"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, çekişmeli taşınmazın evvelinde tescil harici iken ihdasen Hazine adına tescilinin sağlandığını, bilahare takas yoluyla taşınmazın Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na devredildiğini, çekişmeli 1261 parselin bir kısmı üzerinde kendisinin muhdesatlarının bulunduğunu, bu yerlerin satışının yapılması için idareye başvuru yapmasına rağmen bu hususun reddedildiğini çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde eklemeli olarak zilyetlikle iktisap koşullarının lehine gerçekleştiği iddiasıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı Kayseri Büyükşehir Belediyesi cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, öncelikle süre yönünden davanın reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın evveliyatının Maliye Hazinesi adına, daha sonra da takas sonucunda Kayseri Büyükşehir Belediyesi adına tapuya kayıtlı olduğundan, davacı tarafın zamanaşımı veya tahsis yoluyla mülkiyet kazanma hakkının olmadığını, bedel karşılığında mülkiyet taleplerinin ise yasa tarafından korunmadığı gibi taşınmazın yeşil alan olması nedeniyle menfaatlerinin olmadığını, bu sebeplerle yerinde olmayan davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.06.2015 tarihli ve 2009/27 Esas, 2015/256 Karar sayılı kararıyla, 1955, 1975 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarının incelenmesi sonucunda dava konusu taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyet yapılmadığı, üzerinde iki katlı ev, tek katlı baraka ve duvarların mevcut olmadığı, gösterilen sabit sınırlarında arazi üzerinde mevcut olmadığı ve böylece zilyetlik ile edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, temyiz dilekçesinde, delillerin takdiri ve olaya uygulamasında hataya düşüldüğünü, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacıya ait çok yıllık ağaç ve ev olduğunu, müvekkilinin ecrimisil ödemek suretiyle taşınmaza zaten zilyet olduğu hususun sabit olduğunu, yapılan hava fotoğrafı incelemesinin eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakıldıktan sonra ihdasen ham toprak adına Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmaza karşı davacı ... tarafından zilyetlikle mülk edinme koşullarının lehine oluştuğu iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun “Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti” başlıklı 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.’’ Olağanüstü zamanaşımı yolu ile taşınmaz mülkiyetinin kazanılması ve taşınmazın zilyedi adına tespitine ilişkin temel koşulların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre; tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmaz, aralıksız ve nizasız yirmi yıllık süreyle malik sıfatı ile elinde bulunduran ve zilyedi olan kişi adına tespit ve tescil edilecektir.
3.2.2 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, ‘’– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’
3.2.3 Zilyetlik, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 973. maddesinde, "Bir şey üzerinde fiilî hâkimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir. Taşınmaz üzerindeki irtifak haklarında ve taşınmaz yüklerinde hakkın fiilen kullanılması zilyetlik sayılır" şeklinde tanımlanmıştır. Bir şeye malik olmayan kimsenin zilyetliği zamanla o şeyin mülkiyetinin kazanılmasını sağlayabilir. Mülkiyetin kazanılma sebeplerinden biri olan zilyetliğin konusu ancak maddi şeylerdir. Zilyetliğin tanımında da görüleceği gibi, zilyetlik olması için bir şeyin bulunması ve ayrıca o şey üzerinde fiili hâkimiyetin kurulması ve kullanılması gerekir (İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.12.1998 tarihli ve 1996/4 E., 1998/3 K. sayılı kararı).
3.2.4 Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince zilyedi lehine taşınmazın tespiti koşullarına ilişkin yapılan açıklamaların yanında, 3402 sayılı Kanun'un "Hazine adına tespit" başlıklı 18. maddesinde;
"Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur.
Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez" hükmüne yer verilmiştir.
3.2.5 3402 sayılı Kanun'un 18. maddesinden önce gelen 13, 14 ve 17. maddelerinde mülkiyet hakkının tespitine ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Kanun'un önceki maddelerinde özel veya tüzel kişiler adına taşınmaz malların tespit ve tescil şartlarına yer verilmişken, Kanun'un 18/1. fıkrası ile bunların dışında kalan ve tescile tabi olan malların Hazine adına tespit ve tescil edileceği, diğer bir deyişle özel ve tüzel kişiler lehine iktisap şartları oluşmayan malların Hazineye ait olması esası getirilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise kamunun yararlanmasına mahsus orta malları ile hizmet mallarının (3402 sayılı Kanun'un m. 16/1), ormanların (6831 sayılı Orman Kanunu m. 1 vd), devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da (TMK'nın m.715) kamu hizmetine tahsis edilmeyen yerler ile kanunlar uyarınca devlete kalan yerlerin olağanüstü zamanaşımı zilyetlik yolu kazanılamayacakları açıkça ifade edilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Kadastro sonucu Melikgazi İlçesi, Aydınlar Mahallesi çalışma alanında bulunan davaya konu taşınmaz, 1966 yılında yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olduğundan bahisle tescil harici bırakılmış; 25.11.1997 tarihinde Milli Emlak Müdürlüğünün talebi üzerine ihdasen hazine adına ham toprak vasfıyla 1261 parsel olarak 796.982,00 metrekare yüzölçümü ile tapuya tescil edilmiş; 28.04.2006 tarihinde ise trampa yoluyla Kayseri Büyükşehir Belediyesi adına tapuda kayden tescili gerçekleşmiştir.
3.3.2. Mahkeme tarafından mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi raporları alınmış, tarafların gösterdiği deliller toplanmış ve yazılı şekilde karar verilmiştir.
3.3.3. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III) numaralı bendinde yer verilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.