Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4882 E. 2022/5772 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalıların satın alma iddialarının ve murisin sağlığında paylaşım yapıp yapmadığının etraflıca araştırılmaması, mirasçılara isabet eden taşınmazların tespit edilmemesi, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmemesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLİ

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Kadastro sonucu Kahramanmaraş ili, Merkez ilçesi, Demrek Mahallesi çalışma alanında bulunan 107 ada 7, 108 ada 149, 217, 218, 108 ada 8, 145, 143 ve 216 parsel sayılı yüzölçümleri kadastro tutanaklarında yazılı taşınmazlar ayrı ayrı irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 112 ada 62 parsel sayılı yüzölçümü kadastro tutanağında yazılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ..., ..., ... ile dava dışı....., ...., .... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalılar, davacının müşterek kök murisin yasal mirasçısı olmadığını, çekişmeli taşınmazların murisin sağlığında paylaştırıldığını, paylaşım sonucunda çekişmeli yerlerin kendilerine isabet ettiğini, taşınmazların bir kısmının ise 3. kişiden satın alındığını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece önceki tarihli karar ile, davacının kök murisin mirasçısı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karar süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.

2. Bozma Kararı

Mahkemenin davanın reddine ilişkin önceki tarihli kararı, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından “Dosya kapsamından Kahramanmaraş 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 01.09.2014 tarihli ve 2014/781 Esas, 2014/983 Karar sayılı kök muris ...'a ait veraset ilamının incelenmesinde; muris ...'ın 1984 yılında öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi ...ile çocukları...,...,...,...,..,...,..,....,...,...in kaldığı, murisin oğlu ...'nın da 1983 yılında muristen önce öldüğü ve geriye oğlu ...'nin kaldığı, murisin torunu ...'nin de 2000 yılında ölümü ile geriye mirasçı olarak ... eşi ve aynı zamanda ...'nin annesi ... ile ...'nin babasının annesi ve kardeşlerinin kaldığı belirtildikten sonra davacı ...'ın oğlu ...'den dolayı ... terekesinde 16/384 miras payına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca işin esasına girilerek deliller toplanarak karar verilmelidir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 08.02.2020 tarihli, 2018/199 Esas, 2020/157 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçeye riayet edilerek yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile,

1)-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan müdahalenin men'ine yönelik talebinin reddine,

2)-Dava konusu 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönüyle davacının feragat beyanı olduğundan davanın reddine,

3)-Dava konusu 108 ada 217 parsel sayılı taşınmazda davacının hissesi olduğu anlaşılmakla bu parsel yönüyle davanın reddine,

4)-Dava konusu 112 ada 62 parsel sayılı taşınmazda davacının hissesi olduğu anlaşılmakla bu parsel yönüyle davanın reddine

5)-Dava konusu 108 ada 145 parsel sayılı taşınmazda davalıların malik olmadığı anlaşılmakla davanın, dava şartı yokluğundan reddine,

6) A)-Dava konusu 108 Ada 149 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının K.Maraş 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/227 esas 2019/100 karar ve 27/09/2019 tarihli veraset ilamında davacının hissesi olan 8/96 nispetinde kısmen iptali ile, davacı ... adına tapuya tesciline,

B)-Dava konusu 108 Ada 216 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının K.Maraş 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/227 esas 2019/100 karar ve 27/09/2019 tarihli veraset ilamında davacının hissesi olan 8/96 nispetinde kısmen iptali ile, davacı ... adına tapuya tesciline,

C)-Dava konusu 108 Ada 143 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının K.Maraş 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/227 esas 2019/100 karar ve 27/09/2019 tarihli veraset ilamında davacının hissesi olan 8/96 nispetinde kısmen iptali ile, davacı ... adına tapuya tesciline,

D)-Dava konusu 108 Ada 218 parsel sayılı taşınmazın K.Maraş 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/227 esas 2019/100 karar ve 27/09/2019 tarihli veraset ilamında davacının hissesi olan 8/96 nispetinde kısmen iptali ile, davacı ... adına tapuya tesciline,

E)-Dava konusu 108 Ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının K.Maraş 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/227 esas 2019/100 karar ve 27/09/2019 tarihli veraset ilamında davacının hissesi olan 8/96 nispetinde kısmen iptali ile, davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

5. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, mahkemece eksik harç ikmal edilmek suretiyle hüküm tesis edildiği, taraflar yararına oluşan müktesep haklara riayet edilmediği, mahkemenin hukuki nitelendirme konusunda yanılgıya düştüğü; murisin sağlığında tüm taşınmazlarını paylaştırdığı ve her mirasçıya taşınmaz mahsupladığı, davanın konusu bir kısım taşınmazın ise dava dışı 3. kişilerden davalılar tarafından satın alındığı ve terekeye dahil olmadığı buna rağmen davanın kabulüne karar verildiği, tüm bunlardan ayrı olmak üzere davacının muristen intikal eden miras payının dahi yanlış belirlendiğigerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

6.2.2. Türk Medeni Kanunu'nun “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.

Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.

6.2.3. Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır.

6.2.4. Elbirliği (iştirak) hâlinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke TMK'nın 701. maddesinde “...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.’’ şeklinde hüküm altına alınmıştır.

6.2.5. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükmünü içermektedir. (madde metninde taksimden bahsedilse dahi kıyasen taşınmazın zilyedi murisin mirasçıların yasal miras payına mahsuben sağlığında yaptığı paylaştırma da bu kapsamdadır.)

6.3. Değerlendirme

6.3.1. İddia ve savunmaya göre taraflar arasındaki ihtilaf, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen gelip gelmediği, müşterek muristen geliyor ise murisin sağlığında paylaştırılıp paylaştırılmadığı yahut murisin ölümüyle yöntemince taksim edilip edilmediği ve çekişmeli taşınmazlar arasında davalı tarafından 3. kişiden satın alınan bu anlamda tereke malı olmayan taşınmaz bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ...’dan intikal ettiği ve taşınmazların mirasçılar arasında taksim yahut paylaşıma konu edilmediği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.

6.3.2. Şöyle ki, safahat boyunca yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmazlara ilişkin beyanları, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve dayanakları getirtilerek denetlenmediği gibi, muristen kaldığı kabul edilen taşınmazlar yönünden yöntemine uygun şekilde paylaşım yahut taksim yapılmadığı kabul edilmiş ise de; kök muris Mehmet’in terekesine dahil tüm taşınmazlar araştırılarak kadastro sırasında bu taşınmazlardan hangilerinin hangi mirasçılara düştüğü, bu taşınmazların kimin adına tespit ve tescil edildiği davacı yahut miras bırakanı ... lehine taşınmaz isabet edip etmediği hususu söz konusu taşınmazların kadastro tutanakları ve tapu kayıtları getirtilerek belirlenmemiştir. Ayrıca davalıların satın alma iddiaları etraflıca araştırılarak, keşif mahallinde hazır edilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesi itibariyle kimden geldiği, tereke malı olup olmadığı, tereke malı iseler murisin sağlığında paylaşılıp paylaşılmadığı yahut yöntemince taksim edilip edilmediği sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklığa kavuşturulmamış, eldeki dava taşınmazın aynına ilişkin olduğu halde usule aykırı olarak davacı tanıkları duruşmada dinlenmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.

6.3.3. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, dava konusu taşınmazların öncesini bilebilecek yaşta, tarafsız, davada yararı bulunmayan ve aynı köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve tarafların bildirdikleri tüm tanıklar ile teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılarak, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde yerel bilirkişi ve tanıklara, dava konusu taşınmazların (her bir taşınmaz için ayrıntılı olarak), öncesinde kime ait olduğu, hangi nedenle kime intikal ettiği, kimin hangi sıfatla zilyet olduğu,taşınmazların kök muris ...’dan miras yoluyla mı intikal ettiği, yoksa davalılar tarafından 3. kişilerden satış yoluyla mı kazanıldığı sorulup, tarafların zilyetliklerinin miras yoluyla gelen hakka mı, yoksa satın almaya mı dayalı olarak devam ettiği belirlenmelidir. Dava konusu taşınmazların kök muristen kaldığının anlaşılması halinde ise bu kez murisin sağlığında paylaşım yapıp yapmadığı yahut mirasçılar arasında murisin ölümünden sonra taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime kaldığı araştırılmalı; bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.