Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4908 E. 2022/6204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit edilen ve tescil harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından tapuya tescili talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, imar planından önceki 20 yılı aşan zilyetliğini ve taşınmaz üzerindeki imar ve ihyayı ispatladığı, taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmediği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince tescil koşullarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin tapu tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

DAHİLİ

DAVALILAR : HAZİNE V.D.

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, kendisine ait 311 ada 4 parsel sayılı taşınmaz 1.188,16 m2 olup bir kısmını dava dışı ...’den satın aldığını, taşınmazın kuzeyinde bulunan yaklaşık 50,00 metrekarelik kısmın kadastro çalışmaları sırasında Gündoğmuş Belediyesine ait yol olarak yazıldığını ileri sürerek kendisine ait kısımdan yola dahil edilen kısmın adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ve dahili davalılar tarafından cevap verilmemiş, yargılama sırasında davalı ve dahili davalılar davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Gündoğmuş Sulh Hukuk Mahkemesinin 13/07/2012 tarihli ve 2009/181 E. 2012/47 K. sayılı kararıyla; davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Antalya ili Gündoğmuş ilçesi Özügür Mahallesinde bulunan 16.12.2011 tarihli fen bilirkişi raporundaki krokide A harfi ile gösterilen 57.47 m2'lik yol olarak yapılan tespitin ifrazen iptali ile davacı adına kayıtlı bulunan 311 ada 4 nolu parsele eklenerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Birinci Bozma Kararı

Karar; Yargıtay (Kapatılan)16.Hukuk Dairesinin 26/06/2013 tarihli 2013/7094 E. 2013/7319 K. sayılı kararıyla; davalı Hazine vekilinin taşınmazın imar planı kapsamında kaldığını savunmasına rağmen bu hususun araştırılmadığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş şekli üzerinde yeterince durulmadığı, tescile konu yerin Gündoğmuş Belediyesi sınırları içerisinde olduğundan, Belediye imar planı içerisinde kalan ve imar-ihyaya muhtaç olan bir taşınmazın, imar ve ihyasının tamamlandığı tarihten imar planının onaylandığı tarihe kadar kazanmayı sağlayan yirmi yıllık süre dolmamış ise, böyle bir yerin ihya yoluyla kazanılması mümkün olmadığından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinin son fıkrası hükmü göz önünde tutularak bu yerin hangi tarihte Belediye imar planı içerisine alındığı, o tarihe kadar imar-ihya ve zilyetlikle kazanma koşulları oluşup oluşmadığının belirlenmesinin gerektiği , ayrıca dosya kapsamından imar-ihyanın ne şekilde yapıldığı, hangi tarihte tarım arazisine dönüştürüldüğünün anlaşılamadığı, bir yerin niteliğini en iyi belirleme yönteminin hava fotoğrafı uygulaması olduğu vurgulanarak tespit tarihi 2006 olduğuna göre, imar planının onaylandığı tarihin tespit tarihinden önce olması halinde onay tarihinden, imar planının onay tarihinin tespit tarihinden sonra olması durumunda ise tespit tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait stereoskopik çift hava fotoğrafları getirtilip, beşer yıllık periyotlar halinde en eski hava fotoğrafından başlanılmak suretiyle harita mühendisi ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye stereoskopla incelettirilerek, imar planının onaylandığı veya duruma göre tespit günü itibariyle taşınmazın ne kadar süreden beri ve hangi nitelikte kullanıldığının kesin olarak belirlenmesi, yeniden yapılacak keşifte uzman bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, daha önce götürülmeyen 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, teknik ve yerel bilirkişi ile tanıklar aracılığıyla uygulanması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar-ihyasının tamamlanıp-tamamlanmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu konusunda uzman bilirkişilerden, tarafların ve Yargıtayın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, taraflara varsa delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınması, ondan sonra HMK'nın 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca yerel bilirkişi, davacı ve bildirildiği takdirde davalı tanıklarının davetiye ile çağrılmaları suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılması, ayrıca yapılacak keşifte tutanak bilirkişileri ve komşu parsel malikleri res'en dinlenerek, uyuşmazlık konusu taşınmazda zilyetliğin kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, davacının hangi tarihte taşınmazın imar-ihyasına başladığı, ne şekilde sürdürdüğü ve hangi tarihte tamamladığı konularında yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurulması, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten imar planının onaylandığı veya duruma göre tespit tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının hesaplanması, ziraatçi bilirkişiler aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenerek gerekçeli, denetime açık, karşılaştırmalı rapor istenmesi, davacıya ait komşu 311 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu (A) bölümü birlikte değerlendirilerek benzerlik ve farklılıklarının ziraat bilirkişi raporunda belirtilmesi, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK'nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi,dava tescile ilişkin bulunduğundan TMK'nın 713. maddesindeki yasal ilanlar yaptırılıp, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Birinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Gündoğmuş Sulh Hukuk Mahkemesinin 25/05/2016 tarihli ve 2014/3 E. 2016/36 K. sayılı kararıyla; davaya konu yerin imar ihyasının imar planı onaylanmadan önce gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Antalya ili Gündoğmuş ilçesi Özügür Mahallesinde bulunan 16.12.2011 tarihli fen bilirkişi raporundaki krokide A harfi ile gösterilen 57.47 m2'lik yol olarak yapılan tespitin ifrazen iptali ile davacı adına kayıtlı bulunan 311 ada 4 nolu parsele eklenerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4. Birinci Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5.İkinci Bozma Kararı

