Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4895 E. 2022/5466 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden taşınmazların kadastro tespiti ve tescili sonrasında tapu iptali ve tescil davası açılması ile tarafların miras payları oranında tescilin yapılıp yapılmayacağı ve taşınmaz üzerindeki muhdesatın kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince, 3974 parsel sayılı taşınmazın değerinin hesabında ve davalı aleyhine hükmedilen yargılama giderlerinin belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü, ayrıca 3972 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ağaçların mülkiyetine ilişkin tespit davası olmamasına rağmen davalı adına beyanlar hanesine şerh verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : KOCAELİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılıp yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davacılar ile davalının kardeş olduğunu, dava konusu taşınmazların tarafların murisi Yusuf Tokdemir'den gelmesine ve muristen intikal eden malların taksimi yapılmamasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak 3972 parsel sayılı taşınmazın davalı adına, 3974 parsel sayılı taşınmazın ise 1/4'er pay şeklinde davacılardan ... ile davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar ile davalı adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 3974 no.lu parselin kadastro tespitinde yapıldığı gibi kendisinin ve kardeşleri olan ... ve ...’e ait olduğunu, bu taşınmaz üzerindeki evi kendisinin yaptığını, ancak kardeş oldukları için onlara birer daire verdiğini, diğer kardeşleri olan ... ve ...’in bu yerle ilgilerinin olmadığını, ...'in İzmit ilçesi, Tavşantepe Mahallesinde ikamet ettiğini, diğer kardeşi ...'in ise hakkını 1997 yılında tanzim edilen senetle kendisine verdiğini, bu yerlere ait emlak vergisinin tarafınca ödendiğini, dava konusu olan diğer 3972 parsel sayılı taşınmazın baba yeri olmadığını, bu yerin 1975 yılından beri kendisi tarafından kullanıldığını, 1980 yıllarında taşınmaz üzerine kiraz ağaçları diktiğini ve bugüne kadar nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla kullandığını, davacıların tümünün 3972 no.lu parselle ilgilerinin bulunmadığını, dava konusu 3974 no.lu parselde ise kadastro tespitinde yapıldığı gibi dört kişiye ait olduğunu ve her iki parselin baba yeri olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/10/2019 tarihli 2017/536 E., 2019/388 K. sayılı kararıyla, dava konusu 3974 parsele yönelik davacılar ..., ... ve ... tarafından açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davacılar ... ile ... tarafından 3974 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan davanın kabulüne, 3974 parseldeki davalı ... adına kayıtlı 1/4 hissenin tapu kaydının iptali ile mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılar ... ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından dava konusu 3972 parsele yönelik açılan davanın kabulüne ve davalı ... adına kayıtlı 3972 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların davalının ve davacıların babalarından kalmadığını, 3974 parsel sayılı taşınmazın yıllardır davalı ve davacılar ... ve ...’in ortak zilyetliğinde olduğunu, 3972 sayılı parselin ise sadece davalının zilyetliğinde olduğunu, Yerel Mahkemece dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili yönünde kurduğu hükmün hukuka aykırı olduğunu, Yerel Mahkemece davacıların hisselerinin yanlış hesaplanarak tapu iptali ve tescil kararı verildiği için davalı tarafa yüklenen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de fazla hesaplandığını, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın değeri hesaplanırken 3974 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bina, dava konusu edilmemesine rağmen hesaplamaya katıldığını, taşınmazın üzerindeki binanın davalı tarafından yapıldığını, davacılar tarafından bu binaya yönelik bir muhdesat iddiası ve talebi bulunmazken binanın da harca esas alınacak değere eklenmesinin kabul edilemeyeceğini, bilirkişilerce yapılan bu hesaplamanın dava konusu taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, yapılan bu hesaplama ile fahiş bir değer ortaya çıktığını, bu nedenle Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 12/02/2020 tarihli 2019/1439 Esas, 2020/209 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarına göre dava konusu taşınmazların tarafların ortak murisinden kaldığı, usulüne uygun bir miras paylaşımının yapılmadığı, dava konusu 3972 parsel sayılı taşınmazdaki meyve ağaçlarından oluşan muhdesatın davalıya ait olduğu, 3974 parsel sayılı taşınmazdaki binanın ... ve ... tarafından yapıldığı ve onlara ait olduğu anlaşılmakla; Mahkemece dava konusu taşınmazların 1/6'şar hisse ile davacılar ve davalı adına tesciline, 3972 parsel üzerindeki ağaçların davalıya ait olduğunun, 3974 parsel üzerindeki binanın 1/4'er hisse ile ..., ..., ... ve ...'e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine, dava değeri olan 651.520,01 TL üzerinden kabul ve ret oranına göre yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun belirtilen yönlerden kabulüne, HMK'nın 353/1-b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dava konusu 3972 ve 3974 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile, Kocaeli Noterliğinde tanzim edilmiş olan 17/07/2018 tarihli, 15745 yevmiye no.lu mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılar ve davalı adına tapuya kayıt ve tesciline, 3972 parsel üzerindeki ağaçların davalı ...'e, 3974 parsel üzerindeki üç katlı betonarme binan 1/4'er hisse ile ..., ..., ... ve ...'e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine ve yargılama giderine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, 3972 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ağaçların davalı ile birlikte davacılar tarafından dikildiğini ve bakımının birlikte yapıldığını, bu sebeple taşınmaz üzerindeki ağaçların davacılar ve davalıya ait olduğu yönünde tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesi gerekirken, hatalı olarak hiçbir tanık ve yerel bilirkişi ağaçların davalı tarafından dikildiğini beyan etmemiş olmasına rağmen davalı lehine şerh verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Bölge Adliye Mahkemesince 3974 parsel sayılı taşınmaz hakkında kurulan hükmün infaz kabiliyetinin olmadığını, zaten malik olan davacılar için açılan davanın reddi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın arsa ve bina değeri dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, 3974 parsel sayılı taşınmaz değerinin hesabının iptali istenen 1/4 payda davacılar Ahmet ve Fatma'nın miras payları toplamı olan 1/12 olması gerektiği, yani 32.561.08 TL, 3972 parel sayıl taşınmazın dava konusu olan 5/6 payının değerinin 562.460,00 TL olması toplam değerin 595.021.08 TL olması ve bu değer üzerinden davalı tarafın yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince 651.520,00 TL üzerinden hesap yapılarak fazla yargılama gideri ve harca hükmedildiğini, Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Kocaeli ili, Kartepe ilçesi, Çınarlı Maşukiye Mahallesi çalışma alanında bulunan 3972 parsel sayılı 3.374,76 metrekare yüzölçümlü bahçe vasıflı taşınmaz senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 3974 parsel sayılı 1.116,38 metrekare yüzölçümlü apartman ve bahçe vasıflı taşınmaz senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/4'er pay şeklinde davacılar İsmail, Osman, Bayram ve davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

