Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4928 E. 2022/6244 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın terekesindeki taşınmazların kadastro tespitinden önce davalılar lehine taksim edilip edilmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi beyanları doğrultusunda terekenin mirasçılar arasında yöntemince taksim edilmediğinin tespit edilmesi ve davalıların taksim iddiasını ispatlayamamaları gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davacı lehine onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların, müvekkilinin kardeşi ...’ın mirasçıları olduğunu, dava konusu 122 ada 81, 87; 144 ada 22 ve 150 ada 60 parsel sayılı taşınmazların, davalı tarafla müvekkilinin kök murisi olan ...’dan geldiğini, murisin terekesi taksim edilmemiş olmasına rağmen kadastro tespiti sırasında taşınmazların davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edildiğini, öte yandan dava konusu 122 ada 81 ve 87 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatların da kök muris ... tarafından meydana getirildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların müvekkilinin kök murisi ...’den gelen miras payı oranında iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve müşterekleri vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ...’den geldiğini ancak murisin terekesinin taksim edildiğini ve taşınmazların müvekkillerinin murisi ...’a düştüğünü, taksim sonucunda davacıya müstakilen isabet eden dava dışı taşınmazlar da bulunduğunu, dava konusu 122 ada 81 ve 87 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatların, müvekkillerinin murisi ... tarafından meydana getirildiğini, kaldı ki eldeki davadan önce davacı tarafından dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak müvekkilleri aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve kararın henüz kesinleşmediğini, haliyle somut olayda derdestlik de bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

KDZ Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/11/2017 tarihli ve 2015/388 Esas, 2017/265 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında dava konusu taşınmazların kök muris ...'dan kaldığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davalı tanıklarının beyanlarından, kök murisin sağlığında mallarını çocukları arasında paylaştırmadığı ve murisin terekesinin mirasçıları tarafından yöntemince taksim de edilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda davalı tarafça taksim iddiasının kanıtlanamamış olduğu, yine yerel bilirkişi ve davalı tanıklarının beyanlarından, dava konusu 122 ada 81 parsel üzerinde yer alan kargir ev ve samanlığın, davalıların murisi ... ... tarafından kadastro tespitinden önce yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, dava konusu 122 ada 81, 87; 144 ada 22 ve 150 ada 60 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının, davacının miras payı olan 1/4 oranında iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 122 ada 81 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan kargir ev ve samanlığın, davalıların murisi ... ...'a ait olduğunun taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, süresi içerisinde davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece muhdesata ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davalı tanıklarının beyanlarıyla, 122 ada 81 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların kök muris ... tarafından meydana getirildiğinin ortaya çıktığını, kök muris vefat etmeden önce davalıların murisi ... ile birlikte aynı evde yaşadığını, bu durumda muhdesatın yalnızca ... tarafından meydana getirildiğinin kabul edilemeyeceğini, kaldı ki davalı tarafça muhdesatın aidiyetinin tespitine yönelik açılan bir dava bulunmadığına göre, Mahkemece taşınmazda davalıların murisi ... lehine muhdesat şerhi verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece muhdesata ilişkin olarak verilen kararın yerinde olduğunu, ancak derdestlik itirazlarının kabul görmediğini, davacı tarafından daha önce açılan davanın, eldeki davanın açıldığı tarihte kesinleşmemiş olduğunu, yine kök murisin terekesinin mirasçılar arasında yöntemince taksim edildiğini, bu hususun davacı adına müstakil ve paylı olarak kayıtlı bulunan taşınmazların varlığından da anlaşılabileceğini, öte yandan 122 ada 81 parsel sayılı taşınmaz yönüyle murisleri lehine muhdesat şerhi verildiğine göre, Mahkemece harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine de kabul-ret oranına göre hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 02/07/2020 tarihli ve 2018/1615 Esas, 2020/514 Karar sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazların kök muristen intikal ettiği hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazların kadastro tespitinden önce taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse dava konusu taşınmazların davalıların murisine isabet edip etmediği noktasında toplandığı, dosya içeriğine, iddia ve savunma ile toplanan delillere göre, Mahkemece muris ...’in sağlığında mallarını paylaştırmadığı ve murisin terekesinin taksim edilmediği gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesinde ve pay değeri üzerinden harç ve vekalet ücretinin belirlenmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yerinde görülmediği; davacının istinaf taleplerine gelince, Mahkemece açıkça talep olmadığı halde yerel bilirkişi ve tanık beyanları dikkate alınmak suretiyle, dava konusu 122 ada 81 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kargir ev ve samanlığın davalıların murisleri ... ... tarafından kadastro tespitinden önce meydana getirildiği gerekçesiyle, bu muhdesatlar yönüyle ... .... lehine muhdesat şerhi verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; davalılar vekilinin Karadeniz Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/11/2017 tarihli ve 2015/388 Esas, 2017/265 Karar sayılı kararının kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı ... vekilinin istinaf başvuru isteğinin yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 341. ve 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulüne, Mahkemenin 29/11/2017 tarihli ve 2015/388 Esas, 2017/265 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu 122 ada 81, 87; 144 ada 22 ve 150 ada 60 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının, davacının miras payı olan 1/4 oranında iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; (IV/2.2) numaralı paragrafta açıklanan istinaf sebeplerini tekrarla, dava konusu taşınmazların taksimle müvekkillerinin murisi ...’a kaldığını, 122 ada 81 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatların ... tarafından yapıldığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Zonguldak ili, .... .... ilçesi, ...... köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 81 parsel sayılı 5.905,96 metrekare, 122 ada 87 parsel sayılı 891,14 metrekare, 144 ada 22 parsel sayılı 899,21 metrekare ve 150 ada 60 parsel sayılı 1.699,31 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı ... ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Dava; kadastro tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi; “ Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”

3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”

3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640/1. maddesi; “Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.”

3.2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640/2. maddesi; “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.”

3.2.5. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15/1. maddesi; Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.548,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 29/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.