"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BOZOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacı; 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olduğundan bahisle tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazı, imar ve ihya ederek nizasız ve fasılasız kanunda aranan süre boyunca zilyet ettiği iddiasıyla, taşınmazın adına tapuya kayıt tesciline karar verilmesini istemiş, taşınmaz 2015 yılında 716 parsel olarak ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiğinden, netice-i talebini tapu iptali ve tescili olarak tadil etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine ve Bozova Belediye Başkanlığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, davacının taşınmazda nizasız malik olmadığı, işgalci sıfatıyla zilyetlik sürdürdüğü, ayrıca zilyetlik süresinin dolmadığı, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.03.2018 tarihli ve 2014/46 E., 2018/241 K. sayılı kararıyla; taşınmazın tescil harici bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık sürenin geçtiği, 1985 yılı hava fotoğrafında fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmazda ekili sürülü alan (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazlarda ise imar-ihya işlemlerinin tamamlanmadığı belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisabına ilişkin yasal şartların oluşmadığı, bilirkişilerce yapılan inceleme ve değerlendirmelerin eksik ve hatalı olduğu, zira raporlarda imar-ihyaya başlandığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarih belirtilmediği gibi imar-ihyanın ne surette yapıldığının da belirtilmediği, taşınmazın Hazine adına tapuda kayıtlı olması sebebiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamayacağı gerekçeleriyle, Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı ... Belediye Başkanlığı; davacının taşınmazı 20 yıl aralıksız kullandığı yönünde yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, dava konusu taşınmazın orman vasfında olup olmadığının araştırılmadığını, açıklanan nedenlerle mahkemenin kabul kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 12.06.2020 tarihli 2020/685 E., 2020/490 K. sayılı kararıyla; bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmazın 1975 tarihinde yapılıp kesinleşen tesis kadastro çalışmasında 766 sayılı Yasa'nın 2. maddesine göre tapulama harici bırakıldığı ve davadan sonra 2015 yılında ihdasen Hazine adına 716 parsel numarası ile tapuya tescil edildiği, taşınmazın bulunduğu yerde imar çalışması yapılmadığı, taşınmazın 1990 yılında imar-ihyasının tamamlandığı ve 7-30 yaş arası değişen kapama antep fıstığı bahçesi niteliğinde olduğu, taşınmazın imar-ihya edildiği tarih ile dava tarihi arasında zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğu, davalı Hazine vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, öte yandan dava konusu taşınmazın yargılama devam ederken 716 parsel numarası ile Hazine adına ihdasen tescil edilmesi nedeniyle davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü, bu nedenle dava tarihinde tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişileri olarak davada yasal hasım konumunda yer alan Bozova Belediye Başkanlığı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığının davada husumetlerinin kalmadığı gözden kaçırılarak adı geçen davalılar yönünden kabul kararı verilmiş olmasının isabetsiz bulunduğu belirtilerek, HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Mahkeme kararının düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurularak 23.03.2016 tarihli teknik kroki raporunda (A) harfi ile belirtilen 30.988,97 m2 yüzölçümlü taşınmazın tapu kaydının iptali ile Sızan Mahallesine ait son parsel numarası verilmek suretiyle, fıstıklık vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının fazlaya dair talebinin reddine, dava açıldığında yasal hasım konumunda olan Bozova Belediye Başkanlığı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığının taşınmazla ilgileri kalmadığı anlaşıldığından haklarında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili özetle; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisabına ilişkin yasal şartların oluşmadığı, bilirkişilerce yapılan inceleme ve değerlendirmelerin eksik ve hatalı olduğu gerekçeleriyle, istinaf mahkemesi kararının bozulması talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, (IV/3) no.lu paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.
3.3.2. Ancak, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi zorunludur.
Somut olayda, davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle bakiye karar harcının davalıya yükletilmesi gerekmekte ise de Hazine, Harçlar Yasası uyarınca harçtan muaf bulunmaktadır. Davacı tarafın davası kabul edildiğinden aleyhine harç yükletilmesi mümkün olmadığı gibi peşin alınan harcın dahi iadesi gerekir. Bu durumda, davacı aleyhine harca hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Diğer yandan dava yargılama sırasında tapu iptal-tescile dönüşmekle sair yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılması doğru değil ise de bu husus temyize getirilmediğinden, bozma sebebi yapılmamıştır.
Ne var ki, harç açısından anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 7. bendinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. SONUÇ
1. Yukarıda (3.3.1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. (3.3.2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 12.06.2020 tarihli hükmünün 7. bendinin tamamının çıkarılarak yerine ″Davalı harçtan muaf olduğundan karar-ilam harcı alınmasına yer olmadığına; davacı tarafça yatırılan 2.329,26 TL peşin ve tamamlama harcının istek halinde davacıya iadesine″ cümlesinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.