Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4958 E. 2022/6322 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı olması gereken taşınmazın davalı adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, doğal sit alanı içinde kalan kısımların tapu kaydına tescilinde isabetsizlik bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak doğal sit alanı içinde kalan kısımların tapu kaydına bu husus belirtilerek tescil edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Kadastro sonucu Uzundere ilçesi, çağlayan köyü çalışma alanında bulunan 148 ada 92 parsel sayılı 10.546,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve sınırlandırma krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2.656,02 metrekarelik bölümün 1. derece doğal sit alanı içerisinde, (B) harfi ile gösterilen 7.890,36 metrekarelik bölümün ise 3. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığı belirtilerek kargir ev ve bahçe vasfı ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

I. DAVA

Davacı Hazine, çekişmeli 148 ada 92 parsel sayılı taşınmazın davalı adına yazıldığını ve tespitin kesinleştiğini, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, davalının nizasız ve fasılasız ekonomik amaca uygun zilyetliğinin olmadığını, taşınmazın doğal sit alanı içerisinde bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27/03/2014 tarihli ve 2016/3714 Esas - 2018/7171 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 148 ada 92 parsel sayılı taşınmazın 26.12.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 236,99 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 1.295,07 metrekarelik bölümlerinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.11.2018 tarihli ve 2016/3714 Esas - 2018/7171 Karar sayılı ilamıyla; “davacı Hazine vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak çekişmeli taşınmazın Mahkemece kabul kararı verilen teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün 3. derece doğal sit alanında kaldığı, (C) harfi ile gösterilen bölümünün ise 1. derece doğal sit alanında kaldığı tespit edildiği halde, bu hususun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmemesinin isabetsiz olduğu” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 16.01.2020 tarihli ve 2019/142 Esas - 2020/24 Karar sayılı kararıyla, (A) harfi yönünden taşınmazın beyanlar hanesinde 3. derecede sit alanında kaldığı (C) harfi yönünden taşınmazın 1. derecede sit alanında kaldığı hususu belirtilerek davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 148 ada 92 parsel sayılı taşınmazdan 26.12.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 236,99 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 1.295,07 metrekarelik bölümlerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, (B) harfi ile gösterilen bölüm yönünden bozma öncesi gibi davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili, temyiz dilekçesinde, teknik raporda (B) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde davalının kazanım koşullarını sağlamadığı ve bu bölümün devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu bölüme yönelik verilen ret kararının isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1 Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

6.2. İlgili Hukuk

6.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

6.4.“Kesin Bozma” denetim mahkemelerinin yargılama hukukuna kazandırdığı bir kavramdır. Bu kavram, ilk derece mahkemelerinin davanın kabulüne ilişkin hükmünün reddedilmesini yahut davanın reddine ilişkin hükmünün kabul edilmesini öngören bozmaları içermektedir

6.5. Somut olaya gelince, Yargıtay tarafından, davacı Hazine vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak çekişmeli taşınmazın Mahkemece kabul kararı verilen teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün 3. derece doğal sit alanında kaldığı, (C) harfi ile gösterilen bölümünün ise 1. derece doğal sit alanında kaldığı tespit edildiği halde, bu hususun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmemesinin isabetsiz olduğu yönünde bozma yapılmıştır.

Dosya kapsamına, toplanan delillere, (IV/2.) paragrafta yer verilen bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına göre (IV/3.) paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.