6100 sayılı HMK’nın 190/1. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesinde "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." düzenlemeleri yer almaktadır.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesinde, “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” hükmü düzenlenmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1.Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre davacılar vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazları isabetli değildir.

3.3.2.Dava konusu 3974 parsel sayılı taşınmazın ....mirasçılarından davacılar, ...ve .... ile davalı ... adına 1/4 paylı olarak tespit ve tescil edildiği, davacılar, bu taşınmazın miras bırakanlarından kaldığını ve terekenin paylaşım ya da taksime konu olmadığını, her bir mirasçının payının 1/6 olması gerektiği iddiası ile dava açtıkları, bu taşınmazda davacılardan ... ve ...in pay sahibi olmadığı, pay sahibi olan davacılar ise çekişmeli taşınmazda 1/4 olan paylarının 1/6 olması gerektiğini ileri sürdüğünden taşınmazın toplam değeri üzerinden pay sahibi olmayan davacılar ... ve ....'in payı olan 2/6 paya isabet eden değerin davalının 1/4 payına karşılık gelen değer üzerinden davalının sorumlu olduğu yargılama gideri, vekalet ücreti ve harcın hesaplanması gerekirken Mahkemece taşınmazın toplam değeri 715.720.29 TL den davacı ... ve....’nın payı olan 2/6 payına isabet eden değer üzerinden davalının sorumlu olduğu miktar belirlenerek, bu miktar üzerinden, davalı taraf aleyhine yargılama gideri, harç ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması isabetsiz olmuştur.

3.3.3. Davacılar tarafından kadastro öncesi nedene dayalı olarak 3972 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası açılmış, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar ve davalı adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş, davalının istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuru esastan kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 3972 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar ve davalı adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerindeki ağaçların davalı ...’e ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, gerekçe olarak da keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları gösterilmiştir.

Mahkemenin kabulünde olan ve dosyada toplanan delillerden 3972 parsel saylı taşınmazın tarafların ortak murisinden kaldığı hususu açıktır. Ancak davalı tarafından açılmış tespit davası ya da muhdesatın aidiyetine yönelik bir dava bulunmadığı halde, sadece davalı tarafın dosyadaki savunması ve toplanan deliller doğrultusunda sanki bir tespit davası var gibi kabul edilerek tapu iptali ve tescil kararı ile birlikte taşınmaz üzerindeki ağaçlara yönelik davalıya aidiyatıyla ilgili beyanlar hanesine şerh verilmesi doğru olmamıştır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle;

1- Davacılar vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK'nın 371. maddesi gereğince, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.