Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4923 E. 2022/5673 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen taşınmazın, kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilmesi üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet edinip edinmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planı kapsamında kaldığı ve davacının zilyetliğinin yasal koşulları karşılamadığı, özellikle de imar ve ihyanın tamamlandığı tarihin dava açısından belirleyici öneme sahip olduğu ve bu hususun tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarıyla değil, bilirkişi raporları ve hava fotoğraflarıyla tespit edildiği gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tespit harici bırakılan taşınmazın imar ve ihya edildikten sonra 30-40 yılı aşkın süredir davacı tarafından ev ve ahır yeri ile bahçe olarak kullanıldığını, Türkoğlu ilçesinde 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 396 ada 2 parsel numarasını alarak davacı adına kaydedilmesi gerekirken hatalı olarak Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek satın alma, imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın dava konusu taşınmaz üzerinde zamanaşımı yoluyla iktisaba elverişli herhangi bir zilyetliğinin bulunmadığını, dava konusu yerin özel mülkiyete konu olmadığını, davacının korunmaya değer hiç bir hakkının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/02/2012 tarihli ve 2011/212 Esas, 2012/64 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 13/03/2017 tarihli ve 2017/489 Esas, 2017/1533 Karar sayılı kararı ile "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, ....dava konusu taşınmazın hangi nedenle tespit harici bırakıldığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise, hangi tarihte ilk defa imar planına alındığının belirlenmesi; çekişmeli 396 ada 2 sayılı imar parselinin ilk tesisinden itibaren tapu kayıtları ve dayanak belgeleri ile komşu parsellerin ilk tesislerinden itibaren tedavüllü tapu kayıtları ve dayanak belgeleri ile ilk defa imar planına alındığı tarihten en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, memleket haritası ve varsa en eski uydu fotoğraflarının temin edilmesi; ardından dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına; taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihin etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü mera okuduğu tespit edildiği takdirde mahkemece yöntemine uygun mera araştırmasının yapılması; üç kişilik jeodozi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi heyetine haritalar, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılması, Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyelerinden seçilecek üç kişilik bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesi ve sonrası niteliği ile imar-ihyasının hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirleyen ve önceki raporlardaki çelişkileri giderir şekilde raporlar alınması, HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması; ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/03/2020 tarihli ve 2017/615 Esas, 2020/189 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın 04.05.1988 tarihinde onaylanan imar planı kapsamında kaldığı, zilyetlik süresinin başlangıcının 1988 yılından 20 yıl geriye doğru 1968 yılına gitmesi gerektiği halde ziraat bilirkişi kurul raporuna göre taşınmazın 1999 yılında imar ihyanın tamamlandığının belirtildiği, bu sebeple mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarına değer verilmediği, TMK'nın 713. maddesi ile Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi kapsamında davasız ve aralıksız malik sıfatıyla zilyetlik şartlarının davacı lehine oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre davacının kadimden beri dava konusu taşınmazın zilyedi olduğunu, mahkemenin sadece hava fotoğraflarını dikkate alınarak davanın reddine karar verdiğini, oysa ki ziraat raporunda taşınmaz üzerinde muhtelif ağaçların olduğunun belirtildiğini, dava konusu yerin ekonomik amaca uygun olarak davacı tarafından imar-ihya edildiğini, davacı tarafından yapılan evin yaşının dikkate alınmadığını, raporların tanık ve yerel bilirkişi beyanları ile çeliştiğini, iddialarını ispatladıklarını belirterek, ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dava konusu 396 ada 2 parsel sayılı 1.660,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz; Türkoğlu ilçesi Merkez Mahalle çalışma alanında yapılan kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılmışken, yapılan imar uygulaması kapsamında ihdas yoluyla davalı Hazine adına şuyulandırmaya tabi tutulması sonucu oluşturulup, 19.03.2007 tarihinde imar düzenlemesiyle Hazine adına kaydedilmiştir.

6.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17/1-2. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.

İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.