miktarını davadan önce net olarak tespit ettirememiş olması nedeniyle taşınmazın yüzölçümünü 3.000 m² olarak açıklayarak dava ettiklerini, taşınmazın yözölçümünün 13.287,93 m² olduğunu açıklayarak, ıslah suretiyle 13.287,93 m²'lik taşınmazın davacı adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığını, taşınmazın 2004 yılından itibaren kullanılmaya başlandığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi sonucu yargılamaya devam eden Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/03/2012 tarihli ve 2011/356 E., 2012/136 K. sayılı kararıyla; davacının 135 ada, 79 parselde zilyetliğinin olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Karar; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14/01/2013 tarihli ve 2012/7040 E., 2013/106 K. sayılı kararıyla; ... keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ...’un, keşfi yapılan ve üzerinde bulundukları taşınmazın 79 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında bilirkişilik yaptığını, tutanaklar çok olduğu için okumadan imzaladıklarını, dava konusu yerin ve kuzey doğusundaki kavaklıkla birlikte bir bütün olarak daha evvel davacının babası ...’e ait olduğunu, Mehmet’in ölümü üzerine mirasçılarının aralarında taksim yaptıklarını, dava konusu taşınmazın davacının payına düştüğünü, taşınmazın en az 60 yıldır arazi olduğunu, yerel bilirkişi ...’in ise, dava konusu taşınmazın davacının babasına ait olduğunu, kuzeyindeki kavaklık olarak kullanılan yerle birlikte bir bütün halinde davacının babasına ait olduğunu, babasının ölümü üzerine mirasçıların kendi aralarında yaptıkları taksim sonucunda davacının payına düştüğünü, ağaçları da davacının diktiğini, davacı ve babasının 50-60 yıldır zilyet olduğunu açıkladıkları, tanıklar ..., ... ve ...'de aynı doğrultuda beyanda bulundukları, fen bilirkişisi Şükrü Metin’in 10.05.2010 tarihli rapor ve krokisinde dava konusu yerin Kocasinan ilçesi Boyacı köyü 135 ada 79 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, sınırlarını Mahkeme heyetine gösterdiğini, davaya konu mavi renkle boyalı olarak gösterilen 135 ada 79 no.lu parselin davacının göstermiş olduğu sınırlar itibariyle tamamını kapsamakta ve yüzölçümünün 13.287,93 m² olduğunu, Hazine adına tescil edildiğini, davacının kullanmış olduğu 135 ada 79 parselin dışında kalan ve dava dışı 135 ada 198 sayılı parselin ekteki krokide (C) harfiyle kırmızı renkle boyalı olarak gösterilen 475,33 m² kısmını kapsayan yer olduğunu, bu kısım üzerinde davacıya ait iki katlı ev bulunduğunu tespit ettiğini açıkladığı, 12.11.2007 tarihli tutanak başlıklı belgede; davacının uyuşmazlık konusu taşınmazı kullandığının belirtildiği ve Hazine vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde de, davacının zilyetliğinin 2004 yılından sonraki döneme ait olduğu belirtildiği ve keşif sırasında da mahalli bilirkişi tarafından uyuşmazlık konusu parselin 79 parsel sayılı taşınmaz olduğunun açıklandığı, diğer tüm yerel bilirkişi ve tanıklarca da, dava konusu taşınmazın daha öncesinde davacının babasının, ölümünden sonra da davacının zilyetlik ve tasarrufu altında olduğu bildirildiği halde, Mahkemece müphem olan fen bilirkişisi rapor ve krokisi esas alınarak davacının 135 ada 79 parselde zilyetliğinin bulunmadığı, ıslahının da bu parsele yönelik olarak yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu vurgulanarak, daha önce bilgisine başvurulan fen elemanı dışındaki başka bir teknik bilirkişisi marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ile tanıkların HMK'nın 243. ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiye ile çağrılması, aynı Kanun'un 259. ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenmesi, uyuşmazlık konusu 135 ada 79 parsel sayılı taşınmazın davacının babası Mehmet Boyacı’dan kalıp kalmadığı, ölümünden sonra mirasçıları arasında yapılan harici ve rızai taksim sonucu davacının payına düşüp düşmediği, davacı ile babasının zilyetliğinin hangi tarihte başladığı, zilyetliğe ara verilip verilmediği, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü, yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, teknik bilirkişiden yerel bilirkişi ve tanıkların göstermiş olduğu dava konusu taşınmazın sınırlarını gösterir tarafların, Mahkemenin ve Yargıtayın denetimine açık bilirkişi raporu alınması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2013/173 E., 2018/75 K. sayılı kararıyla; bozma sonrasında yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları beyanı ile dava konusu taşınmazdaki elma bahçesi şeklinde kullanılan kısmın davacıya değil diğer kardeşi ...'e bırakılan yer olduğu,taşınmazın batı kısmının kardeş Ahmet'e bırakıldığı, kaldı ki her ne kadar davacı tarafça taşınmazın bütünü talep edilmiş ise de taşınmazın 1.777,60 m2lik kısmının Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/2242 E., 2013/1658 K. sayılı kararı ile bir başka kişi adına tescil kararı verildiği ve bu kararın onanarak kesinleştiği bu sebeple de davacının taşınmazın bütünü üzerinde zaten talepte bulunamayacağı,davacının kullanımında olan yerin ise buğday anızı olan ve fen bilirkişisi raporunda 79/A olarak gösterilen kısım olduğu ve keşif sonrası alınan harita mühendisi raporunda da 79/A olarak gösterilen kısmın hava fotoğrafları ile de tarımsal amaçla kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile Kayseri ili Kocasinan ilçesi Boyacı Mah. 135 ada 79 parsel içerisinde yer alan ve fen bilirkişisi İsmail Acer ile harita mühendisi Murat Ulu tarafından hazırlanan 17.10.2017 tarihli raporda ve ekindeki krokide 79/A harfi ile gösterilmiş olan 3.461,68 m2lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, dava konusu taşınmazın diğer kısımları açısından yapılan talebin ise reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
4.1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
4.2. Davacı vekilinin temyiz talebi hakkında temyiz harç ve yargılama giderlerinin yatırılmadığı gerekçesiyle Mahkemenin 31.01.2020 tarihli ek kararı ile yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın taşınmaz üzerinde iktisaba elverişli zilyetliğinin bulunmadığını, incelenen hava fotoğraflarının zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğunu ispat için yeterli olmadığını,kadastro tarihinden önceki 20-15-10 yılı içerir biçimde hava fotoğrafları ile zilyetlik hususunun araştırılması gerektiğini, yapılan keşifte komşu parsel tutanakları ile dayanak kayıtlarının uygulanmadığını, taşınmazları ne şekilde gösterdikleri hususunun araştırılmadığını, zilyetlikle iktisap sınırlamaları yönünden davacı ,murisi ve diğer mirasçılar hakkında gerekli araştırmaların yapılmadığını ileri sürerek, temyiz isteminde bulunmuştur.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucu Kayseri ili Kocasinan ilçesi Boyacı Mahallesi çalışma alanında bulunan 135 ada 79 parsel sayılı 13.287,93 m² yüzölçümlü taşınmaz tarla vasfı ile kime ait olduğuna dair herhangi bir talebin vuku bulmadığı, muhtar ve bilirkişilerin müşterek beyanlarından anlaşıldığı, sahibi ve mirasçılarının da bulunmadığı belirtilerek Hazine adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin 03.02.1998 tarihinde tescil edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
6.3. Değerlendirme
(IV/2) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.