"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde özetle; dava konusu 190 ada 104 ve 192 ada 1 parsel sayılı taşınmazların annesinden taksimen kendisine kaldığını, taşınmazlardaki zilyetliğinin 20 yıldan fazla olduğunu, bu durumun taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların yaşından da anlaşılabileceğini ancak kadastro tespiti sırasında, taşınmazların bulunduğu yerin 2863 sayılı Yasa kapsamında Kocatepe Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldığından bahisle Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine tarafından davaya cevap verilmemiş; bilahare davalı Hazine vekili duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/04/2016 tarihli, 2015/350 Esas, 2016/271 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazların tarla ve bahçe vasfında olup, kadastro tespit tarihine kadar nizasız ve fasılasız şekilde davacı ...'ın zilyetliğinde bulunduğu, taşınmazların zilyetlik yoluyla edinilmesine engel bir durumun bulunmadığı, taşınmazlar 2863 sayılı Yasa doğrultusunda Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 14/01/2000 tarih, 1040 sayılı Kararı uyarınca Kocatepe Tarihi Sit Alanı içerisinde kalsa da 2863 sayılı Yasa’nın 11. maddesinin 1. fıkrasının, 22/05/2007 tarihinde 5663 sayılı Yasa ile değiştirildiği, bu durumda dava konusu taşınmazların 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanının dışında olduğu ve üzerilerinde kültür varlığı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu 190 ada 104 ve 192 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile taşınmazların davacı ... adına tapuya tesciline, taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine ayrı ayrı "Taşınmaz Kocatepe tarihi sit alanı içinde kalmaktadır." ibaresinin yazılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığını, dava konusu taşınmazların Kocatepe Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldığını ve taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Afyonkarahisar ili, Merkez ilçesi, Kocatepe-Büyükkalecik köyü çalışma alanında bulunan 190 ada 104 parsel sayılı 8.022,97 metrekare ve 192 ada 1 parsel sayılı 3.047,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Kocatepe Tarihi Sit Alanı içerisinde kaldıklarından bahisle, kadastro tespit tutanaklarının beyanlar hanesine ayrı ayrı “ taşınmazların ...’ın kullanımında olduğu, taşınmazların korunması gerekli kültür varlığı olduğu ve Kocatepe Tarihi Sit Alanında bulunduğu” yazılmak suretiyle Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir.
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11/1. maddesi; “Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının malikleri bu varlıkların bakım ve onarımlarını Kültür ve Turizm Bakanlığının bu Kanun uyarınca bakım ve onarım hususunda vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun bu konuda maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanırlar. (Değişik ikinci cümle: 30/5/2007-5663/1 md.) Ancak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez.” (Mülga Cümle: 30/05/2007 RG No: 26537 Kanun No: 5663/1) Ancak, korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları ile bunların korunma alanları, "sit alanları" (Eklenen İbare Kanun No: 5226/5 RG No: 25535) zilyedlik yoluyla iktisap edilemez.
3.2.2. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmamasına göre, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/J maddesi uyarınca davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.