Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4959 E. 2022/2092 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kesin olarak verdiği bir kararın temyiz edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olarak verilmiş olsa dahi, 6100 sayılı HMK'nın 346. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz başvurusunun reddine ancak kararı veren mahkemece karar verilebileceği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davalının temyiz başvurusunun reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin ek kararının kaldırılmasına ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf talebi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince kesin olarak verilen, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, İlk Derece Mahkemesince verilen, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olduğundan bahisle temyiz başvurusunun reddine dair ek karar, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar, dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazların, müşterek murisleri olan babaları ...’den geldiğini, taşınmazlarda kendilerinin de miras paylarının olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların öncesinin tapulu olduğunu ve davacıların tapu kaydındaki hisselerini tapudan kendisine devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Almus Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2016/152 Esas, 2017/123 Karar sayılı kararıyla, tarafların kardeş oldukları dava konusu taşınmazların öncesi tapulu olup, tarafların müşterek murisleri olan babaları ...’den geldiği, ...’nün ölümünden sonra taşınmazların davalı ... tarafından kullanıldığı ve dosya kapsamına göre, taşınmazların davacılar tarafından tapudan davalıya devredildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların belgesizden tespit edilmiş olup tapulu olmadığını, kaldı ki tapudan yapılan satıştan müvekkillerinin haberinin de olmadığını, zamanında müvekkilleri tarafından verilen vekaletnamelerin kötüye kullanıldığını, bu hususların aşamalarda dile getirilmesine rağmen Mahkemece bu hususta araştırma ve inceleme yapılmadığını belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

V. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 15/03/2018 tarihli ve 2018/222 Esas, 2018/321 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların öncesinin tarafların müşterek murisine ait olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın, kadastro tespitinden önce taşınmazların tapuda satışının yapılıp yapılmadığı ve böylelikle davacıların terekeden gelen bir haklarının kalıp kalmadığı noktasında toplandığı, Mahkemece davalının dayandığı satış işlemine ait belgeler ve tapu kayıtları getirtilmiş ise de Eylül 936 tarih 20, 21, 22, 23 ve 24 sıra sayılı tapu kayıtları ile komşu parsellere ait kadastro tespit tutanaklarının dayanak kayıtlarıyla birlikte getirtilmediği, mahallinde yapılan keşif sırasında yerel bilirkişilere dosyada mevcut tapu kayıtlarının gittilerindeki mevki ve bazı yönler okunarak beyanlar alınmış ise de alınan beyanlar uyarınca söz konusu tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uyup uymadığı net bir şekilde belirlenmediği gibi alınan fen bilirkişi raporunun keşfi takibe elverişli olmadığı belirtilerek, belirtilen eksik belgeler getirtilip dosya arasına alındıktan sonra Mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılması, davalının dayandığı tapu kayıtlarının yöntemince uygulanarak kapsamlarının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, Almus Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2016/152 Esas, 2017/123 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 353/1-a. 6. maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.

VI. İLK DERECE MAHKEMESİNİN 2. KARARI

Almus Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/07/2019 tarihli ve 2018/97 Esas, 2019/50 Karar sayılı kararıyla, davalı tarafça dayanılan kayıt ve belgelerin dava konusu taşınmazların bir bölümüne uyduğu, davacılar tarafından dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murislerinden geldiğinin kanıtlandığı, davalı tarafından ise satın alma iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VII. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların belgesizden davalı adına tespit ve tescil edildiğini, tapudan yapılan satıştan müvekkillerinin haberinin olmadığını, zamanında müvekkilleri tarafından verilen vekaletnamelerin kötüye kullanıldığını, bu hususların aşamalarda da dile getirilmesine rağmen Mahkemece bu hususta araştırma ve ineceleme yapılmadığını belirterek istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

VIII. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN 2. KARARI

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarihli ve 2019/2034 Esas, 2020/800 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtlarından sadece her taşınmaza uyabilecek mahiyette olan dere, cebel, yol, çay gibi sınırlar belirlenmek suretiyle tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uyduğunun kabul edildiği, 21 no.lu tapu kaydının hudutlarından Telli oğlu Hüseyin ve Şeyh oğlu İbrahim, 20 no.lu tapu kaydının hudutlarından Ayancıoğlu sınırları, 22 no.lu tapu kaydının hudutlarından Tellioğlu Osman ve 23 no.lu tapu kaydının hudutlarından ... ... sınırları belirlenmediği gibi, 22 no.lu tapu kaydının kuzey hududu olduğu belirlenen Hamzaoğlu Hüseyin ile 23 no.lu tapu kaydının güney hududu olan Ayancıoğlu sınırı olarak gösterilen taşınmazların ise kadastro tutanakları getirtilmek sureti ile denetlenmemesinin dahi isabetsiz olduğu belirtilerek, Mahkemece davalılara makul süre ve imkan verilerek delil listesindeki 1936 tarih 20, 21, 22, 23 ve 24 no.lu tapu kayıtlarına ayrı ayrı hangi taşınmaz için dayanıldığının sorulması, bundan sonra dayanılan tüm kayıtların tesis ve tedavülleriyle getirtilmesi, mahallinde yeniden keşif yapılarak dayanak kayıtların yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanması ve bu şekilde kapsamlarının belirlenmesi, bundan sonra toplanan deliller uyarınca karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, Almus Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/07/2019 tarihli ve 2018/97 Esas, 2019/50 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 353/1-a. 6. maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.

IX. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 15/03/2018 tarihli karar uyarınca gerekli araştırma ve incelemenin yapıldığı, kaldı ki müvekkili tarafından dayanılan tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara ilişkin olmadığı hususunda davacı tarafın bir iddiasının da bulunmadığı, mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile de haklılıklarının ortaya çıktığını beyan ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemiyle temyiz talebinde bulunmuşur.

X. İLK DERECE MAHKEMESİNİN EK KARARI

Almus Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2020 tarihli ek kararı ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarihli ve 2019/2034 Esas, 2020/800 Karar sayılı kararının kesin olduğu gereçesiyle davalı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

XI. EK KARARIN TEMYİZİ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen karar, her ne kadar kesin olduğu bildirilerek verilmiş ise de bu kararın nitelik itibariyle temyiz yoluna tabi olduğunu beyan ederek, Almus Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2020 tarihli ek kararının kaldırılmasına, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarihli ve 2019/2034 Esas, 2020/800 Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Almus ilçesi, Çiftlik Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 132; 107 ada 29; 108 ada 10; 122 ada 2, 7; 129 ada 6; 183 ada 40; 185 ada 792 ve 196 ada 53 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Dava; kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346. maddesi şöyledir.

“ İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder.

Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.”

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366. maddesi şöyledir.

“Bu Kanun'un istinaf yolu ile ilgili 343 ilâ 349 ve 352. maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır.”

3.3. Değerlendirme

Almus Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2020 tarihli ek kararı ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarihli ve 2019/2034 Esas, 2020/800 Karar sayılı kararının kesin olduğu gereçesiyle davalı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346. ve 366. maddeleri uyarınca, temyiz başvurusunun reddine ancak kararı veren mahkemece karar verilebileceğinden, İlk Derece Mahkemesince davalının temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi yerinde değildir.

XII. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenle, Almus Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2020 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA, dosyanın gereği yapılmak üzere Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.