Karar; Yargıtay (Kapatılan)16.Hukuk Dairesinin 30/12/2019 tarihli 2016/14564 E. 2019/9204 K. sayılı kararıyla; “ ...Mahkemece davacıya, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığını davaya dahil etmesi için süre ve imkan verilmesi, taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalıdan savunma ve delillerinin sorulması, bildirdiği takdirde delillerinin toplanması ve bundan sonra dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir hüküm kurulması” gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.

6.Mahkemece İkinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Gündoğmuş Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/09/2020 tarihli ve 2020/33 E. 2020/69 K. sayılı kararıyla; davaya konu yerin kadimden beri tarım arazisi olarak kullanıldığı, kadimden ve halen daha yol olarak kullanılmadığı, davacının kadastro öncesi ve imar planı öncesi dava konusu taşınmazdaki, ekonomik amaca uygun nizasız ve fasılasız eklemeli zilyetliğinin 20 yılı aştığı, bu durumun Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla ve bilirkişi raporu ile doğrulandığı, davaya konu yerin imar ihyasının imar planı onaylanmadan önce gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Antalya ili Gündoğmuş ilçesi Özügür Mahallesinde bulunan 16.12.2011 tarihli fen bilirkişi raporundaki krokide A harfi ile gösterilen 57.47 m2'lik yol olarak yapılan tespitin ifrazen iptali ile davacı adına kayıtlı bulunan 311 ada 4 nolu parsele eklenerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

7. İkinci Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

Dahili davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın, imar planı sınırları içinde olduğunu, bozma kararında belirtilen inceleme ve araştırmanın yapılmadığını, eksik incelemeyle karar verildiğini,bozma kararında belirtilen uzman teknik bilirkişiler aracılığıyla taşınmazın durumunun belirlenmediğini, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının, teknik bilirkişilerin raporları ile denetlenmediğini, dava konusu yerin paftada umumi yol olduğunu imar ihyayla iktisap edilemeyeceğini, zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, temyiz isteminde bulunmuştur.

9. Gerekçe

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava konusu taşınmaz bölümü, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, paftasında yol olarak gösterilen yerlerden olup, tescil harici bırakılmıştır.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir .

9.2.İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

Olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında “ Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17.maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz". düzenlemeleri yer almaktadır.

9.3 Değerlendirme

(IV/5) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V.SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; dahili davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına kesin olmak üzere 28/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.