"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : YARGILAMANIN İADESİ
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi talebi nedeniyle yapılan yargılama sonunda yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının paydaşı bulunduğu eski 208 no.lu parselin yüzölçümü 23.498 metrekare iken bu paftanın ifrazı sonucu oluşan 1072 no.lu parsele taşındığını, yeni parsel alanının 14.514 metrekare olarak belirlendiğini ve küçüldüğünü, parselin bitişiğinde bulunan tescil harici olan bölümün 208 parsel içerisinde iken 1072 parsele eklenmediğini ve tescil harici bırakıldığını, belirtilen tescil harici bölümün davacı şirket adına tescili talebi ile Hazine ve ... aleyhine dava açtıklarını, Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini ancak, 208 parsel yeni: (1070 , 1071 , 1072 parsel) ile ilgili yeni bir delil ortaya çıkmış olma ihtimali bulunmakta olup, bu delilin tescil harici bölge olarak kayıtlı görünen bölgenin aslında 208 parsele bağlı olduğunu göstermesinin muhtemel olduğunu, yeni ortaya çıkan paftanın incelenerek aidiyet çizgisinin yorumlanması sonucu tescil harici olarak belirtilen alanın 208 parsele ait olma ihtimalinin yüksek olması nedeniyle yargılamanın iadesini, ayrıca İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/270 Esas 2017/218 Karar sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
II.CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; gerekli incelemeler yapılmasını ve yargılamanın iadesi talebinin reddini savunmuştur.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde; şartları oluşmayan yargılamanın iadesi talebinin reddini savunmuştur.
3. Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2020 tarih 2020/22 E. 2020/131 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin HMK'da öngörülen yargılamanın iadesi sebeplerini içermediği, davacı davaya konu uyuşmazlıkla ilgili idare ile ilgili uzlaşma sağlandığını ve davanın konusuz kaldığını da beyan ettiği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 379/c maddesi gereğince yargılamanın iadesi davasının reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
2. Temyiz nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın sonucunu tamamı ile değiştirecek mahiyette eski 208 parselin bulunduğu alanı gösterir 1962 tarihli 1/5000 ölçekli Kartal-Şeyhli 2 no.lu orijinal paftanın bir örneğinin bulunması ve ilgili paftadan 208 parsel (yeni 1070, 1071, 1072 parsel) ile ilgili yeni bir delil ortaya çıkmış olma ihtimalinin bulunduğunu, bu delilin tescil harici bölgenin aslında 208 no.lu parsele bağlı olduğunu gösterdiğini, Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yargılamanın iadesi talebine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6100 sayılı HMK’nın 374. maddesi “Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.”
3.2.2. 6100 sayılı HMK 375. maddesi “
(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması. h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.’’ hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Davacı tarafından iddianın ileri sürülüş biçimine göre kanunda sayılan şartların oluşmadığının anlaşılması nedeniyle, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (II) numaralı paragrafta yer verilen İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 26,30 TL harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.